Etik İlkeler Özlük Hakları
SELLERE RAĞMEN VADİLERİ BETONLAŞTIRAN 3 PLAN DEĞİŞİKLİĞİNİ DOĞA AFFETMEYECEK!
BASIN AÇIKLAMALARI
Yayına Giriş Tarihi
2018-05-29
Güncellenme Zamanı
2018-05-29 12:32:18
Yayınlayan Birim
ANKARA

Ankara Büyükşehir Belediyesi‘nin son 25 yıldaki hatalı uygulamalarıyla kentimiz her geçen gün daha büyük bir çıkmazın içine sürüklenmektedir. Geleceğimizi tehdit eden iklim değişikliğinin yanı sıra Ankara‘da sürdürülen özel araç kullanımı odaklı ulaşım politikaları; yüksek yoğunluklu hatalı planlama uygulamaları; kentin nefes alma alanları olan vadiler, AOÇ, ODTÜ gibi kentin büyük ölçekli yeşil alanları üzerindeki yapılaşma baskısını artıran onlarca politika ve uygulama neticesinde kentimizin hava kalitesi günden güne düşmekte, ani yağışlarda sel olayları yaşanmaktadır.

Geçtiğimiz günlerde Mamak ve Keçiören‘de yaşanan sel felaketleri hakkında Ankara Büyükşehir Belediyesi‘nin atanmış başkanı Mustafa Tuna, ‘500 yılda bir yaşanabilecek bir olay‘ şeklinde akıllara ziyan bir açıklama yapmış, ancak bırakın 500 yılı, henüz iki hafta geçmeden benzer bir sel vakası Kavaklıdere‘de yaşanmıştır. Akay kavşağında mahsur kalan vatandaşlarımız belediye görevlilerinin sırtında taşınarak kurtarılmıştır. Daha önce hemen hemen her sel felaketi sonrası yaptığımız basın açıklamalarında, ısrarla yaşanan sellerde sadece ani yağışların değil, vadi ve dere yataklarının yapılaşmaya açılmasının ve bu yapılaşmanın yükünü kaldıramayan altyapının neden olduğunu ifade ettik.

Fakat yaptığımız bütün  uyarılara rağmen, Ankara Büyükşehir Belediyesi geçtiğimiz günlerde onayladığı 3 yeni imar planı değişikliği ile Ankara‘da yoğun yapılaşmaya konu olmamış son vadilerinden 3 tanesini daha yapılaşmaya açmaktadır: Keçiören Hacıkadın Vadisi, Çankaya Şirindere Vadisi ve Melih Gökçek‘in ‘çılgın projesi‘ Ankara Boğazı‘nı gerçekleştirmek istediği İmrahor Vadisi.

1-  27 Kasım 2017 tarihinde onaylanan plan değişikliği ile Keçiören ve Pursaklar ilçeleri arasında bulunan, çevre yoluna komşu bir gecekondu alanı olan Hacıkadın Vadisi yoğun bir yapılaşmaya maruz bırakılmaktadır. Yargıya taşıdığımız bu plan değişikliği ile, üst ölçekli planlarda çoğunluğu vadi tabanı ve ağaçlandırılacak alan olarak ayrılmış Hacıkadın Vadisi‘nin yamaçları ve vadi tabanına 18-20 katlı çok yoğun bir yapılaşma önerilmektedir. Vadinin devamında bulunan Kuzey Ankara Kentsel Dönüşüm Alanı, Çubuk Çayı ile birleşmekte ve Keçiören Gümüşdere Ihlamur Vadisi boyunca ilerledikten sonra AOÇ arazisinde Ankara Çayı ile birleşmektedir. Bu güzergah üzerinde çok sayıda yapılaşmış alan bulunmasından dolayı, Hacıkadın Vadisi‘nin yapılaşmaya açılması yoğun yağışlarda çevresindeki mahalleleri sel tehdidi altında bırakmaktadır.

2-  14 Mart 2018 tarihinde onaylanan imar planı değişikliği ile ODTÜ sınırında bulunan ve Ortadoğu Sitesi ile Çiğdem Mahallesi arasında yer alan Şirindere Vadisi‘nde de benzer şekilde yoğun bir yapılaşmanın önü açılmaktadır. ODTÜ arazisinden başlayan bir vadinin devamı olan Şirindere Vadisi, Yüzüncü Yıl Mahallesi sınırları içinde sonlanmaktadır. Hacıkadın ve İmrahor Vadileri ile kıyaslandığında görece küçük ve kısa bir vadi olan Şirindere Vadisinin yapılaşmaya açılması sert zemin oranını arttırarak toprağın su tutma kapasitesi azaltacak ve yine yoğun yağışlar sonrasında Yüzüncü Yıl İşçi Blokları ile Çukurambar Mahalleleri‘ni kapsayan yeni bir sel tehdidi oluşturacaktır. .

3-  Melih Gökçek‘in ‘çılgın projesi‘ Ankara Boğazı‘nın günümüzde de gerçekleştirilmek istendiğini;  İmrahor Vadisi‘nin yapılaşmaya açılması çabası üzerinden aynen devam ettiğini görüyoruz. Ankara‘nın önemli nefes alma koridorlarından biri olan, kendine özgü flora ve faunasına sahip İmrahor Vadisi,  açtığımız onlarca davaya, mahkemelerce alınan yürütmeyi durdurma ve iptal kararlarına rağmen gerçekleşen ve hukuksuzluğu sabit olan Sinpaş Altınoran Konutları, Marina Ankara ve Başkent Emlak Konutları nedeniyle büyük tehlike altındadır. İmrahor Vadisi üzerine gerçekleşen son plan değişikliği 16 Mart 2018 tarihinde Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi‘nce onaylanmıştır. Bu değişikliklik çerçevesinde vadinin  taban ve yamaçlarına yoğun bir yapılaşma öngörülmüş, özenle korunması gereken bu alan, turizm, ticaret ve konut kullanımına açılmak istenmiştir.  İmrahor Vadisi‘nin bu plan aracılığıyla daha da betonlaşması, bir yandan kent genelinde hava kirliliğinin artmasına neden olacak diğer yandan da vadi ile yakın ilişki içinde olan İncesu, Kolej, Kurtuluş ve Sıhhiye semtlerini sel tehdidi ile karşı karşıya bırakacaktır.

Dereler, çaylar, vadiler, yeşil alanlar Ankara‘nın her geçen gün azalmakta olan doğal değerleridir! Yerel ve merkezi yöneticileri doğal değerlerimizi kısır kazanç döngüleri ve siyasi çıkarlar uğruna feda etmemeleri yönünde bir kere daha uyarıyoruz. Sağlıklı kentsel yaşam doğaya karşı durarak, doğayı baskılamaya çalışarak değil, doğaya saygı duyarak, onunla birlikte var olmayı kabullenerek gerçekleşecektir. Bunun aksini gerçekleştiren uygulamalar ise kentlerimize mutluluk ve refah yerine doğal afetleri, beraberinde de maddi ve manevi kayıpları getirecektir. Bu nedenlerle, yetkililerin söz konusu üç plan değişikliğini ivedilikle geri çekmesini, sonrasında ise Ankara‘nın doğal çevresiyle birlikte var olmasını sağlayacak, kent çevresindeki ve içindeki doğal hayatı güçlendirecek, yenileyecek çalışmalar gerçekleştirmesini talep ettiğimizi kamuoyuna duyururuz.      

TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi

TMMOB
Şehir Plancıları Odası

Çerez Politikası & Gizlilik Sözleşmesi

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz

kişisel verilerinizin Odamız tarafından işlenme amaçları konusunda detaylı bilgilere KVKK sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

"/>