Giresun ilimizde yaşanan felaket şu ana kadar arkasında 5 can kaybı, 12 kayıp ve milyonlarca liralık hasar bıraktı. Başta Dereli ve Yağlıdere ilçeleri olmak üzere bir çok yerleşme aşırı yağışlardan etkilenmiş yaşanan afet ciddi sonuçlara neden olmuştur. TMMOB Şehir Plancıları Odası Trabzon şubesi olarak yaşanan her afet olayından sonra benzer açıklamaları yapmak zorunda kalmaktan son derece üzgün olduğumuzu belirtmek isteriz. Üzgünüz çünkü can ve mal kayıplarına engel olamıyoruz. Doğa olaylarının insan eliyle afete dönüşmesine engel olamıyoruz. Afetlere ve her ölçekteki kentsel risklere dirençli kentler geliştiremiyoruz. Her yağmur yağdığında bölgemizde sel ve heyelanların yaşanmasına ve yerleşmeleri etkilemesine engel olamıyoruz. Afet öncesinde alınması gereken tedbirler maalesef afet yaşanmadan aklımıza gelmiyor.
Üzgünüz! Çünkü ne yerel ne de merkezi idareler sesimizi duymuyor. Vatandaşlarımız hiç bir kuruma danışmadan hiç bir teknik ve idari süzgeçten geçmeden gelişi güzel inşaat yapıyor. Dere yataklarımız yapılarla dolmuş durumda, yaylalar, meralar talan edilmiş, ormanlar katledilmiş, neredeyse akan her derenin önüne bir HES inşa edilmiş durumda. Devlet popülist bir yaklaşımla tüm bu yaşananlara seyirci kalmaktan bir adım öteye gitmiyor maalesef. Yaşanan her afet olayından sonra Bakanlar, Milletvekilleri, devletin her kademeden yöneticileri bölgeye akın ediyor ve yaraların bir an önce sarılacağı ilan ediliyor. Adeta devlet millet el ele afet sonrasını seviyoruz. Afet öncesine yönelik ortaya koyulan stratejiler, alınan kararlar tekrar bir afet yaşanana dek unutuluyor.
Buradan bir kere daha altını çizerek belirtmek istiyoruz. Doğa olaylarının afete dönüşmesinin tek sorumlusu, bilim ve teknikten uzak plansız kentsel gelişmeye neden olanlardır. Dere yataklarına kurduğumuz şehirler er ya da geç dereden nasibini alacaktır. Afet riskli alanlara yönelik kılımızı kıpırdatmamaya devam ettiğimiz sürece yeni afetlere davetiye çıkaracağımız çok açıktır. Özelde şubemizin sorumlu olduğu Doğu Karadeniz bölgesi başta olmak üzere ülke genelinde kamunun üzerine düşen sorumluluğu yerine getirerek her ölçekteki yerleşmelere yönelik afet risklerini azaltıcı ve ortadan kaldırıcı tedbirleri alması gerekmektedir. 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi hakkındaki kanun rant aracı olmaktan çıkarılarak gerçek anlamında kullanılmalıdır. Her ölçekteki İmar planları hazırlanırken afet tehlike ve riskleri göz önünde bulundurulmalı, afet sakınım planları mutlaka hazırlanmalıdır. Öyle ki bu çalışmalar zaman kaybetmeden birincil öncelik olarak ele alınarak tekrar afet yaşanmadan, hemen hazırlanmalıdır. Dirençli yerleşmelere kavuşmak için hemen şimdi çalışmaya başlanmazsa ilk yağmurun tekrar afete dönüşeceğini hatırlatmak isteriz.
TMMOB ŞEHİR PLANCILARI ODASI TRABZON ŞUBESİ
