Etik İlkeler Özlük Hakları
BASINA VE KAMUOYUNA ZORUNLU AÇIKLAMA…
BASIN AÇIKLAMALARI
Yayına Giriş Tarihi
2006-10-31
Güncellenme Zamanı
2006-10-31 10:55:17
Yayınlayan Birim
MERKEZ

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nca; İstanbul’da kamu yapıları ve altyapının depreme hazır durumda olduğu beyan edilirken, İstanbulluların yaşadıkları yapıları güçlendirmemeleri nedeniyle, beklenen deprem karşısında büyük kayıplar yaşayabilecekleri, bunun sorumluluğunun da ağırlıkla topluma ait olduğu ifade edilmiştir. Yapılan açıklama ile, top bir anlamda “taca atılmakta”, kamuoyu yanlış bilgilendirilmektedir. Açıklamanın talihsizliği çok yönlüdür:

1. İstanbul gibi bir mega-kenti ve ülkemiz kamuoyunu çok yakından ilgilendiren büyük deprem tehlikesi karşısında, yönetimlerin akıllarına geldikçe ya da bir olay yaşandıkça açıklama yapmaları, deprem sorununun çözümü için sistemli bir yaklaşım sahibi olmadıklarının da bir anlamda itirafı olarak yorumlanabilir. Bu davranış biçiminin vatandaşlar tarafından güven verici bulunması olanaksızdır. İstanbul için deprem konusundaki çalışmaların, yeni bilgilerin ve kat edilen aşamaların,  haftalık/aylık periyodik yayınlar-bültenler ile, düzenli biçimde kamuoyuna aktarılması süreci çoktan kurumsallaştırılmış olmalıydı. Bu gereklilikler yerine, depremi unutturacak yeni gündemler oluşturma yaklaşımının izlendiğini düşündürtecek açıklama ve eksik bilgilendirmelerin doğru ve yerinde olmadığı bilinmelidir.
2. “İstanbul’da altyapı ve kamu yapılarının depreme hazır olduğu” açıklaması gerçeği yansıtmamaktadır. Bu açıklama ile; büyük ölçüde hazır olmadığı düşünülen yapılar için, depreme hazır olduğu bilgisi verilerek İstanbul Belediye Başkanınca çok büyük bir sorumluluk alınmıştır. Kamu yapılarının depreme hazırlanması anlamında, kimi okullar için bağımsız girişimler yapılmıştır; ancak bunların İstanbul bütününde yok denecek kadar az olduğu çeşitli kaynakların verilerinden açıkça anlaşılmaktadır. Hastaneler, karakollar, yurtlar, dershaneler ve çok sayıda başka yapı hakkında, ister kamu ister özel olsun, acil durum gelip çattığında gerekli olacak yaşamsal yapılar dahil, neler yapıldığı, kamuoyuna doğru ve eksiksiz biçimde düzenli olarak aktarılmalıdır. Bu konunun hassasiyetle izlenmesi, tüm kamuoyunun da asla ihmal etmemesi gereken toplumsal bir görevdir.
3. Kamuoyuna “kamu yapıları hazır” denilirken, Dünya Bankası’nın İSMEP (İstanbul Sismik Riski Azaltma ve Acil Durum Hazırlık Projesi) projesi kastediliyor ise, yine bir başka yanılgı içinde olunduğu bilinmelidir. İstanbul’da kamu yapıları bağlamında yürütülen ve birbiriyle hiçbir biçimde entegre olamayan bir çok çalışma içinde bu proje önemli bir yere sahip olmakla birlikte, bir çok da sorun taşımaktadır. Üstelik kamu yapılarının güçlendirilmesini sadece bu proje üzerinden tanımlamak da doğru değildir. Çünkü bu proje ile güçlendirilmesi öngörülen yapıların sayısı bütün içinde çok azdır, ayrıca bunların seçimi bilimsel bir dayanaktan yoksun kalmıştır. Daha da önemlisi bu projeler bir ana plana sahip değildir. Projenin hazırlanmasında farklı disiplinlerdeki uzmanların görüşlerinin alınıp alınmadığı da bilinmemektedir. Bu nedenle İSMEP projesi için sağlanan 400 milyon Dolar tutarındaki borç kaynağın da, son derece verimsiz biçimlerde çarçur edildiği söylenebilir. Projenin niteliği ve uygulamaları tüm İstanbullulara açık tutulmak yerine, adeta gizlilikle yürütülmektedir. Bu durum aşağıda sunulan, İstanbul Valiliği Afet Yönetim Merkezi tarafından kamuoyuna duyurulan ve resmi internet sitesinde (http://aym.istanbul.gov.tr/dosyalar/İsmep%20valilik.ppt) yayınlanan verilerden de açıkça görülmektedir.

Valiliğin Afet Yönetim Merkezi verilerine göre; “..İstanbul ilinde bulunan 2364 okulda, güçlendirilmesi gereken 1783 blok varken bugüne kadar sadece 72 blok güçlendirilmiş ve 41 blok yıkılarak yeniden yapılmıştır”. Blokların % 94’ü henüz güçlendirilememiştir. Yine aynı kaynakta sunulan verilere göre; “…İstanbul’da Sağlık Bakanlığı ve SSK’ya bağlı toplam 46 hastanede, güçlendirilmesi gereken 189 blok varken, bugüne kadar sadece 11 blok güçlendirilebilmiştir”. Buradan da, güçlendirilmesi gereken blokların % 94’ü için henüz gereken işlemlerin yapılmamış olduğu anlaşılmaktadır.

Hal böyle iken, İstanbul’da kamu yapılarının depreme hazır olduğunu söyleyebilmenin olanaklı olmadığı ortadadır. Böylesi bir açıklamanın ise, eksik ve kamuoyunu yanlış bilgilendiren bir nitelik taşıması nedeniyle ivedilikle düzeltilmesi gerektiği düşünülmektedir.

4. Kamu yapıları ile ilgili önlemlerin sonuca vardırılmış olduğu izlenimini yaratan açıklamada, ayrıca çok önemli bir başka sorun daha bulunmaktadır. Bu açıklamada, kamu yapıları dışında bulunan ve İstanbulluların ikamet ettiği konutların güçlendirilmesi anlamında, sorumluğun daha çok vatandaşlarda olduğu ve Belediyenin sorumluluk alamayacağı belirtilmektedir. İstanbul’daki yapı stokunun yaklaşık %95’ini oluşturan konut yapıları hakkında, bir kent yönetiminin sanki bu stok hakkında hiçbir kusuru, yetkisi, yaptırımı yokmuş gibi, tüm sorumluluğu vatandaşın sırtına yüklemesi anlaşılabilir bir durum değildir. Bu yapı stokuna yapım ve oturma ruhsatı veren, yıllardan beri oluşan kaçakları görmezden gelen-yıkmayan, sorunlu olanları tahliye edemeyen belediyelerce bu konudaki ağır sorumluluk kolayca devredebilir mi? Kentteki emlak vergilerini toplayan bir kent yönetimine, bu yapıların güçlendirilmesi amacıyla yapılması gereken çalışmalara önayak olmak için siz ne yaptınız sorusu yöneltilmez mi? Hangi kentsel yenileme projelerinde öncülük ettiniz? Hangi kredi olanaklarını oluşturup vatandaşa sundunuz? Toplu girişimleri özendirmek için ne gibi planlar hazırladınız? Noktasal ve “İstanbul’u pazarlama” amaçlı, çoğu kez kamuya ait alanlarda yoğunluk arttıran projeler dışında, toplumsal ve ekonomik boyutlarıyla da ele alınarak çözümlenmiş hangi “gerçek kentsel dönüşüm” projelerini uyguladınız? sorularına yanıt verilmeksizin, yapıların güvende, kentin depreme hazırlıklı olduğu söylenebilir mi?

Görüldüğü gibi, devredilmeye ya da unutturulmaya çalışılan bu sorumluluk; yönetsel, yasal, siyasal ve etik yönlerden asla kolayca kurtulabilecek içerikte değildir.

5. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nca yapılan açıklamaların en vahim yönü ise, depremle ilgili hazırlıkların yapı birimleri ile sınırlı olduğu ve kent ölçeğinde hiçbir planlama etkinliğine yer olmadığı varsayımıdır. Buna göre, kamu yapıları ve vatandaşların konutlarının güçlendirilmesiyle depreme yönelik hazırlıklar tamamlanmış olacaktır. Bu yaklaşım, farklı düzeylerdeki kentsel planlama işlerinin önceliğini, önemini ve yaşamsal gerekliliğini göz ardı etmektedir. İstanbul’un sürdürülmekte olan üst ölçekli planlama çalışmaları ile entegre olan, kent bütününü kapsayan bir ana ‘Sakınım Planı’nın hazırlanması, bunun acil durum planı ile işleyiş modelinin kurulması, ana plana bağlı olarak farklı risk sektörlerinde yerine getirilmesi gereken önlemlerin alınması, ilgili tarafların çalışmalara ortak edilmesi, ilçe belediyelerinin uyumunun sağlanması, bu ana plana göre yürütülecek alt projelerin tanımlanması, yüksek risk gösteren bölgelerde eylem planlarının hazırlanıp, bu planlara yürürlük kazandırılması, yerel toplu kentsel yenileme projelerinin hayata geçirilmesi, projelerde ortaklıklar oluşturarak vatandaşların bir seferberliğe çağrılması gibi konular, planlı yaklaşımın öngördüğü görevlerdir. Bu işlerin sorumluluğu ve bunların gerektirdiği çalışkanlık ise, doğrudan bir kamu görevi olarak kent yönetimlerine aittir. Depremi sadece yapı bazındaki güçlendirmelere indirgeyen yaklaşımın ise; eksik, sorunlu ve gerçek tehlikeleri göremeyen bir nitelik taşıdığı bilinmelidir.

Son hafta içinde yaşananlar çok ciddi bir olguya parmak basmıştır; bu rastgele ve planlamayı unutan, deprem sorununu yanlış bir bağlama indirgeyen, kamuoyuna eksik-yanlış bilgiler veren yaklaşıma ve gidişe bir çekidüzen verilmesi zorunludur. Bu çıkmazdan kurtulmak için Odamız, kamuoyunu doğru bilgilerle aydınlatmak, asla terk edilmemesi gereken planlama yaklaşımını tekrar tekrar vurgulamak ve bunlarla sınırlı olmamak üzere, kendisine düşen tüm görevleri yerine getirmekte kararlı olup, tüm kamuoyunu da bu bilinç üzerine hareket etmeye davet etmektedir.
Kamuoyuna önem ve saygı ile duyurulur.

TMMOB Şehir Plancıları Odası
Yönetim Kurulu

TMMOB
Şehir Plancıları Odası

Çerez Politikası & Gizlilik Sözleşmesi

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz

kişisel verilerinizin Odamız tarafından işlenme amaçları konusunda detaylı bilgilere KVKK sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

"/>