Etik İlkeler Özlük Hakları
TARTIŞMA METNİ
HABERLER
Yayına Giriş Tarihi
2005-06-08
Güncellenme Zamanı
2005-06-08 11:37:22
Yayınlayan Birim
MERKEZ
Aşağıdaki metin, mesleki etkinlik ve gelişmelerin tartırma ve değerlendirme ortamlarına konu olması açısından, örgütümüzün tüm birimleri ve üyelerimizin katkı ve görüşleri ile geliştirmeye açık bir taslak niteliğindedir.

40 Yıllık Mesleğimizi Meslektaş Dostluğu, Meslek Barışı Ortamında Sürdürmek İstiyoruz

Her mesleğin toplumsal gereksinimler üzerine, kendine özgü eğitim, hukuk ve kurumsallaşma süreçleri ile kazanmış olduğu nitelikleri, hakları, yetkileri, sorumlulukları ve deneyimleri vardır. Yine kendine özgü süreçler ile farklı kazanımları olan farklı bir meslek alanının diğerini kapsama ya da yetkilerini kullanma iddiası olmamalıdır. Sözkonusu süreçler içinde ülkemizde bunca yıldır varolan mesleğimizin yetki alanına müdahale konusunda yasal olarak gerçekleştirilemese de Mimarlar Odası yöneticilerinin dile getirmeye devam ettikleri istek karşısında yapılabileceklerden ilki, durumu anlamaya çalışmaktır. Bu nedenle, mesleğimizi icra edenler, meslek alanımızda verdiğimiz hizmetlere talip olanlar ve bu hizmetleri alan taraflara hatırlatmak açısından, süreci başından itibaren ortaya koymakta yarar görülmüş, üzerinden çeşitli tartışmaların gelişebileceği bir metin ortaya çıkmıştır.

Ülkemizde kırdan kopuş-kente göç sürecinin ve kentleşmenin hız kazandığı 1950’li yıllarda kentlerde yaşanmaya başlayan mekansal sorunların toplumsal boyutları da 10 yıl içinde ortaya çıkmaya başlamıştı. İlhan Tekeli’nin ifade ettiği gibi bu duruma pratikte spontan çözümlerle uyum yapılırken, olguyu kavramakta ve politikalar üretmekte modernist anlayış ve değer yargılarının yetersiz olduğunun da farkına varılmaya başlamış, kentleşmenin sorunlarıyla başa çıkmak için İmar ve İskan Bakanlığı kurulmuş, gecekondu alanlarında sosyal araştırmalar yapılmaya başlamış, kentlerin planlamasının salt mimarlık hünerlerine değil, mutlaka toplumsal araştırmaya ve çözümlemeye dayandırılması gerektiği anlaşılmıştı. Artan sorunların çözümünde görev alacak uzmanların yetiştirileceği bir eğitim programına duyulan gereksinim üzerine ODTÜ’de 1961 yılında Şehir Planlama, 1966’da Bölge Planlama Bölümü kurulmuştur. Bölüm 1962’de yüksek lisans, 1967’de lisans düzeyinde ilk mezunlarını vermiş, ülkemizde Şehir Plancısı yetiştiren üniversitelerin sayısı günümüzde 12’ye, bu bölümlerden mezun şehir plancılarının sayısı yaklaşık 5000’e ulaşmıştır. Meslek disiplinimizin oluşturulması gereksiniminin ardındaki kentsel sorunlar nitelik değiştirerek, farklılaşarak ve karmaşıklaşarak sürmektedir. Bir yandan tüm dünyada yaşanan ekonomik, teknolojik, toplumsal ve siyasal gelişmelerin, diğer yandan ülkemize özgü koşul ve gelişmelerin etkilediği ve etkilendiği kentsel alan, öncelikle kavranması ve algılanması, sonrasında düzenlenmesi ve yönlendirilmesi için her dönem yeni ve özgün kuramsal yaklaşımlara, uygulama yöntemleri, teknik ve araçlarına gereksinim duyacaktır. Bu dinamik yapının insanlara onurlu bir yaşama ortamı sunabilmesi için yetki ve sorumluluğun konuya özel bilimsel eğitim almış uzmanlar tarafından yerine getirilmesi tartışmasızdır.

Eğitim

Şehir ve Bölge Planlama, üniversitelerin ilgili fakülteleri içinde kendi bölümü bünyesinde lisans eğitimi verilen ayrı bir ihtisas koludur. Meslek ünvanı kullanımında lisans eğitimi esas alınır.

Şehir ve Bölge Planlama Bölümlerinin lisans düzeyi eğitim programının kapsamında başlangıçta tasarım dili ve becerilerini, izleyen yıllarda plan yapım tür ve tekniklerini geliştirmek üzere 4 yıl boyunca uygulamalı stüdyo dersleri verilmektedir. Stüdyo derslerinde kararları gösterir bir belge olarak planın yapımı ötesinde, geleceğe ilişkin hedef ve vizyon geliştirme, bu hedef ve vizyona ulaşabilmek için izlenecek yol ve yöntemleri belirleme, bu yolda karşılaşılacak sorunları çözme yaklaşımları geliştirilerek, planlamanın bir sonuç değil süreç ve süreç yönetimi olduğu öğretilmektedir. Bu temel derslerin yanı sıra ekonomi, demografi, göç, konut, kimlik kavramları çerçevesinde kentlilik, kentleşme ve planlama kuramı dersleri, kentsel coğrafya, kentsel ekonomi, kentsel sosyoloji, kentsel tarih, ulaşım, altyapı, mevzuat, politika ve proje yönetimi dersleri bulunmaktadır. Tüm bu dersler bilgisayar, coğrafi bilgi sistemleri, istatistik ve görsel verilerle modelleme tekniklerinin öğretildiği dersler ile desteklenebilmektedir.

Mesleğin Tanımı, Çalışma ve Yetki Alanları

Meslek Disiplininin Tanımı
Yerleşmelerdeki değişim ve dönüşümün bir plan/düzen çerçevesinde oluşması veya yaşam alanının düzenlenmesi, gelişmesi ve yönetişimi için yönlendirici seçenekler ve kararlar üretmek biçiminde özetlenebilecek meslek faaliyetimizin konusu yerleşme, eylem alanı planlamadır.

Planlama, salt kent mekanların estetik tasarımlarından ibaret değildir. Kenti biçimlendiren sosyal, ekonomik, demografik ilişkilerin algılanması, bu ilişkilerin halihazır harita, jeolojik etüt ve benzer teknik verilerle birlikte değerlendirilerek sentezlenmesi, plan strateji ve kararlarının oluşumuna yönelik kestirimlerde bulunma plan kararlarının uygulanabilirliğine yönelik fizibiliteleri yapma işlerini kapsamaktadır. Bu ilişkiler ağının çözülebilmesi ve kentlerin gerek mekansal gerek ekonomik gelişimine yön verecek kararlara dönüştürülebilmesi metodolojisi, şehir ve bölge planlama bölümlerinde 4 yıllık eğitim süresince kuramsal ve uygulama boyutlarıyla verilmektedir.

Plancı; sosyal, ekonomik, demografik, mekansal, doğal, kültürel, estetik, teknik etmenleri birlikte, bilimsel ölçütlerle ve sistematik olarak değerlendirerek, karar vericilere seçenekli öneriler sunan, projeleri tanımlayan, uygulanmasında; koordine ederek, yönlendirerek, denetleyerek, danışmanlık ederek rol alan uzmandır.

Özel bir eğitim ve çok boyutlu bilgi birikimi gerektiren mesleğimiz, insanların ihtiyaçlarını toplum ve mekan-çevre ölçeğinde belirleyip gelecek için amaçlar-hedefler koyan, verileri yorumlayarak tasarımlayan, yerleşmelerin geleceğinin biçimlenmesini yönlendiren, bu nedenle sosyo-ekonomik dönüşümlere de katkıda bulunan bir disipline dayanmaktadır.

Diğer yandan, yerleşme yapılarında ve sistemlerinde yaşanmakta olan dönüşümler, temel toplumsal dönüşüm süreçlerinin yeniden kavranmasını ve geleceğine ilişkin öngörülerde bulunulmasını gerektirmektedir. Toplumsal oluşumların yönlendirilmesinde ise yönetim anlayışından yönetişim anlayışına geçilmesinin kurgulanması gerekecektir. Meslek disiplinimiz, kavramsal çerçevenin ve mekansal süreçlerin içiçe ve hızla dönüştüğünü tespit etmekte, mekansal süreçlerin etkilenen değil aynı zamanda etkileyen niteliğini kavramsal yaklaşımlarına, bu yeni toplum-mekan ilişkisini sosyo-mekansal süreç adlandırmasıyla etkileşimli niteliği açısından meslek terminolojisine dahil etmektedir. Raci Bademli’nin 2001-2002 dönemi Kentsel Planlama İşliği Çalışma Notlarında belirttiği gibi “Planlama bu anlamda yaratıcı bir hizmet süreci olarak sadece hedefler ve/veya sorunların olası çözümleriyle değil; sorunları yaşayanların çözümleri benimsemesiyle ilgilidir. Bu bakımdan planlama, süreç yönetimini konu alan ve kendisi bizzat süreç yönetimi olan bir uğraştır.”

Meslek Disiplini İçinde Yeralan Hizmetler
Meslek disiplini içinde;
Araştırma: Sosyal, ekonomik, demografik, mekansal, doğal, kültürel, estetik, teknik sorunsalların her ölçekte araştırılması, çeşitli kullanımların yerseçim kararlarına ilişkin olabilirlik (fizibilite) araştırmaları, yatırımların planlama ile ilişkisinin ve etkilerinin araştırılması
Planlama: Mesleğin temel faaliyeti olarak ülke düzeyinden yerel ve daha alt ölçeklere kadar fiziki ve ilkesel-stratejik kararların belirlendiği planların üretilmesi, bu kararların gerçekleşmesi sürecini oluşturan kentsel tasarım projelerinin üretilmesi
Proje Yönetimi: Plan ve projelerin uygulanma sürecinin finansman, katılım ve örgütlenme boyutlarıyla kurgulanması, bu sürecin performansının ölçülerek ve denetlenerek yönetilmesi, sonuçlandırılması
Danışmanlık, Bilirkişilik, Hakemlik: Planlama-uygulama bütünlüğü açısından karar verici, yönetici, yatırımcı ve diğer taraflara hizmet alanını tanıtıcı, uygulamayı yönlendirici destek hizmeti verilmesi
gibi çok yönlü ve çeşitli hizmetler bulunmaktadır.

Yakın Çalışılan Meslek Disiplinleri
Meslek disiplini içinde yeralan hizmetlerin;
Hazırlık Aşamasında; halihazır harita yapımı ve kadastro çalışmalarında harita ve kadastro mühendisleri, jeolojik etüt ve çalışmalarında jeoloji mühendisleri, tarım potansiyeli tespitinde ziraat mühendisleri ile,
Araştırma-Planlama Aşamasında; toplum bilimciler, demograflar, istatistikçiler, hukukçular, altyapı mühendisleri ile,
Uygulama Aşamasında; imar planı uygulamalarında harita ve kadastro mühendisleri, kentsel altyapı konularında inşaat ve çevre mühendisleri, mimarlık-mühendislik hizmetlerinde mimarlar, inşaat-elektrik-makine mühendisleri, çevre düzenlemelerinde peyzaj mühendisleri ile,
eşgüdüm içinde çalışmalar sürdürülebilmektedir.

Meslek Disiplininin Görev Alabileceği İdari Kademeler
Meslektaşlarımız, plan yapmaya ve onamaya yetkili olan kurum ve kuruluşlarda uzman, proje yöneticisi ve diğer teknik ve idari hizmet kademeleri ile üniversitelerde her tür idari ve akademik kademelerde, ayrıca eğitimle kazanmış oldukları araştırma, analiz, tahmin, modelleme, sentez gibi nitelikleri gereği tüm kurum ve kuruluşların araştırma-planlama-koordinasyon birimleri ile araştırma-geliştirme birimlerinde görev yapmaktadırlar.

Mesleğin Kurumsallaşması ve Örgütlenmesi/Meslek Odası

Mesleğimize özgü eğitim almış meslektaşlarımızın odamız bünyesinde biraraya gelmeleri, içinde yeraldıkları tüm süreçlerde odamız aracılığı ile temsil edilmeleri, kurumsallaşmamızın yasal ve geri dönülmez adımlarıdır.

ŞPO’nun Kurulması
Kentleşmenin yeni boyutlar kazandığı, yeni sorun tanımlamaları ve çözüm yaklaşımları gerektirdiği bir dönemde, bilimsel, mesleki ve akademik kimliklerinin, etik ilkelerinin ve aynı zamanda aktif kentli yurttaş olmalarının gerektirdiği sorumlulukla, seçtikleri mücadele ve müdahale alanının örgütlenmesini önemseyen bir grup mimar, mühendis ve şehir plancısı, odamızın kuruluş işlemlerini kararlılıkla gerçekleştirmişlerdir.
4 Şubat 1967 tarihinde, “… ülkemizdeki süratli gelişme ve şehirleşme olguları şehir ve bölge planlama çalışmalarının yeni bir yaklaşım ve ihtisas konusu olarak ele alınmasını zorunlu hale getirmiş bulunmaktadır. Ülkemizde bu konuda ihtisas öğrenimi yapmış mimar ve mühendislerin bir meslek odasında toplanması …” amaç ve talebini dile getiren, Esat Turak ve İlhan Tekeli tarafından TMMOB’ye sunulan dilekçe ile Odamızın kuruluşu konusunda ilk ve en önemli adım atılmıştır. Dört yıl süren sancılı uğraşlar sonunda Danıştay tarafından 12 Haziran 1971’de Odamızın tüzel kişiliği kabul edilmiştir.
Bu girişimlerde öncülük eden Tekeli ve diğerlerinin meslek örgütünden beklentilerini, örgüte atfettikleri roller bağlamında kuramsal yaklaşımlarına, mesleki olguları kavrayış biçimlerine, meslektaşın nitelikleri ile ilgili kavramlaştırmalarına, toplumsal kabullerine dayandırmak ve bu dayanakları Tekeli’nin 1969’da yazdığı “Şehir Planlama Mimarlık Mühendislik Üzerine Sürülen Bir Krema Değildir (Ya da Şehir Plancıları Odası Üzerine)” yazısında bulmak mümkündür. Bir meslek kuruluşunun mücadelesinin söylemini kuran bu yazıya, Odamızın kuruluşunun 25’inci yıldönümünde, 1994 yılında, Planlama Dergi’sinin özel sayısında yeniden yer verildiğinde, Tekeli tarafından yapılan değerlendirmede, bu metnin iki bakımdan güncel anlamı olduğuna değinilmiştir. Birincisi, yazının şehir planlama pratiğinin Türkiye’de ne yönde gelişmesi gerektiği konusunda bazı ölçütler getirmesi nedeniyle geçen sürede şehir planlama pratiğinin değerlendirilmesinde kullanılabileceğini ifade etmiştir. İkincisi ise, odanın kurulması gerekçesi olarak şehir planlama alanının mimarlık alanından farklı olduğunu gösteren yazının, iki oda arasında işbölümünün nasıl yapılacağı konusunda bir uzlaşma gerçekleşmediğinden belli bir güncelliğe sahip olduğunu söylemiştir.

Odamızın kuruluşunun 35’inci yılını geride bırakırken günceliğini koruyan yazının söylemini 25’inci yılda yeniden yorumlayan Tekeli’nin ifadeleri ile hatırlamakta yarar görüyoruz. Şehir planlamanın ayrı bir disiplin olarak örgütlenmesinin gerekliliğinin gösterilmesinde başvurulan yollardan birincisinde mimarların hakimiyetinde gelişen planlama pratiğinin yetersizliği gösterilmiştir. Şehir plancılarının varlık nedenlerini temellendiren ikinci gerekçede kamu yararını koruyan bir işlev yüklenebilmenin siyasal ve ahlaksal değil mimarlardan farklı kentsel kuramsal bilgiye sahip olmanın gerektiği ortaya konmuştur. Üçüncü gerekçeyi ise bir toplumun değişmesine paralel olarak mesleklerin örgütlenmesindeki gelişmenin sosyolojik yasaları oluşturmaktadır. Dördüncü grubu oluşturan gerekçelerde, kent planlamasının çok disiplinli, çok yönlü bir faaliyet olmasının nedenleri kurularak, mimarlık eğitiminin kent planlamasınn gerektirdiği hünerleri veremeyeceği, kent planlaması faaliyetinin çok disiplinli olarak örgütlenmesinde mimarlık eğitiminin bir ayrıcalığı olamayacağı vurgulanmıştır.

ŞPO’nun Hedefleri ve Faaliyetleri
40 yıllık mesleğin 35 yıllık odası bugün 3390 üyesi, 8 şubesi, 26 il temsilciliği, 35 mesleki denetim görevliliği, 28 işyeri temsilciliği ve 21 çalışanı ile mesleki hakları korumak ve geliştirmek, birikimlerin toplum yararına kullanılması için zemin yaratmak ve yaygınlaştırmak, bu amaçlarla meslek alanı ile ilgili gelişmelerin ve siyasaların tüm boyutlarını derinlemesine kavramak, yorumlamak, bu siyasaların kamu ve toplum yararına düzenlenmesini sağlayacak önerileri katılımlı yöntemlerle geliştirmek, bu önerilerin uygulanması için gereken takibi yapmak, bu süreçlerle ilgili olarak toplumu bilgilendirmek amaç ve ilkeleri doğrultusunda etkin ve verimli çalışmalar yürütmektedir.

Bu çalışmalar kapsamında;
• Bilimsel-Teknik Etkinlikler
• Meslekiçi-Hizmetiçi Etkinlikler
• Eğitim Faaliyetleri (kurslar, eğitim proramları vb, SEM-Sürekli Eğitim Merkezi)
• Süreli Yayınlar
• Süresiz Yayınlar
• Araştırma, Değerlendirme, Görüş Geliştirme Çalışmaları ve Raporları
• Basın Açıklamaları
• Mesleki Denetim Uygulamaları
• Danışmanlık, Bilirkişilik, Hakemlik Hizmetleri
• İyi ve ilgili uygulamalara ödül, yanlış uygulamalara itiraz ve dava süreçleri
• Kurumsal Gelişim Çalışmaları (Vakıf deneyimi vb, KAE-Kentsel Araştırmalar Enstitüsü)
• Kurumsal Hizmet Altyapısı Geliştirme Çalışmaları (OBS-Oda Bilgi Sistemi)
gerçekleştirilmektedir.

TMMOB’nin Meslek Alanları Arasındaki Yetki Ayrımlarını Belirleyen İlkeleri ve Dayanakları

Odamızın kurulmasını, 6235 Sayılı TMMOB Yasası’nın 2. Maddesinde tanımlanan “bütün mühendis ve mimarları ihtisas kollarına ayırmak ve her kol için bir oda kurulmasına karar vermek, bu suretle aynı ihtisasa mensup meslek mensuplarını bir odanın bünyesinde toplamak…” yetkisine dayanarak kararlaştıran TMMOB, yine bu yasaya dayanarak meslek alanları arasındaki yetki ayrımlarını belirlemektedir.

TMMOB 37. Dönem Yönetim Kurulu çalışma programı kapsamında, meslek alanlarının, uygulanan temel politikalardan kaynaklanan sorunları tespit edilmiştir. Dışa bağımlı ve geri kalmış, bilim ve teknoloji üretmeyen, üretimden uzaklaşmış bir ekonomik yapı nedeniyle, hem mühendislik ve mimarlık eğitiminde, hem yeni bilimsel alanların açılmasında, hem de varolan meslek alanları arasındaki yetkilerin belirlenmesinde karşılaşılan sorunların çözümü için bazı çalışmalar öngörülmüştür. TMMOB bünyesinde meslek ve uzmanlık alanları hukuku geliştirilerek bu alanlardaki yetkilerin tanımlanmasının, örgütte mesleki çatışma konularına çözüm bulmanın yanı sıra dünyadaki bilimsel ve teknik gelişmelere paralel olarak ortaya çıkan yeni disiplinlerarası meslek alanlarını kavrayıcı ve kapsayıcı örgütlenme modelleri geliştirilmesi ve etik ilkeleri barındıran, mezuniyet sonrası sürekli meslekiçi eğitimi önemseyen çalışma anlayışının özendirilmesi hedeflenmiştir.

Meslekler arasında yaşanan sorunların iki temel nedeni bulunmaktadır:
• Bilimsel ve teknolojik araştırma ve geliştirmeye yatırım yapılmaması, meslektaşların mesleklerini uygulama alanlarını, dolayısıyla istihdamı daraltmış, mesleki formasyon, bilgi ve becerilerin, formasyona uygun olarak kullanılmasına olanak tanımayan bir ortam yaratmıştır.
• Meslek alanlarındaki gelişmeler nedeniyle, aynı konu üzerinde çalışan uzmanlıkların sayısı artmakta, çalışmalar çok disiplinli bir nitelik kazanmaktadır. Eğitimin genel bilimsel niteliği bir meslek mensubunun başka alanlarda iş yapabilirliğini sağlasa da, yapılan işin teknolojik düzeyi yükselmedikçe uzmanlıklar derinleşmemekte, yetki düzenlemelerini belirleyen mevzuat bu gelişmelere ayak uyduramamakta, yetki çatışmaları oluşmakta, bu sorun piyasanın kurallarına terk edilmektedir.
Oysa mühendislik, mimarlık ve şehir planlama uygulamalarının toplumu doğrudan ilgilendirdiği, kamu yararını temel alan bir düzenlemeye ihtiyaç bulunduğu ve bu mesleklerin karmaşık niteliği ile toplumun bu hizmetlerden yararlanma ve risklerinden korunma hakkının hayata geçirileceği yerin TMMOB olduğundan hareketle çalışmalar olgunlaştırılmıştır.

TMMOB 38. Olağan Genel Kurulu, meslek ve uzmanlık hukukunun geliştirilmesi, yetkilerin tanımlanması, bu konuda varolan çatışmaların giderilmesi amacıyla yapılacak çalışmalarda aşağıdaki ilkeleri kabul etmiştir:

Uzmanlıklar Arasındaki Yetki Sorunlarının Çözümünde Temel Alınacak İlkeler:
1. TMMOB her uzmanlık alanının, örgütün bütün kademelerinde kendisini ifade etme olanağının bulunmasını gözetir, mühendisler, mimarlar ve şehir plancıları arasında disiplinlerarası çalışma gereksinmesinin bilincini yerleştirmek için çalışır, mesleklerin gelişmelerine koşut olarak disiplinlerarası çalışmayı özendirir, kolaylaştırır ve örgütler.
2. Her meslek grubu, yetkili kuruluşların yasa, yönetmelik, şartname, tebliği, vb. belgelerle verilen yetkiler dahilinde çalışırlar. Bu ve benzeri belgelerde eksiklik ve yanlışlıklarla ilgili çalışmalarını TMMOB tarafından benimsenmiş ilkeler ve kararlar doğrultusunda yaparlar.
3. Uygulama yapabilme yeteneği, bilgi ve beceri ile doğrudan ilintili olmakla birlikte, sorumluluk açısından başka mesleklerin yetkili olduğu alanlarla sınırlıdır.
4. Odalarımızın, başka bir Oda ile çakışan uzmanlık alanında yapacağı etkinlikler, ilgili Odanın görüş ve önerileri ile gerçekleştirilir. Bu etkinliklerde, düzenleyici Oda, ilgili diğer Odanın ya da Odaların bünyesinde örgütlü mesleklerin yetkilerini zaafa düşürecek program, içerik ya da görüntülerden kaçınır.
5. Meslekler arasındaki yetki sorunları TMMOB tarafından çözülür. TMMOB bu yetkisini ilgili odaların kararlarını ortaklaştırmayı hedefleyerek kullanır.

Özetle, TMMOB’nin, yasasından aldığı, aynı uzmanlığa ait meslek mensuplarını bir Oda bünyesinde toplamak ve Odaların temsil ettiği meslek / uzmanlık alanları arasındaki ayrımı belirlemek üzere demokratik ortamlarda sürdürdüğü çalışmalar geliştirilmeye açık, varolan yetkisini kullanma biçimi de demokratik, katılımcı ve uzlaştırıcı olmaktadır.

TMMOB’nin Meslek Alanları Arasındaki Yetki Ayrımlarını Belirleme Uygulamalarına Bir Son Örnek

TMMOB Mimarlar Odasının 39. Dönem Olağanüstü Genel Kurulunda kabul edilen Serbest Mimarlık Hizmetlerini Uygulama, Tescil ve Mesleki Denetim Yönetmeliği’nin “Mimarlık Hizmetleri” başlıklı 5. maddesinde şehir plancıları tarafından üretilmekte olan ve şehir planlama mesleği kapsamında bulunan hizmetler bulunmaktadır. Bu hizmetlerin mimarların yetki ve sorumluluk alanına dahil edilmesi yanlıştır, hukuka aykırıdır. Yönetmelikteki benzer olumsuzluklar peyzaj mimarlığı ve iç mimarlık meslekleri için de geçerlidir. Dolayısıyla TMMOB, bu yönetmeliğin diğer meslek alanlarına ve yetkilerine müdahaleler içeren maddelerinin düzeltilmesini istemiştir. (02.04.2005 tarihli toplantı, Karar No:215)
Mimarlar Odası 30 Mart 2005 tarihli bir “Açık Mektup” yayınlayarak TMMOB Yönetim Kurulunun bu kararına şiddetle itiraz etmiş, bunun yanısıra gerek TMMOB gerek sözkonusu hizmetlerin yetki alanına girdiği mesleklere ve bu mesleklerle ilgili eğitim veren kurumlara yönelik hakarete varan eleştirilerde bulunmuştur.
Böylece başlayan tartışmalı süreç, TMMOB Yönetim Kurulunun bu mektubu değerlendirdiği 2 Nisan 2005 tarihli kararı, ardından da 16 Nisan 2005 tarihli TMMOB 38. Dönem II. Danışma Kurulunda tüm gün süren değerlendirmelerle devam etmiştir. TMMOB tarafından 16 Nisan 2005 tarihinde cevap niteliğinde bir bildiri yayınlanmış, Mimarlar Odası 27 Nisan 2005 tarihinde “Zorunlu Bir Açıklama” yapmış, TMMOB Oda Başkanları 28 Nisan 2005 tarihinde bir bildiri yayınlamış, Odalar ayrıca tepkilerini dile getiren yazılar yazmışlar ve Mimarlar Odası Şubeleri ortak bir metni ayrı ayrı imzalayarak TMMOB’ye ve Odalarına göndermişlerdir.

Şehir Planlama ve Mimarlık Meslek Alanlarına, Uzmanlık ve Yetki Ayrımlarına Bakış Farklılıkları

Tarihsel Süreç - Hukuk Süreci
TMMOB çatısı altında Odaların temsil ettiği meslek alanlarının uzmanlık ve yetki ayrımlarına ilişkin farklı yaklaşımları, istekleri hep varolmuştur ve olacaktır. Bu konuda çözüm isteniyorsa farklı yaklaşımları temsil edenlerin biraraya gelmeleri, araştırma-tartışma süreçlerini tüketmeleri, TMMOB’nin hakemliğine başvurmaları gerekir.

Odamızın kuruluşundan kısa bir süre sonra 1970’li yıllarda Odamız ile Mimarlar Odasının planlama konularında sürdürecekleri dayanışma ve ortak çalışmanın ana hatları belirlenmiştir. Taraflarca imza altına alınan bu belgede, ihtisaslaşmanın gereği ve ihtisaslaşmayı engelleyen koşullarla ortak olarak mücadele edileceği, çeşitli aşamaları özel bürolarca yürütülmekle birlikte bir kamu hizmeti olarak vurgulanan kent planlaması çalışmalarında çeşitli ihtisas dallarından kurulu ekip çalışmasının önemi tanımlanmıştır. Odamızın kurulmasıyla, kent planlaması ile ilgili sorumlulukların TMMOB ve Odamız mevzuatı hükümlerine göre Odamızca yüklenileceği belirlenmiştir. İki disiplinin ortak sorumluluğundaki konularda sorunları çözmek ve işbirliğini sağlamak üzere ortak bir organ kurulduğu ve ortak organın yapacağı çalışmalar belirtilmiştir.

Mimarlar Odasına kayıtlı şehir plancıları olduğu gibi, Şehir Plancıları Odasına kayıtlı mimarlar ve mühendisler de bulunmaktadır. İmar Planı yapım yeterliliği bulunan ve odalardan herhangi birine kayıtlı olan mimarların ise verdikleri hizmetlerin ilgili odaca denetimi konusunda bazı hukuk süreçleri yaşanmış ve odalar arası girişimler yapılmıştır. Mesleklerin ayrışması öncesi bazı mimarlarca Bayındırlık ve İskan Bakanlığından edinilmiş imar planı yapma yeterliliklerini gösterir belgeleri bulunmaktadır. Şehir Plancıları Odasının kuruluşundan sonra bu mimarların Büro Tescil Belgelerini hangi meslek odasından almaları gerektiği konusu da idari yargıda 1995 yılında sonuca bağlanmıştır. TMMOB SMM Yönetmeliği 6/f maddesi “birden fazla alanda çalışan, farklı mimarlık mühendislik hizmeti veren kuruluşlar, çalışma alanıyla ilgili her bir odadan SMM veya Büro Tescil Belgesi almak zorundadır” biçiminde konuya açıklık getirmiştir. Yönetmeliğin bu maddesinin uygulanışı ile ilgili olarak Odamız tarafından Mimarlar Odasına bir protokol önerilmiştir. Bu protokolde, imar planı işi yapan ve Mimarlar Odasına kayıtlı mimarların Odamıza Büro Tescili yaptırmaları, Odamızca kendilerine verilebilecek kayıt ve tescil belgeleri türleri ve protokolün uygulanışını izlemek üzere Odalardan üyelerin katılacağı bir komite kurulacağı hüküm altına alınmıştır. Ancak bu protokolün taraflarca imzalanarak yürürlüğe girmesi ve sorunlara çözüm getirmesi sağlanmamıştır. Bu kapsamda Ortak Daimi Meslek Komitesi (ODAK) çalışmaları da başarılı olamamıştır.

Niyetler – Eğilimler
Ülkemizde mesleğin tarihinde ilk 20 yıl, kent ve kentleşme sorunlarının, şehir planlama eğitimi almış uzmanlarca gerektiği biçimde yapılacak çalışmalarla çözülmesi gerektiği yönünde verilen mücadelenin odağında yeralan Odamız, son 20 yıldır bu konudaki toplumsal, yasal, kurumsal kazanımların ve anlayışın geliştirilmesi, yaygınlaştırılması yönünde sürdürülen mücadelede farklı bir aşamaya gelindiğini de tespit etmektedir. Mesleğimizi başta farklı ve gerekli bir uzmanlık alanı olarak kabul etmekte güçlük çeken gerici anlayış bunca yıl sonra yeniden canlandırılmaya (hortlatılmaya) çalışılmaktadır. İnsanca onurlu yaşama olanağı sunan çevreler/yerleşmeler oluşturabilmek gibi temel ortak hedefleri bulunan, birbirine yakın ve/veya birbirini bütünleyen faaliyet alanları olan mesleklerin bir diğerinin ilgi alanı hakkında hassas, farkında ve ilgili olması gerekli ve sevindirici ancak, hizmet alanındaki yetkilere ve sorumluluklara gerekli koşulları taşımaksızın talip olması gerek akılcılıktan gerek inandırıcılıktan uzaktır. Bir uzmanlık alanının faaliyet alanını genişletmek istemesi, yeni hizmetlere talip olması da sevindirici ancak bunu başka uzmanlık alanlarının yetki ve sorumluluklarını kullanarak yapması gerek hukuktan gerek yaratıcılıktan uzaktır.

Günümüzde iki farklı meslek mensuplarının yetki açısından kesişim kümesi, bir dönem imar planı yapım yeterliliği almış bulunan yaklaşık 100 kadar mimardan oluşmaktadır. Hukukun kazanılmış haklar nedeniyle ancak sabitlediği bu kümenin benzerlerini elde etmeye çalışmak yerine mevcut faaliyet alanlarında ortak çalışma kültürleri geliştirmek, yeni ve ortak faaliyet alanları tanımlamak, yetkileri birbirine karıştırmamak kaydıyla geleceğin toplumsal ve mekansal sorunlarının çözümünde sağlıklı sonuçlar verecek daha isabetli bir uğraş olacaktır.

Planlamanın ve Disiplinlerarası Çalışmaların Yeni Ufku
Değişik çevreler mesleğimizin faaliyet konusu için kent çalışmaları kavramı kadar kent bilimi kavramını da kullanmaya başlamışlardır. Diğer yandan, ekonomi, sosyoloji gibi evrensel yerleşik bilim disiplinlerinin meslek alanımızda kentsel ekonomi, kentsel sosyoloji gibi farklı kategorilerde vurgulanması, sorun yönelimli uzmanlığın gereğine, klasik bilim disiplinlerinin ihmal ettiği mekan boyutunun dikkate alınmasına, çözüm yönelimli bilimlerde disiplinlerarası olmanın güncelleşmesine işaret etmektedir.
Mesleğimizin eylem alanı olan şehir planlama ise 1960’lardan bu yana salt bir tasarım hüneri olarak değil, sosyal bilimlere de dayalı bir faaliyet olarak görülmektedir. Sosyal bilim alanında eleştirel gerçekçilik gelişmekte, temsili demokrasi anlayışının yerini katılımcı demokrasi, yönetim anlayışının yerini yönetişim anlayışı almakta, mesleğimizin yaklaşımlarını etkilemektedir. Yerel bilgiyi önemseyen, öznellerarası oydaşmaya dayandırılan bilim alanı, planlamanın da araçsal rasyonelliğe değil iletişimsel rasyonelliğe ulaşmayı hedefleyen yönde değişmesini, kapsamlı planlama yerine stratejik planlamanın önemsenmesini getirmektedir. Dolayısıyla şehir plancılarının donanımlı olması gerektiği bilgi ve beceri alanı hızla değişip dönüşmeye devam etmekte, eğitim kurumlarımızın sunduğu altyapı da bunun gereği olarak sürekli güncellenmeyi gerektiren dinamik bir nitelik sergilemektedir.

Şehir Plancıları Odası ise, üyelerinin eğitimle edindikleri bilginin ve süreç içinde edindikleri birikimin toplum yararına kullanılmasını sağlamak üzere bilimsel yöntemler ve yasal yollar izlemektedir. Aynı yol ve yöntemler çerçevesinde üyelerinin mesleki haklarını korumakta, temsil ettiği uzmanlık alanının yetki ve sorumluluklarının üyelerince yerine getirilmesini sağlayacak kurumsal görevler yürütmektedir. Çalışma alanındaki gelişmelere koşut olarak mezuniyet sonrası meslekiçi eğitimin ve disiplinlerarası çalışmanın gereğine ve önemine uygun faaliyetler sürdürmektedir.

Meslek Odalarının Düzenleyici - Denetleyici Rolleri, Kamu Hizmeti ve Meslek Etiği
Mesleğin ve meslektaşların faaliyet alanlarını düzenleme görevinin çeşitli ortam ve yöntemlerle meslek odasınca yerine getirildiği, Genel Kurul, Danışma Kurulu, Yönetim Kurulu gibi demokratik ortamlarda alınan kararlar ve geliştirilen kurallar uyarınca meslektaşların yetkileri, faaliyet biçim ve türlerinin belirlendiği bilinmektedir. Bir meslek odası etrafında örgütlenmiş uzmanlarca yürütülmesi yerine, ehliyetsiz yetki kullanımının yol açtığı telafisi imkansız sonuçların pek çok örneği bulunmaktadır. Bu çerçevede meslek odasının meslek alanında disiplini ve toplum yararına uygulanmasını sağlamasının en önemli aracı mesleki denetim uygulamasıdır. Meslektaşların meslek faaliyetini gerçekleştirmeye yeterli ve gerekli koşulları taşıyıp taşımadığı, faaliyetinin meslek ilkelerine ve esaslarına uygun olup olmadığı sistematik olarak denetlenmelidir. Meslek alanımızda bu nitelikte bir denetim erki Şehir Plancıları Odası bünyesinde kapasitesi artarak yerine getirilmektedir.

İyi meslek kötü meslek tartışmasının anlamsızlığına düşmek yerine, iyi-kötü icra sorgulaması ve ölçütleri üzerinde uzlaşılmalı, ne olması gerektiği tartışılmalı, öngörülere ulaşılmalıdır. Mesleklerimizin yalnızca bugününün değil yarınının, daha geniş pencerelerden bakarak tartışılması, 2050’lerin dünyasında meslek alanlarımız için temel eğilimlerin ve itici güçlerin belirlenmesi gerekmektedir. Ülkemizde mesleklerimizin vizyonunu, güçlü ve iyileştirmeye açık yönlerini, fırsatlarını ve tehditlerini (SWOT Analizi) belirlerken, meslek odalarımızın da gelecek 50 yılda rollerini belirleyip, gerekli adımları başlatmamız ortak toplumsal sorumluluğumuzdur.

Meslek alanlarımızın uzmanlık ayrımları konusunda uzlaşma yöntemi mektuplaşmak değil, tartışma biçimleri geliştirmekten geçmektedir. Aldığımız eğitim bunu hazırlayacak yeterlilikte, meslek odalarımız bunu gerçekleştirecek birikimde, TMMOB çatısı bunu sağlayacak demokratik zemin ve araçlarla donanımlıdır.

Mesleklerimizin toplum yararına uygulanması ve geliştirilmesi için önündeki engelleri birlikte kaldırmaya, ufkunu geliştirmeye, meslektaşlarımızın bu yönde daha çok ve yeni alanlarda hizmetler verip emeklerinin karşılığını alabilmelerini sağlamaya dayanışma ve barış içinde çalışalım.

Odamız mesleki etkinliklerimizin bu konuda yetkili meslektaşlarımızca toplum yararını yerine getirilmesini sağlamaya, alanımızın özgün konularını duyurarak, yayınlayarak, belgeleyerek, tartışarak; meslek topluluğumuzun belleği olma işleviyle meslek alanının kuramsal bilgisinin oluşturulmasına katkıda bulunmaya devam edecektir. Yetki ve sorumluluklarını kararlılıkla savunacak ancak bunu yapıcı ve barışçı bir tutum ve üslup dahilinde sürdürecektir.




.......
TMMOB
Şehir Plancıları Odası

Çerez Politikası & Gizlilik Sözleşmesi

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz

kişisel verilerinizin Odamız tarafından işlenme amaçları konusunda detaylı bilgilere KVKK sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

"/>