Etik İlkeler Özlük Hakları
GÜNEYKENT KENTSEL GELİŞİM PROJE ALANI İMAR PLANI İPTAL EDİLDİ
HABERLER
Yayına Giriş Tarihi
2010-04-19
Güncellenme Zamanı
2010-04-26 12:13:30
Yayınlayan Birim
ANKARA

DAVA TALEBİ
Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin, 13.03.2009 tarih ve 835 sayılı kararı ile tadilen onaylanan, Güneykent Kentsel Gelişim Proje Alanına ilişkin 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Değişiklikleri‘nin öncelikle yürütmesinin durdurulmasına takiben iptaline karar verilmesi talebidir.

DAVA BİLGİLERİ
Davacı: TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi
Davalı: Ankara Büyükşehir Belediyesi
Dava 13.07.2009 tarihinde açılmıştır.  
Ankara 5. İdare Mahkemesi  2009/934 E.
 
DAVA SÜRECİ
1.    Mahkemece verilen ara karar ile yürütmeyi durdurma isteminin davalı İdarenin cevabından sonra değerlendirilmesine karar verilmiştir. (14.07.2009)
2.    Mahkemece yapılan değerlendirmede yürütmeyi durdurma talebimizin kabulüne karar verilmiştir. Davalı idareden savunma dilekçesi gelmiştir. (30.10.2009)
3.    Davalı idare yürütmeyi durdurma kararına itiraz etmiş ancak itirazı reddedilmiştir. (22.12.2009)
4.    Mahkemece rapor doğrultusunda planın iptaline karar verilmiştir. (19.04.2010)

DAVA GEREKÇELERİ
Güneykent (Tuluntaş-Koparan-Hacılar) Kentsel Gelişime Proje Alanına ilişkin 1/1000 ölçekli Uygulama İmar ve 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği üzerinde yapılan incelemede;

1 - Ankara kentinin en önemli gelişme aksının üzerinde yer alan ve kentin gelişme baskısının yoğun yaşandığı bölge özelliğini taşıyan bu alanda parçacı bir yaklaşımla konunun ele alındığı, planlama tekniklerine aykırı olduğu, ekonomik, demografik, sosyal ve mekansal gelişim süreçlerinin tanımlanmadığı, ayrıca nüfus, istihdam ve ulaşım-yeşil sistem dengelerini bozan bir niteliğe sahip olduğu görülmüştür.

Nazım İmar Planı 3194 sayılı yasanın 5.maddesinde tanımlanmıştır. Buna göre:

"Nazım İmar Planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plandır. "

Bu tanıma göre nazım imar planlarının parçacı bazda değil bir bütün olarak yapılması gerekmektedir. Ancak dava konusu nazım imar planı değişikliği parçacı bir biçimde ve kamu yararı değil kişisel yararlar gözetilerek değiştirilmiş, inşaat emsali ve yoğunluk artırılmış, üst ölçekli plan kararlarına dayanmaksızın parçacı bir yoğunluk artışı getirilmiştir.

3194 sayılı İmar Kanunu‘nun "Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliği"nin 3. maddesindeki "Plan Değişikliği" tanımında (17.03.2001/24345 R.G.); "Plan ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü, teknik ve sosyal donatı dengesini bozmayacak nitelikte, bilimsel, nesnel ve teknik gerekçelere dayanan, kamu yararının zorunlu kılması halinde yapılan plan düzenlemeleridir" denmektedir. Oysa plan değişikliği ve açıklama raporu incelendiğinde, plan değişikliğinin niçin yapıldığına dair hiçbir teknik bir gerekçenin bulunmadığı görülmektedir.

Plan değişikliği, alanının çevresi ile ilişkisi, işlevi, yapı yoğunluğu, ulaşım-dolaşım sistemine etkileri, kent bütününe etkisi, yerleşmelerin gelişme potansiyeli, sektörel hedefleri ve alt yapıların dağılımı gibi etkenler göz önüne alınmaksızın gerçekleştirilmiştir.

Planlama alanında, Ankara‘daki mevcut emsallerin üstüne çıkan bir yapı yoğunluğu kararı verilmiş, bu tür bir yapı yoğunluğunun olası etkileri ise göz ardı edilmiştir. Böylesine bir kitle, yoğun ve kesintisiz trafik akışının bulunduğu bir ana yolun kenarında konumlanmış olduğundan, yalnızca ulaşım ve yola katılımda sorunlara sebep olmakla kalmayacak, bulunduğu bölgeyi de olumsuz yönde etkileyecektir.

Kent bütünü ölçeğinde, gerekli ve yeterli analizler yapılmaksızın gerçekleştirilen böylesi parçacı plan uygulamaları, benzer örneklerde olduğu gibi nüfus-işgücü ve yoğunluk dengelerine zarar vererek kentsel ve bölgesel anlamda telafisi güç sonuçlar doğurmaktadır.

Söz konusu değişiklik 3194 Sayılı İmar Kanunu‘nun 38. maddesi dayanak alınarak hazırlanan Plan Yapılmasına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 30. maddesine aykırıdır.

"Madde 30 - İmar planlarında sosyal ve teknik alt yapı kullanımlarından başka herhangi bir amaca ayrılmış olan bir alanın kullanılışının değiştirilmesi durumunda:

    1) Nazım plan ana kararlarının bozucu fonksiyonel değişiklikler plan değişikliği yolu ile yapılamaz.
    2) Yeni belirtilen kullanışın ihtiyacı olan sosyal ve teknik alt yapı alanları Ek 1‘deki tabloda belirtilen standartlara ve nüfus şartı aranmaksızın otopark yönetmeliği hükümlerine uygun olarak birlikte düzenlenir.
    3) Yerleşmenin gelişme yönü, büyüklüğü ve arazi kullanımlarının fonksiyonel dağlımı ve genel yoğunlukları gibi nazım plan ana kararlarının değiştirilmesi ancak imar planının yeniden yapılması için mümkün olabilir.


Söz konusu nazım imar planı incelendiğinde aynı zamanda Plan Yapılmasına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 28. maddesinin de göz ardı edildiği anlaşılmaktadır. Söz konusu madde uyarınca artan nüfus yoğunluklarıyla ilgili olarak imar planları belli şartlara bağlanmışken dava konusu alandaki yoğunluk tamamıyla göz ardı edilmiştir. "

Planlama alanının çevresi ile ilişkisi, işlevi, yapı yoğunluğu, ulaşım dolaşım sistemine etkileri, kent bütününe etkisi gibi unsurlar incelenmeden, kent bütünü planlama çalışmalarından kopuk olarak gerçekleştirilen böylesi bir parçacı uygulama, şehircilik ilkeleri, planların kademeli birlikteliği, planlama esasları ve kamu yararına aykırıdır.  

2 - Planlama alanında Çevre ve Orman Bakanlığı D.S.İ Genel Müdürlüğü Etüt Plan Dairesi Başkanlığının 13.11.2008 gün ve 12979 sayılı yazılarında belirtilen görüş ve eki pafta doğrultusunda Akifer saha sınırının (yeraltı su seviyesi yüksek alanlar) gösterildiği bu sınır içinde konut gelişme alanlarında yapılaşma koşullarının E: 0.15, Hmax: 6.50 olarak belirlenmesine karşılık Öneri Proje Alanı olarak belirlenen ve yine Akifer sınırı içinde kalan alana yapılaşma koşulunun E: 1.50 olarak verilmesinin şehircilik ve planlama esaslarına, eşitlik ilkesine ve doğal kaynakların korunmasına aykırılık teşkil ettiği görülmüştür.

Bu nedenlerle, Başkanlığınızca onaylı üst ölçekli planın belirlediği çerçevenin dışına çıkılarak belirlenmiş yoğunluk kararlarının üzerinde bir nüfus yoğunluğu öngören, Ankara Büyükşehir Belediyesi‘ne ait özel proje alanına ayrı bir yapılaşma koşulu verilmesi E=1.5, Hmax=serbest, eşitlik ilkelerine aykırı olduğu gibi onaylı mevzi planlar, mevcut yapılaşmalar, arazinin topoğrafyası ve jeolojik eşiklerin detaylı olarak değerlendirilmesi sonucunda bölge içi dağıtıcı yollar, sosyal donatı alanları ve diğer kullanımların yerleri ve büyüklükleri yönünden farklılıklar barındıran, üst ölçekli kararları yok varsayarak bir grup ya da zümreye özel imar rantı sağlamaya yönelik olduğu görülen, açıkça şehircilik ilkeleri ve planlama esasları ile kamu yararına aykırı söz konusu, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi‘nin 17.12.2008 gün ve 3075 sayılı kararı ile onaylanan Güneykent (Tuluntaş-Koparan-Hacılar) Kentsel Gelişime Proje Alanına ilişkin 1/1000 ölçekli Uygulama İmar ve 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği‘nin öncelikle yürütmesinin durdurulmasına takiben iptaline karar verilmesi istemi.

gerekçe gösterilerek planın iptaline karar verilmiştir.

TMMOB
Şehir Plancıları Odası

Çerez Politikası & Gizlilik Sözleşmesi

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz

kişisel verilerinizin Odamız tarafından işlenme amaçları konusunda detaylı bilgilere KVKK sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

"/>