1- 7 Mart Deprem haftası olarak kutlanmaktadır. Ülkemiz, Dünya`nın en önemli deprem bölgelerinden birisinde yer almakta ve ülkemizde can ve mal kayıplarına yol açan doğal afetlerle sık sık karşılaşılmaktadır.
1999 yılındaki Marmara Depremi ve son yıllardaki Van depremi, deprem konusundaki duyarsızlığımızın kanıtı ve gelecekte uğrayacağımız büyük kayıpların habercisidir. Parçacıl planlama kararları ve sürekli değişen kanun ve yönetmelikler sonucu oluşan ve denetimsiz bir yapılaşma sisteminin var olduğu, Ülkemizi çok derin bir risk havuzu olarak tanımlayabiliriz.
Kentsel ve kırsal tüm alanların zemin koşullarının belirlenmesi süreci, planı yapımı sürecine veri üretmeli ve planlama kararları bu zemin koşulları da dikkate alınarak şekillendirilmelidir. Bu amaca yönelik olarak zemin etütleri yapılmalı ve sakınım–risk planları hazırlanmalıdır. Hazırlanan bu sakınım- risk planlarında, yerleşilebilirlik kademelenmesi yapılmalı, riskli alanların imara açılmasının yolu kapatılmalıdır.
Deprem sonrası değil, deprem öncesinde üretilen ve programlanan bütüncül planlama kararlarının oluşturulması ümidiyle, "1- 7 Mart Deprem Haftası" nı kutlar, deprem bilinciyle yaşayan bir toplum olmayı dileriz.
TMMOB ŞEHİR PLANCILARI ODASI
TRABZON ŞUBESİ