Etik İlkeler Özlük Hakları
KAŞ, KALKAN 1009 VE 132 PARSELLERE İLİŞKİN 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI VE 1/1000 ÖLÇEKLİ UYGULAMA İMAR PLANINA DAVA AÇTIK.
HABERLER
Yayına Giriş Tarihi
2010-03-08
Güncellenme Zamanı
2010-06-19 16:36:26
Yayınlayan Birim
ANTALYA

YÜRÜTMENİN DURDURULMASI

                                                                                                     TALEPLİDİR

  

ANTALYA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI‘NA

  GÖNDERİLMEK ÜZERE

  ANKARA NÖBETÇİ İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI‘NA

  

DAVACI                           :  TMMOB Şehir Plancıları Odası ( Antalya Şubesi)

VEKİLİ                             :  Av. Koray CENGİZ                                     

DAVALI                           :  Kalkan Belediye Başkanlığı

DAVA KONUSU              :  Kalkan Belediye Meclisi‘nin 07.12.2009 tarih ve 2009/13 sayılı kararıyla kabul edilen 1009 ve 132 parsellere ilişkin 1/5000 ölçekli nazım imar planının ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planının öncelikle yürütmesinin durdurulması ve takiben iptaline karar verilmesi talebidir.

BİLDİRİM TARİHİ        :  Dava konusu idari işlemin askıda ilan edilmesinin ardından son ilan gününden itibaren 60 gün içinde işbu davamız açılmıştır.

AÇIKLAMALAR            :

DAVA AÇMA EHLİYETİ YÖNÜNDEN

 

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Şehir Plancıları Odası, 6235 ve 3458 sayılı yasalara göre kurulan TMMOB‘ye bağlı, kamu kurumu niteliğinde bir meslek örgütü olup, alanına ilişkin tek meslek odasıdır.

Kanun, oda tüzüğü ve ilgili yönetmeliklerde belirtildiği gibi Şehir Plancıları Odası, mesleğin ve meslektaşların hak ve çıkarlarını korumak, şehir planları ve uygulamalarının, planlama esaslarına, şehircilik ilkelerine ve kamu yararına uygun yapılmasını denetlemek, bu konudaki eksiklikleri, yanlışlıkları ortadan kaldırmak için gerekli çalışmaları yapmakla yükümlüdür.

TMMOB Şehir Plancıları Odası ilgili bakanlık, kamu kurumları, belediyeler ve diğer kuruluş ve makamlarla ilişki içerisinde ülkemizin sağlıklı ve düzenli kentleşmesi, kent planlarının şehircilik esaslarına ve meslek ilkelerine uygun yapılması için; yazışma, görüşme girişimleriyle düzeltilmesini başaramadığı hatalı plan, karar ve uygulamaları yargıya götürmekte, yargı yoluyla çabalarını sürdürmektedir.

TMMOB Şehir Plancıları Odası, kurulduğu günden bu yana, kanunlara, şehircilik bilimine ve kamu yararına aykırı olan plan ve uygulamalara karşı mücadelesi çerçevesinde gerektiğinde yasal süreçleri de izleyerek görevini yerine getirmekle yükümlüdür ve somut davayı da bu nedenle açmaktadır.

DAVANIN ESASI HAKKINDAKİ AÇIKLAMALARIMIZ

1 - Antalya ili, Kaş ilçesi, Kalkan Beldesinde bulunan 1009 ve 132 parsellere ilişkin 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı davalı Kalkan Belediye Meclisi‘nin 07.12.2009 tarih ve 2009/13 sayılı meclis kararı ile onaylanmıştır.

2 - Öte yandan Kalkan Belediye Meclisi‘nin bir önceki toplantısında 01.12.2009 tarih ve 2009/12 sayılı karar ile 1/25 000 ölçekli Kaş-Finike-Kumluca Çevre Düzeni Planında tarım alanı olarak belirlenen, ancak 1/100 000 ölçekli planda konut alanına ayrılan 5 Pafta 132 Parselin, kentsel yerleşme alanına dahil edilmesi ile ilgili olarak Şehir Plancısı Meltem BOYNUEĞRİ tarafından hazırlanan 1/25 000 ölçekli planın kabulüne ve onanmak üzere Antalya İl Özel İdaresi‘ne gönderilmesine karar verilmiştir.

3 - Her ne kadar davalı İdare tarafından 1/25000 ölçekli plan değişikliği onay için Antalya İl Özel İdaresi‘ne gönderilmişse de dava konusu planların onaylandığı aşamada hiçbir şekilde onaylanmamıştır. Öte yandan işbu davanın açıldığı tarih itibariyle de onaylanmış değildir.

4 - Planlar, plan kademelenmesine ve hiyerarşisine uygun olarak yapılmalıdır. Günümüzde plan tür ve ölçekleri ile yetki ve görev dağılımları ile ilgili olarak yaşanan karmaşa dikkate alındığında, plan kademelenmesi önemli ve sorunlu bir konu olarak ortaya çıkmaktadır. İmar Kanununun "Planlama Kademeleri" başlıklı 6. maddesinde "Planlar, kapsadıkları alan ve amaçları açısından; Bölge Planları ve İmar Planları, imar planları ise Nazım İmar Planları ve Uygulama İmar Planları olarak hazırlanır. Uygulama imar planları, gerektiğinde etaplar halinde de yapılabilir." hükmüne yer verilmiştir.

Yasal mevzuata, uygulamaya ve istikrar kazanmış Danıştay kararlarına göre ortaya çıkan, planların en üst ölçekten başlayarak birbirine uygun yapımının zorunluluğudur. Bu noktada da "uygunluk" koşulunun nasıl sağlanacağı önem kazanmaktadır. "Uygun" sözcüğünden kaynaklanan ve planlara farklı anlamlar kazandıran davranış biçimlerinin yaygınlaşması, bazı merkezi ve yerel birimlerin ve yargı kararlarının uygunluk koşulunu olması gerekenden farklı ortaya koyması, üst ve alt ölçek planların yapım sürelerinin uzunluğu, merkezi ve yerel talep ve baskıların boyutu, plan kademelenmesinde pek çok sorunun da ortaya çıkma nedeni olarak görülebilmektedir. Bu konuların ve sorunların açıklanabilmesi için, planların kademeli birlikteliği ilkesinin ne olduğunu açmak gerekmektedir.

Her ölçek ve türde fiziksel plan, kendi kararlarını, türünün ve ölçeğinin gerektirdiği ayrıntıyı içermek üzere belirler. Bu çerçevede genel ilke, kabul ve arazi kullanım kararlarını da içeren planlar, aynı zamanda, alt ölçekte plan yapılacak alanları ve bu planların yapımına dair kuralları da belirlerler. Yani planların birbirini yönlendirme özelliği, kısaca planların kademeli birlikteliği ilkesi olarak açıklanabilmektedir. Bu çerçevede önemli olan, yönlendirme ile kastedilendir. En önemlisi, yönlendirmenin birebir bir ölçek değiştirme ile aktarma olmadığının bilinmesidir. Plan kademelenmesine uygun davranmak, üst ölçek planın arazi kullanım kararlarını daha büyük ölçekte planlara aynen aktarmak anlamına gelmemektedir. Bu planlar, alt ölçekteki planın hazırlanması aşamasında yapılacak araştırmalar ve değerlendirmeler sonucunda detaylandırılacak genel yapıyı ve çerçeveyi belirlerler. Örneğin 1:25.000 ölçekte hazırlanan çevre düzeni planları ile belirlenen kararların, plan ilke ve kabullerine uygun olmak üzere nazım imar planlarında ve uygulama imar planlarında, bu planların gerektirdiği biçimde ve ölçeklerinin gerektirdiği ayrıntıda ifade bulması gerekir.

Bir başka anlatımla planlamada kademelenme ya da planların kademeli birlikteliği ilkesi, üst ölçekte verilmiş olan kararların alt ölçeğe her tür ve ölçeğin (bölge planı, çevre düzeni planı, nazım imar planı ve uygulama imar planlarının) gerektirdiği içerik ve ayrıntıda semboloji ile desteklenen kararlar bütününü sağlamayı hedefler.

Söz konusu alanda ise planların kademeli birlikteliği ilkesi olarak bilinen ve yargı denetiminde de önemli olan bu yasal kural çiğnenmiştir. 1/25.000 ölçekli planda gerekli değişiklik yapılmış ancak hiçbir şekilde onaylanmadan ve yürürlüğe girmeden alt ölçekli planları uygulamaya sokulmuştur.

Bu husus yukarıda mevzuat hükümleri doğrultusunda ayrıntıları ile tarif edilen planların kademeli birlikteliği ilkesine tamamıyla aykırılık taşımaktadır. Bu nedenle de açıkça hukuka, kamu yararına ve planlama ilkelerine aykırıdır.

5 - 1/100000 ölçekli çevre düzeni planında alt merkez planları yenilenecek alanda kalan parselin, bölgenin tamamının plan revizyonu yapılmadan sadece tek bir parselde Çevre düzeni planı değişikliği teklifi Belediye tarafından Antalya il Özel İdaresine gönderilmiştir. 

Bir an için Antalya İl Özel İdaresi tarafından davalı İdarenin 01.12.2009 tarih ve 2009/12 sayılı kararı ile kabul edilen 1/25000 plan değişikliğinin onaylanacağı düşünülse dahi; 1/100000 ölçekli çevre düzeni planına göre bölgenin tümünde revizyon yapılması gerektiği ve tek bir parselde bu değişikliğin yapılamayacağından dolayı bu plan değişikliğine karşı da tarafımızdan dava açılacak olup bu husustan ayrıca Mahkemeniz haberdar edilecektir.

YÜRÜTMEYİ DURDURMA İSTEMİ HAKKINDA

Dava konusu plan değişiklerinin hukuka, kamu yararına ve şehircilik ilke ve esaslarına aykırılığı yukarıda ayrıntılı olarak ifade edilmiştir. Öte yandan söz konusu plan değişikliği ile bahsi geçen parsellerde yeni yapılaşmaların başlaması, kentsel altyapının bölgeye götürülmesi sonucunda, aslında planlama ilkeleri ve kamu yararına aykırı bir işlem dayanak alınarak emrivaki yaratılmış olacaktır. Bu emrivakinin önlenebilmesi ve kent ve kamu adına telafisi olanaksız zararlara mahal verilmemesi için, kesin yargı kararı oluşturuluncaya kadar, uygulamanın yürütmesinin durdurulması, İdari Yargılama Usulü Kanunu‘nun 27. maddesinin bir gereği olarak  ortaya çıkmaktadır.

Anılan sebeplerle DAVALI İDARENİN SAVUNMASI ALINMADAN ÖNCE YÜRÜTMENİN DURDURULMASI KARARI VERİLMESİNİ BU MÜMKÜN OLMADIĞI TAKTİRDE İSE İDARENİN SAVUNMA SÜRESİ KISA TUTULARAK  YÜRÜTMENİN DURDURULMASINA VE BU KARARIN MEMUR ELİYLE DAVALI İDAREYE TEBLİĞİNE karar verilmesi gerektiği düşüncesindeyiz.

HUKUKİ NEDENLER    :  3194 s. Kanun, bu kanunlara dayanılarak çıkarılmış yönetmelikler ve ilgili diğer tüm mevzuat,

DELİLLER                       : Davalı İdare tarafından verilen dava konusu kararlar, plan çizimleri, plan notları ve her türlü belgeyi ihtiva eden işlem dosyaları, keşif ve bilirkişi incelemesi ve her türlü delil.

SONUÇ VE İSTEM          : Açıklanan ve Mahkemenizce resen saptanacak nedenlerle;

Kalkan Belediye Meclisi‘nin 07.12.2009 tarih ve 2009/13 sayılı kararıyla kabul edilen 1009 ve 132 parsellere ilişkin 1/5000 ölçekli nazım imar planının ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planının öncelikle yürütmesinin durdurulması ve takiben iptaline karar verilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini saygılarımızla vekâleten arz ve talep ederiz.

TMMOB
Şehir Plancıları Odası

Çerez Politikası & Gizlilik Sözleşmesi

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz

kişisel verilerinizin Odamız tarafından işlenme amaçları konusunda detaylı bilgilere KVKK sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

"/>