Etik İlkeler Özlük Hakları
"BATI ÇEVRE YOLU ÇEVRESİNDEKİ ALANIN TAMAMI DEĞERLİ TARIM ARAZİSİDİR"
BASIN AÇIKLAMALARI
Yayına Giriş Tarihi
2014-11-20
Güncellenme Zamanı
2015-01-20 17:51:56
Yayınlayan Birim
ANTALYA

 



BASINA VE KAMUOYUNA DUYURULUR

20.11.2014, Antalya



BATI ÇEVRE YOLU ÇEVRESİNDEKİ ALANIN TAMAMI DEĞERLİ TARIM ARAZİSİDİR

Batı çevre Yolu ve çevresindeki alana ilişkin planlara dayanak oluşturan üst ölçekli 1/100.000 Antalya-Burdur-Isparta Çevre Düzeni Planında ilgili alan "Kentsel Gelişme Alanı" olarak planlanmıştır. İlgili plana odamız tarafından planın iptali istemiyle açılan dava devam etmektedir. Yine ilgili plana yapılan itirazlar sonucu yeniden onaylanan planın da iptaline yönelik odamız tarafından açılan dava devam etmektedir.

İlgili davaların gerekçelerinden birini de ilgili bölgenin gelişme alanı olarak gösterilmesi oluşturmuştur. Şöyle ki; Antalya Kent merkezi çeperinde Çakırlar Bölgesi (Batı Çevre Yolu çevresi) mutlak tarım alanı olup, planın sürdürülebilirlik ve koruma ilkelerine aykırı olarak bilimsel dayanak olmadan gelişme alanı olarak planlara işlenmiştir. Antalya kent merkezi ve çevresindeki mevcut planlı alanların nüfus kapasiteleri düşünüldüğünde, planın ön gördüğü nüfus projeksiyonu doğrultusunda yeni yerleşim alanlarına ihtiyaç olmadığı açıktır. Mutlak tarım alanı olan bu bölgeleri yeni yerleşim alanı ihtiyacı yokken Kentsel Gelişme alanı olarak tanımlamak şehircilik ve planlama ilke ve esaslarına aykırıdır.

Antalya Büyükşehir Belediyesi`nin 2030 yılı projeksiyonlu hazırlanan ve onaylanan 1/25000 Ölçekli Nazım İmar Planı ve Açıklama Raporunda yapılan analiz çalışmalarında, ana kent merkezini oluşturan Konyaaltı Belediyesi, Muratpaşa Belediyesi, Döşemealtı Belediyesi, Kepez Belediyesi, Aksu Belediyesi kentsel alan kullanımları irdelenmiş ve mevcut nüfus yoğunluğu ile onaylı planlarının nüfus kapasiteleri ve 2030 yılı nüfus projeksiyonu olan 2 005 000 kişi projeksiyonu karşılaştırılmıştır.

2012 yılı nüfus verilerine göre;

İLÇELER

MEVCUT NÜFUS

TOPLAM İNŞAAT ALANI (ha)(2)

PLAN KAPASİTE NÜFUSU (ÜST SINIR)

DOLULUK ORANI

(%) (C baz alınarak)

A-Kişi Başına 40m2 inşaat alanı kabul edilirse

B-Kişi Başına 35m2 inşaat alanı kabul edilirse

C-Kişi Başına 25m2 inşaat alanı kabul edilirse


AKSU

47 023

1255,6

313 658

358 471

501 858

9

DÖŞEMEALTI

32 465

1713,2

428 310

489 500

685 300

5

KONYAALTI

125 849

934,4

233 594

266 962

373 750

34

KEPEZ

425 794

2207

870 024

994 314

1 392 040

30

MURATPAŞA

442 663

2293,5

573 382

655 270

917 417

48

BÜYÜKŞEHİRMERKEZ

1 073 794

8404,7

2 418 968

2 764 537

3 870 365

28



***Bu veriler ışığında söz konusu ilçelerin 2030 yılı projeksiyon nüfusu 2 005 000 kişi olduğu düşünüldüğünde Büyükşehir Belediyesi Merkez İlçeler sınırları içerisinde yeni yerleşim alanı ihtiyacı olmadığı açıkça söylenebilir.

Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunun 2. Maddesi ve Amaç dışı Kullanım Başlıklı 13. Maddesi kapsamında söz konusu alanın Batı Çevre yolu bahanesi ile yerleşim alanı olarak planlaması, kentin makro verileri doğrultusunda böyle bir ihtiyacının olmaması sebebiyle değerli tarım arazilerinin rant uğruna feda edilmesinden başka bir anlam taşımamaktadır.

ULAŞIM PLANLAMASI AÇISINDAN;

Çevre yolu bağlamında kentin batı çevre yolu bağlantısının kurulması zaruri bir ihtiyaç olup, bu alanların 18. Madde uygulaması yöntemiyle, yani çevresel alanların da yerleşime açılarak edinilmesi, çevre yolu bağlantısı kurma ihtiyacı ile çelişki oluşturmaktadır, Böyle bir edinimde yolun sadece adı çevre yolu olacak ama işlevi kent içi ulaşım aksı olarak kalacaktır.

Kent içi ulaşım faaliyetlerinin hafifletilmesi ve ulaşım hiyerarşisi içerisinde disipline edinilmesi gerekirken, oluşacak durumun Gazi Bulvarının (mevcut kuzey çevre yolu ) günümüzdeki durumundan farklı olmayacağı açıktır.

Sürdürülebilir Planlama ve Ulaşım Planlaması temel ilkelerinde Çevre Yolları; Ana kentsel alanın kent içi yol bağlantıları ile etki alanı içerisindeki diğer kentsel alanlarla kırsal alanların ulaşım bağlantılarını hızlı ulaşım ilkesini esas alarak mal ve can taşımacılığının olası risklerini kentsel alan içine girmeden yerleşim alanlarının dışından geçerek şehir yollarına bağlanan ana yol olarak tanımlanır.

Ulaşım planlamasında kent içi günlük ulaşım faaliyetleri yerine kentsel ve kırsal bölgeler arası hızlı ulaşım amacı gözetilerek planlanarak, ulaşım faaliyetlerinin sürdürülebilirliğinin kentsel yaşama yaratacağı olumsuz çevresel etkilerin en aza indirilmesi amaçlanır.

Planlama ilkesi olarak çevre yolları sürdürülebilir kentsel yaşam için olmazsa olmazlardandır.

Söz konusu batı çevre yolu ilimizin özellikle batısında yer alan ilçe kentsel alanları ile kırsal alanlarındaki yolcu ve mal taşımacılığı ile ana kent merkezindeki bağlantılarının yanında kentimizin kuzey çevre yolu bağlantısı ile şehirlerarası bağlantıları açısından önem arz etmektedir.

Uzun süredir tamamlanamayan batı çevre yolu görevini bugün ana kentsel alanımızın batısındaki Konayaltı İlçesi yerleşim alanı sınırları içerisinden geçen Atatürk Bulvarı ile devamında Muratpaşa İlçesi kentsel alanı içerisinden geçen Dumlupınar ,100. Yıl Bulvarı üstlenmiş ve kentin doğu kuzey bağlantılı çevre yolları ile ulaşım bağı oluşturmuştur.

Söz konusu kullanım kent içi ulaşımın içerisinde ciddi riskler oluşturmakta olup, batı çevre yolunun önemini arttırmaktadır. Ancak 1.8km lik bağlantının kentsel alan olarak planlanarak imar kanunun 18. ve 19. Maddesine göre çevre yolu edinilmesinin amaçlanması bugünkü sorunları batı çevre yolu üzerine taşımak demektir. Yaratacağı olumsuz çevresel etkilerin yanında batıda gelecekte güzergah olarak alternatifi olmayan batı çevre yolu bir kent içi yol fonksiyonuna dönüştürülecektir.

PLANLAMA SAHASININ TAMAMI TAŞKIN ALANIDIR

İlgili alan, DSİ`nin taşkın alan içerisinde kalmaktadır. Bu yönüyle 6200 sayılı Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğü Teşkilat ve Vazifeleri Hakkındaki Kanun ve 4373 sayılı Taşkın Sulara ve Su Baskınlarına Karşı Korunma Hakkındaki Kanun, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyeleri Kanunu, Türk Ceza Kanunun 152, 154, 170 ve 171. maddeleri, Başbakanlığın 09.09.2006 gün ve 26284 sayılı Dere Yatakları ve Taşkınlar Genelgesi ve 20.02.2010 gün ve 27499 sayılı Akarsu ve Dere Yataklarının Islahı genelgesinde belirtilen hususlarla örtüşmemektedir. Planlama bölgesinde yer alan Karaman ve Çandır çaylarında 16.12.2009 tarihinde büyük bir taşkın yaşanmış ve bölge sular altında kalmış, bölgede çok sayıda tarım arazisi sular altında kalmıştır. Bu tarihten önceki yıllarda da buna benzer taşkınlar olmuştur. Gelecekte bu bölgede oluşacak yerleşim alanındaki vatandaşların can ve malları risk altında kalacaktır.

SU KİRLİLİĞİNİ KONTROL YÖNETMELİĞİ YÖNÜNDEN;

İlgili alan Boğaçayı`nın kolları arasında bulunan bir alandır ve Devlet Su İşleri tarafından planlanan sulama sahaları ve Antalya Boğaçayı yer altı içme suyu kaynakları besleme havzası içerisinde kalmaktadır. Su kirliliği Kontrol Yönetmeliğinde, Su Kalitesine İlişkin Planlama Esasları ve Yasaklar başlıklı bölümde Su Koruma alanları, Kısa, Orta ve Uzun mesafeli Koruma alanları olarak ayrılarak, burada izin verilecek faaliyetler sayılmıştır. Alan içerisindeki su koruma havzasının, yönetmeliğe göre hangi koruma alanı derecesinde olduğu bilinmemekle birlikte, halen Antalya içme suyunun bir bölümünü karşılayan Boğaçayı yer altı içme suyu kaynakları besleme havzası içerisinde kalmaktadır. Alan orta mesafeli koruma alanı olarak kabul edilse bile yerleşim ve iskâna yönelik yönetmelik hükümleri plana yansıtılmamıştır.

SONUÇ OLARAK:

Batı çevre yolu güzergahı ilimiz için ulaşım planlaması açısından olmazsa olmazlardandır. Ancak çevre yolunun ediniminden kaynaklanan sorunlar ilimize gerek ulaşım gerekse çevresel değerler olarak farklı ve daha ağır sorunlar oluşturacaktır.

Son yerel seçimlerden önce yapılan yasal düzenlemelerle bütün şehir olan Antalya, yerel yönetimleri ile il ölçeğinde kendi kalkınma politikalarını üretmek ve bu politikalar çerçevesinde kentsel alan ve kırsal alanlarını biçimlendirmekle yükümlüdür.

Artık her büyük şehrin planlama sürecinde kırmızı çizgileri olmalıdır. Bireysel beklentilere kamu yararı adı altında yön verilmemelidir.

Kamu yararı kavramı esnek, her yöne çekilen bir kavram değildir. Kamu yararı, ortak fayda esasına dayalı olup, bütün şehir olan ilimizde Antalya‘nın her ilçesini her mahallesini baz alan bir kavram olmalıdır.

Kamulaştırma bedeli bahane edilerek gelecekte alt yapı maliyetlerinin kamulaştırma bedelinin kat ve kat üzerinde olacak bir planlama sürecine gidilmesi, bölgedeki 100-200 arsa maliki için oluşturulacak rantın alt yapı giderlerinin tüm Antalyalı vatandaşlardan karşılanması doğru bir yaklaşım değildir.

Gelişmiş ülkeler sürdürülebilir kalkınma politikalarında tarım yatırımlarını arttırırken, hatta farklı ülkelerden verimli tarım alanlarını kiralarken, bizim bu alanları ranta feda etmemiz ulusal politika açısından da kabul edilebilir nitelikte değildir.

TMMOB ŞEHİR PLANCILARI ODASI ANTALYA ŞUBESİ



TMMOB
Şehir Plancıları Odası

Çerez Politikası & Gizlilik Sözleşmesi

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz

kişisel verilerinizin Odamız tarafından işlenme amaçları konusunda detaylı bilgilere KVKK sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

"/>