Etik İlkeler Özlük Hakları
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYELERİNİN SINIRLARINDA DEĞİŞİKLİK YAPAN YASA HAKKINDA ŞEHİR PLANCILARI ODASI GÖRÜŞLERİ
HABERLER
Yayına Giriş Tarihi
2003-12-10
Güncellenme Zamanı
2003-12-10 12:50:08
Yayınlayan Birim
MERKEZ
Geçmişten beri yaşadığımız bir durum yine tekerrür etmekte ve böylesine hassas bir konu yine politikacıların günlük tartışmalarına alet edilmektedir. Oysa büyükşehir belediyelerinin sınırlarının genişletilmesi konusu tamamen teknik bir konudur ve öncelikle teknik çerçevede değerlendirilmesi gerekmektedir.
Türkiye’de kentleşme, şehircilik ve planlama konularında yaklaşık 35 yıldır çalışma yapan bir meslek odası olarak Şehir Plancıları Odası, büyükşehirlerimizin sınır ve mücavir alan sorunlarının olduğunu yıllardır dile getirmektedir. Şehir Plancıları Odası olarak, başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere hemen bütün büyükşehir belediyelerimizin mücavir alanlarının yeterli olmadığını söylüyoruz. Bu belediyelerimizin etrafında, büyükşehir belediyesine bağlı olmadan faaliyet gösteren belediyeler giderek daha fazla soruna yol açmaktadır.
Büyükşehirlerimiz, etraflarında kontrolsüz bir biçimde gelişen “belde belediyeleri”nin baskısı altındadır. Bu tür belediyeler, bugüne kadar büyükşehirlerimizdeki kentleşme taleplerini karşılayarak dev boyutlarda büyümüşlerdir. Buralarda sağlıklı bir kentleşme ve altyapı sağlanması mümkün olmamıştır. Adeta büyükşehirlerin etrafında dev konut banliyöleri haline gelmiş olan bu beldeler, büyükşehir belediyelerinin hizmet sunumunda da ciddi aksamalara yol açmışlardır.
Buralardaki gelişmeyi bugüne kadar politikacılar da teşvik etmişlerdir. Büyükşehir belediyesi sınırları içinde yapılan yatırımlarda sağlanmayan vergi, resim, harç vb avantajların buralarda sağlanması, bu tür yerleşmelerin büyükşehirlerin etrafında adeta “mantar gibi” türemesine yol açmıştır.
Bu gelişmelerin bedelini de bütün şehirde yaşayanlar ödemektedir. Altyapının koordinasyon içinde sağlanamaması, hava kirliliğine karşı etkili önlemlerin alınamaması, ulaşım hizmetlerinin verimli ve yeterli bir biçimde sunulamaması... şehirlerimizde yaşayan insanların günlük hayatlarında karşılaştıkları sorunların yalnızca bir bölümüdür.
Büyükşehirlerimizin daha yaşanabilir duruma getirilebilmesi için, büyükşehirlerimizin etki alanlarında kalan bütün metropoliten bölgenin koordinasyon içinde planlanması ve yönetilmesi gerekmektedir. Ülkemizde 1980’li yıllarda uygulanmaya başlanan büyükşehir belediyesi modeli bu arayışın bir sonucudur. Ancak aradan geçen zaman içinde büyükşehir belediyesi modelinin bu planlama bütünlüğü ve yönetim koordinasyonunu sağlamakta yeterince başarılı olamadığı da izlenmiştir. Bu başarısızlığın tek nedeni idari sınırlarının yetersizliği değildir şüphesiz. Başka pekçok neden bulunmaktadır. Ancak sınırların yetersiz kaldığı; İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Adana gibi büyükşehirlerimizin etrafında bazan bağlı ilçe belediyelerinin nüfuslarından daha büyük “belde belediyeleri”nin oluştuğu da bir gerçektir.
Bugüne kadar bu “belde belediyeleri”nin kurulmasına onay veren siyasiler yaşanan sorunların başlıca sorumlularıdır. Türkiye’de 3300’den fazla belediye bulunmaktadır ve bunların bir bölümü siyasi amaçlarla kurulmuştur. Örneğin, bu belediyelerin büyük bir çoğunluğu belediye hizmetlerini etkili bir biçimde sunamamaktadırlar. Belediye sayısının azaltılarak belediye sınırlarının bütün olarak ülke genelinde genişletilmesinin teknik çalışmasına zaman yitirilmeksizin başlanmalıdır.
Büyükşehirlerin etrafında kurulan “belde belediyeleri” ise, yaşanan deneyimler ışığında, çoğunlukla birer “kent suçu” anıtı yaratmışlardır. Buralar kent bütünü içinde kanayan birer yara durumundadır. Bu beldelerin çok kısa zamanlar içinde kaçak yapılaşma yoluyla büyüdüğü ve aceleci siyasi kararlarla belediye haline getirildikleri açık bir gerçektir.
Sonuç olarak, hükümetin Meclise sevk ettiği yasa tasarısı prensip olarak doğrudur. Ancak, hangi şehirde hangi beldelerin ve ilçelerin büyükşehir sistemine bağlanması gerektiği tamamen teknik olarak üzerinde çalışılması gereken bir konudur. Eğer bu teknik çalışmanın yeterince yapılmadığı kuşkuları oluşursa, yasanın tamamen siyasi amaçlarla hazırlandığını söylemek mümkün olabilecektir. Öte yandan, tasarı ile yapılan sınır düzenlemeleri, büyükşehir belediye modeli ile ilgili yapılması gereken çalışmaların yalnızca bir bölümüdür. Bugün Türkiye’de Denizli gibi büyükşehir belediyesi olması gerekip de yapılmamış belediyeler olduğu gibi, Adapazarı gibi depremden sonra hızla büyükşehir belediyesi yapılmış belediyeler bulunmaktadır. Bu tür siyasi kararların bu vesileyle gözden geçirilmesi de yararlı olacaktır. Yine Adapazarı ile İstanbul’un benzer belediye modeli içinde yönetilmeye çalışılması da çözülmesi gereken başka bir sorundur. Ülke nüfusunun yarısına yakınının yaşadığı böylesine önemli şehirlerimizin belediye yapısında değişiklik yapılırken, siyasi acelecilik yapılırsa, teknik yönleri yeterince ele alınmazsa, Türkiye önemli bir fırsatı daha kaçırmış olacaktır.
Bu yasal düzenleme yapılırken, ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile belediyelerin yanısıra, Odamız gibi uzun yıllardır bu konularda teknik bilgi birikimi bulunan sivil ve kamusal kuruluşların görüşlerine başvurulması yararlı olacaktır. Aksi durumda, sonuç olarak bir düzenleme yapılacaktır ama sorunları çözmek yerine belki bazı siyasi beklentileri karşılamış olmakla kalacaktır.
Şehir Plancıları Odası olarak, yasanın yerel seçimler öncesinde gündeme gelmesinin üzerinde çok fazla durmanın bir yararı bulunmadığı kanaatindeyiz. Aslolan, 28 Mart seçimlerinde ne getirip ne götüreceğini tartışmaktan çok, bu düzenlemelerin büyükşehirlerimizde yaşanan kentleşme, şehircilik ve planlama sorunlarının çözümüne katkısının olup olmayacağının anlaşılmasıdır. Eğer yasa tasarısı ile bu sorunların hiç değilse belirli ölçülerde hafifletilmesi sağlanabilecekse, tasarının yasalaşmasının toplum yararına olacağı açıktır. Ancak bunların anlaşılabilmesi için öncelikle tasarının ilgili uzmanlar ve kamuoyunda tartışmaya açılması yararlı olacaktır.
Kamuoyunun bilgilerine sunarız.

TMMOB ŞEHİR PLANCILARI ODASI YÖNETİM KURULU adına
Erhan DEMİRDİZEN
II. Başkan
TMMOB
Şehir Plancıları Odası

Çerez Politikası & Gizlilik Sözleşmesi

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz

kişisel verilerinizin Odamız tarafından işlenme amaçları konusunda detaylı bilgilere KVKK sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

"/>