Etik İlkeler Özlük Hakları
ÇEVRE GÜNÜNDE ÇEVRENİN TALANINA DEVAM EDİLİYOR
BASIN AÇIKLAMALARI
Yayına Giriş Tarihi
2008-06-04
Güncellenme Zamanı
2009-03-20 10:31:38
Yayınlayan Birim
BURSA

DÜNYA ÇEVRE GÜNÜMÜZ KUTLU OLSUN

 

ÇEVRE GÜNÜNDE ÇEVRENİN TALANINA DEVAM EDİLİYOR

Dünya Çevre Günü olarak tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kutlanan 5 haziran‘ı her yıl olduğu gibi bu yılda "kutla(ya)mıyoruz." Kutla(ya)mama sebebimiz katlanarak büyüyen ve dünyayı ekolojik bir krize doğru sürükleyen sorunlar ve bu sorunların her geçen gün rant kaygısı ile artıyor olmasıdır.

Seçim ortamının kendini hissettirmeye başladığı bu günlerde, acele çıkarılan, seçim yatırımı ve popülizm kokan yasalarla "çevre ve ekolojik değerlerimiz" küresel sermayenin çıkarları doğrultusunda, rant ekonomisi, parçacı imar afları ile yağmalanmakta, doğal ortamlar yok edilmektedir. kentlerimiz çevreye duyarlı, çevreyi koruyan ve yaşatan planlama anlayışına tezat şekilde gelişmeye devam etmektedir. Şehircilik ve planlama ile ilgili kurumlar lağvedilirken, plansızlık ve hukuksuzluk kentlerimize dayatılmaktadır. Tarım toprakları, ormanlar, kıyılar, meralar, su kaynakları, kültürel varlıklar planlama ilkelerine ve kamu yararına aykırı yapılaşmaya açılarak, piyasa faaliyeti haline getirilerek metalaştırılmaktadır.

TBMM‘de yasalaşan ve gündemini işgal eden yasa ve yönetmelik tasarıları/ teklifleri çevre değerleri ve ülke kaynakları açısından son derece olumsuz sonuçlar verebilecek düzenlemelerle dikkat çekmektedir.

Ülkemizde son dönemde imar affı adı altında yasal düzenleme yapılmamaktadır. Ancak bunun yerine farklı kanunlara eklenen "geçici maddelerle" gizli ve açık imar afları parça parça yapılmaktadır. Bu tür düzenlemelerin en ürkütücü yanı, kamuoyu tarafından giderek benimsenmesi ve yaygınlaşmasıdır. Bu yolla kamu arazilerinin talanı da hızlanmakta ve kamuoyu gözünde meşrulaşmaktadır.

Bursa özeline dönecek olursak, durum ne yazık ki iç acıcı değildir. Bursa‘yı yönetenlerin sosyal politikalardan, planlama kültüründen uzak oluşu kentteki sorunların temelini oluşturmaktadır.

Bursamız da;

  • Tarım alanlarımızı, sulak alanlarımızı kirleten ve yargı kararları hiçe sayılarak "dimdik" ayakta duran Cargill fabrikasının hukuk mücadelesi hala sürdürülmektedir. Peki bu süre içerisinde kaybedilen çevresel değerler, yerine konulabilecek midir?
  • Temiz su sıkıntısının tüm dünyada hissedildiği bu dönemde, Türkiye‘nin ve hatta dünyanın en önemli su kaynağı rezervlerinden biri sayılan Uludağ‘da meydana gelen yoğun yapılaşma sebebiyle, artık su kaynakları kanalizasyon görevi görmeye başlamamış mıdır?
  • Bir zamanlar yeşili ile hatırlanan Bursamız‘ın artık bir ovası bile yoksa! Ovamız kaçak ve ruhsatsız yapılaşmalara teslim edilmişse,
  • Bursalıların, bir zamanlar sayfiye yeri olarak kullandığı, Burgaz, Güzelyalı, Mudanya sahillerinden artık denize bile girilemiyorsa? Sahillerimiz İDO‘nun kullanımına bırakılmışsa,
  • Uludağ‘dan akan suların içinde balıkların yüzdüğü Nilüfer çayından, artık zehir akıyorsa?
  • Bursanın bir çok mahallesi artık fabrika dumanı soluyorsa?
  • Ulaştırmayan ulaşım ile kentli egzoz gazlarına mahkum ediliyorsa?

Tüm bunların ve sayamadığımız nicelerinin olduğu Bursamızda bu sorunlardan en çok zarar gören Bursa halkı olacaktır. Defalarca uyarmamıza rağmen göz ardı edilen su sorunu, hava kirliliği, ulaşım politikasızlığı, su yönetimsizliği nedeniyle yaz aylarında artan hastalıklar gibi sorunlar bu yaz da gündemimizde olacaktır, bu sorunları tahmin edebilmek için kuşkusuz müneccim olmaya gerek yoktur, kentin gidişatını takip etmek yeterli olacaktır.

Küresel ısınma ile dünya ölçeğinden başlayan, ülke, bölge, havza, kent ve yapı ölçeğindeki kirliliklere kadar uzanan çevresel sorunların tek tek çözülmesi ile istenilen amaca ulaşmak mümkün değildir. Çevre sorunları birbiriyle ilişkileri noktasında bütünlükçü, diğer kullanım kararları ile dengeli bir biçimde ele alınan fiziksel planlama kararları ile çözümlenmelidir.

Doğal, toplumsal, ekonomik ve kültürel ortamın korunup yaşatılması ve sürdürülmesi yönetim, finansman, uygulama boyutunu bir kentleşme ve yerleşme politikası çerçevesinde ele alan planlama ile sağlanabilir. Bu noktada, biz Şehir Plancıları, orman, kıyı, mera gibi çevresel değerlerin korunmasında, yaşatılmasında, yönetiminde, toplum, kent ve kamu yararını savunmada her zaman olduğu gibi kararlı ve dik duruşumuzu sergilemeye devam edeceğiz.04.06.2008

TMMOB
Şehir Plancıları Odası

Çerez Politikası & Gizlilik Sözleşmesi

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz

kişisel verilerinizin Odamız tarafından işlenme amaçları konusunda detaylı bilgilere KVKK sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

"/>