Etik İlkeler Özlük Hakları
BİLGİLENDİRME: ÇELİŞEN BİLİRKİŞİ RAPORLARIYLA İLGİLİ ONUR KURULU BAŞVURUSU
BASIN AÇIKLAMALARI
Yayına Giriş Tarihi
2017-08-11
Güncellenme Zamanı
2018-08-02 10:41:17
Yayınlayan Birim
ANKARA

TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi olarak Anayasa, TMMOB yasası ve bunlara dayalı mevzuatlar çerçevesinde meslek alanımızın düzenlenmesi ve kamu adına kamu kurumlarının denetlenmesi bağlamında işler yürütmekteyiz.  Bu görevleri icra ederken yargı yoluna başvurulması da Şubemiz tarafından benimsenen ana yöntemlerden birisidir. Şu anda İdare Mahkemeleri ve Danıştay‘da Şubemiz tarafından yürütülen 642 adet dava bulunmaktadır. Bugüne kadar yürüttüğümüz Şubemizce yürütülen hukuki süreçlerde yargı kanalları %90 dolayında bir oranla Şubemiz lehine karar vermiştir. Bu davaları Odamız bültenleri, Şubemiz e-bültenleri ve internet sitemiz aracılığıyla kamuoyuyla düzenli olarak paylaşmaktayız. Bazı önemli hususları da bilgilendirme açıklamaları şeklinde kamuoyuna detaylı bir şekilde sunmaktayız.

Bilindiği üzere yargıya taşıdığımız konuların çok büyük bir kısmı meslek alanımıza ilişkin teknik konulardan oluşmaktadır. Bu sebeple mahkemeler davaya ilişkin karar verebilmek adına öncelikle konuyu teknik bilirkişi incelemesine sunmakta ve gelen raporlar çerçevesinde kararlar vermektedir. Bu kararlarda teknik bilirkişilerin raporları son derece belirleyici önem taşımaktadır. Özellikle 15 Temmuz sürecinden sonra OHAL ilanı ile birlikte AKP‘nin genişleyen siyasi ve toplumsal alandaki baskısının yargıya ciddi manada sirayet etmesiyle son süreçte yargı kararlarında aleyhimizde bir dönüş olduğunu tespit etmiş bulunmaktayız. Maalesef ki yıllarca kazanımlarla davalar yürüttüğümüz alanlarda dahi aleyhimize bilirkişi raporları da sunulmaya başlamıştır. Bilirkişilik uygulaması imar ve planlama konularındaki idari yargıda görülen davalara ilişkin süreçte muhakkak olması ve zeval gelmemesi gereken bir mekanizmadır. Her ne kadar eksiklikleri olsa da bilirkişilik uygulamasına zarar verme ihtimalini göz önüne alarak problemli raporları detaylıca tartışmaya açmamıştık. Bu açıklamamızda ise Şubemiz aleyhinde çok sayıda bilirkişi raporu gelmesine rağmen tekil ve enteresan bir konuda üyelerimizi ve kamuoyunu bilgilendirmek isteriz.

Dünya Göz Hastanesi ve Avusturya Büyükelçiliği arasında kalan ve Atatürk Bulvarı ile Kennedy Caddesi kesişiminde bulunan katlı kavşağın inşasından sonra kamuoyu tarafından Ankara Büyükşehir Belediyesi‘nin Rusya Büyükelçiliği‘ne kira ödediği taşınmaz olarak bilinen, Ankara ili, Çankaya ilçesi, Kavaklıdere Mahallesi 5708 ada 53,76 ve 77 parsel numaralı taşınmazlarda gerçekleştirilen plan değişikliklerine ilişkin Ankara 11. İdare Mahkemesi‘nde 2015/2663 esas numaralı (Davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı) ve 2016/2840 esas numaralı (Davalı Ankara Büyükşehir Belediyesi) olmak üzere şubemizce iki ayrı dava yürütülmektedir.

Alana ilişkin iki farklı kurum tarafından hazırlanan iki farklı plan değişikliği davasında da Ankara 11. İdare Mahkemesi üç şehir plancısından oluşan aynı teknik bilirkişi heyetini tayin etmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından aynı gün gerçekleştirilen bilirkişi keşfi sonrasında iki ayrı rapor hazırlanmış ve her iki davanın da görüldüğü 11.İdare Mahkemesi‘ne sunulmuştur.

Söz konusu dava alanında Bölge Kat Nizamı Planı kapsamında Atatürk Bulvarına cepheli parselde 7 kat, Tunus Caddesine cepheli parsellerde ise 5 kat yapılaşma hakkı bulunmaktadır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylanan ve 19.08.2015 tarihinde askıdan inerek resmileşen plan, alana ilişkin 4.24 Emsal ile ticari bir fonksiyon atfederken; Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından onaylanan ve 28.02.2016 tarihinde askıdan inerek resmileşen plan alana dair 1.9 Emsal ile sosyo-kültürel tesis kararı üretmiştir.

Teknik bilirkişiler Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından onaylanan plana ilişkin davada 6306 sayılı yasa kapsamında (alanda daha önceden bulunan yapı, riskli yapı ilan edilerek yıkılmıştır.) ele alınan alanlarda Ankara Büyükşehir Belediyesinin planlama yetkisine haiz olmadığı, parsel bazında gerçekleşen plan değişikliğinin kamu yararı içermediği, plan değişikliğine esas bilimsel ve teknik açıklama raporunun bulunmadığı gerekçeleriyle lehimize bir rapor sunmuşlardır.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylanan plana ilişkin davada ise aynı bilirkişiler alanın merkezi iş alanı içerisinde yer aldığını vurgulamışlar ve eskiyen merkezi alanlarda devletin gayrimenkul piyasasının güçlendirilmesi, kentsel mekânın pazarlanabilirliğinin artırılmasında yönlendirici olmasının kentsel mekânın neo-liberal kentleşme dinamikleri ile yeniden şekillenmesini olanaklı kıldığı belirtmişlerdir. Raporda bütüncül planlama yaklaşımları yerine kısa erimli ve parçacıl planlama yaklaşımlarıyla bütüncül planlama anlayışının maliyetinin azaltılabileceği savunulmaktadır. Ankara‘nın markalaşması, yatırımcı, alıcı ve turist çekmesi için konsept yapılara ihtiyaç duyulduğu belirtilmektedir. Bilirkişiler söz konusu plan değişikliğinin Atatürk Bulvarı üzerine getireceği trafik yüküne ilişkin alanın kent merkezine yakınlığı ve Atatürk Bulvarı‘nın toplu taşım güzergâhı üzerinde yer alması gibi sebeplerle trafik yoğunluğunun olmayacağı savunmuştur.

Son olarak raporda alanın yakınında İş Bankası Binası, ASO Binası, Liv Hospital Binası (Liv Hospital‘a şubemizce açılmış ve kazanılmış bir dava vardır fakat sağlık tesisi olması sebebiyle Danıştay plan değişikliğinde üstün kamu yararı görülerek yapılaşma gerçekleşmiştir.) gibi binaların bulunduğu ve planın adil olması gerekliliği sebebiyle söz konusu alana planda yer alan yapılaşma hakkının verilebileceğine kanaat getirmişlerdir. Özetle, tüm yapılan değerlendirmeler gerçekçi ve bütüncül olmayan bir yaklaşımla üretilmiştir. Kamu yararına bağlılığın esas olduğu mesleki pratiklerimizin, bilirkişilik görevi dahilinde yukarıda kısaca ifade edilen argümanlar çerçevesinde zedelendiğini belirtmek isteriz.

Bilirkişilik uygulaması bilgi üretim sürecinin yargı boyutunu oluşturmakta olup, mesleki ve kamusal yararların sağlanmasında, hukuki mücadelede önemli bir yer tutmaktadır. Dolayısıyla, bu uygulamanın esasını korumak meslek odamızın görevlerinden de biridir.

Aynı bilirkişilerce ortaya konan ve birbirleriyle çelişen bilirkişi raporlarının akademik ahlaka sığmaması ve Odamız Genel Kurulunca kabul edilen Mesleki Etik Kural ve İlkelere aykırı olması nedenleriyle söz konusu bilirkişiler hakkında Onur Kurulu süreçlerinin işletilmesi için gerekli prosedürü işleme koyduğumuzu üyelerimize ve kamuoyuna saygıyla duyururuz.

TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi

TMMOB
Şehir Plancıları Odası

Çerez Politikası & Gizlilik Sözleşmesi

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz

kişisel verilerinizin Odamız tarafından işlenme amaçları konusunda detaylı bilgilere KVKK sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

"/>