Trabzon Şehir Plancıları Odası Başkanı Ercan Şen, Maçka Altındere Vadisi‘nde yürütülen yeni rekreasyon çalışmalarıyla doğanın kamu eliyle tahrip edildiğini öne sürdü. Şen, Sümela Manastırı‘na giden yolda devasa istinat duvarlarının yanında vadinin içerisindeki inşaat alanının yapay dağ haline geldiğini ifade etti. Altındere Vadisi‘ndeki çalışmalara yönelik eleştirilerini sürdüren Şen, "Ülkemizin ve Trabzon‘un en önemli tarihi ve turistik mekânlarından Sümela Manastırinın da içinde bulunduğu Maçka ilçemizdeki Altındere Vadisi Milli Parkı‘nda Büyükşehir Belediyesinin yap-işlet-devret modeli ile yapacağı teleferik istasyonu ve otobüs park alanının inşaat alanı adeta yapay bir dağ halini almıştır. Yıllardır süren manastır restorasyonunun yanında bölgede inşa edilen devasa istinat duvarları yetmezmiş gibi teleferik istasyon yeri ve otobüs park alanının milli parka olan etkileri, doğal çevreye verdiği zararlar gözetilmeden gelişigüzel hafriyat dolgusu yapılmasını bilimsel ve teknik boyutta değerlendirmek mümkün değildir." diye konuştu.
Yapılan çalışmaların değerleri yok ettiğini dile getiren Şen, "Korunması gerekli tabiat alanlarından biri olan milli parklarda doğal yapıyı, topografyayı ve bitki örtüsü ile canlı yaşamını etkileyecek müdahaleler yapılması doğru değildir. Kaldı ki yapılan çalışmanın Milli Park‘a ve kullanımına değer katması bekleneceği yerde bir düzenleme daha fazla tahribat ve yapılaşmanın ortaya çıkmasına yol açmıştır. Koruma-kullanma dengesini yanlış anladığımız ve uyguladığımızı bir kez daha görmüş olduk. Diğer taraftan Altındere Milli Parkı uzun devreli gelişme planında eksik kararlar ve uygulama önerileri içerdiğini ve koruma ilkeleri dışında düzenlemelere sebep olduğu görülmektedir." şeklinde açıklama yaptı.
Kamu eliyle doğanın tahrip edilmesine göz yumulması gerektiğini söyleyen Şen, "Elimizde kalan tüm doğal tarihi ve kültürel değerlerin sözde turizme kazandırılması, daha çok gelir elde edilmesi maksatlarıyla tahrip edilmesini üstelik tüm bunların kamu eliyle yapılmasını ya da kamunun buna göz yummasını kabul etmek mümkün değildir. Ne yazık ki kent belleğinin, kültürünün, fiziksel olarak korunması gerekli olan yaylalar, meralar, kıyı alanları, bütün sit alanları, milli parklar, kültür varlıkları dahil bu kentteki hiçbir değerin kollayanı, sahibi, koruyup geliştireni, rehabilite edeni yok. Yetkili kurumları, sivil toplum örgütlerini, duyarlı vatandaşları yılmadan uyarmaya devam edeceğiz. Altıdere Milli Parkı ile ilgili tüm kararların, yönetim ve işletme kurallarının, gelişme planlarının koruma yaklaşımı içinde yetkili kurumlar tarafından tekrar gözden geçirilmesini, yapılan ve görselde yer alan bu imalatlar hakkında da bir açıklama yapılmasını bekliyorum." şeklinde ifadelere yer verdi.
