Etik İlkeler Özlük Hakları
19 MAYIS STADYUMU’NUN YIKIMI VE ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ ALANI’NIN GELECEĞİ
BASIN AÇIKLAMALARI
Yayına Giriş Tarihi
2018-08-13
Güncellenme Zamanı
2018-08-13 11:31:46
Yayınlayan Birim
ANKARA

Ankara kent merkezinin önemli açık alanlarından biri olarak tasarlanan Atatürk Kültür Merkezi (AKM) alanları Cumhuriyetin ilk yıllarından günümüze kadar kamusal ve açık alan özelliğini büyük oranda koruyabilmiş ender kentsel alanlardan biridir. AKM alanları kültürel değerleri ile öne çıkmakta ve aynı zamanda Ankara‘nın sulak alanları üzerine oturması sebebiyle de Ankara kenti için önemli bir ekolojik değer oluşturmaktadır.

AKM alanları Jansen Planı ile başlayarak 5 bölgeyi içine alacak şekilde gelişmiştir. 1. ve 2. bölgeyi oluşturan spor alanları (Hipodrom ve 19 Mayıs Stadyumu ile çevresi) ile 3. Bölgeyi oluşturan Gençlik Parkı alanı Ankara‘nın Herman Jansen tarafından hazırlanan ve 1932 yılında yürürlüğe giren planına göre oluşmuştur. Ankara Nazım Plan Bürosu tarafından 1969-1971 yılları arasında Adliye Sarayı, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO) Konser Salonu ve Opera binaları yerleri olarak belirlenen alan 4. Bölge olarak, Ulus Atatürk Anıtı, 1. ve 2. T.B.M.M. Binaları, Sayıştay ve Ankara Palas (Devlet Konukevi) yapılarını içeren alan da 5. Bölge olarak AKM alanlarına eklenmiştir.  AKM gelişim bölgeleri, kültürel değerleri ile tanımlanmış bir alan olmasının yanı sıra Atatürk Orman Çiftliği arazisinin kent merkezi ve parklar ile bütünleştiği yeşil kuşağın da merkezini oluşturmaktadır.

1979 yılında Atatürk Kültür Merkezi adı ile onaylanan ve bir yarışma sonucunda Filiz ve Coşkun Erkal tarafından tasarlanan bir müze, sergi ve kütüphane projesinin Ankara Büyükşehir Belediyesinin önerisi üzerine Hipodrom alanında uygulanması uygun bulunmuştur. Projenin ilk yapısı 1987 yılında inşa edilmiş, projenin diğer ögeleri uygulanmamış ve çevre düzenlemesi yapılmamıştır. Bu nedenle yapı tanımsız bir boşluk içinde kalmıştır ve bugün hala ayaktadır. Hipodromda yer seçen kültür merkezi projesi nedeniyle at yarışlarına son verilmiştir. Geçen yıllar içerisinde modern mimariye sahip atış poligonu yıkılmış, Gençlik Parkı içerisinde projede olmayan bir Lunapark kurulmuş ve park betonlaşmaya başlamış, Kazım Karabekir Caddesi ile alanlar ayrılmıştır. 19 Mayıs Stadyumu gerçekleştirilen kimi müdahaleler nedeniyle özgünlüğünü kaybetmiştir.    

1983 yılında yürürlüğe giren "Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Kanunu" ile AKM alanı içerisindeki bütün tesis ve alanlar Kültür ve Turizm Bakanlığı‘na tahsis edilmiştir. Bu yetkiyle Kültür ve Turizm Bakanlığı, AKM alanı içindeki tesis ve alanların yönetim ve işletilmesini, 2302 sayılı Kanunun amacına aykırı olmamak şartıyla ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına bedelsiz olarak devredebilme veya kiraya verebilme yetkisini kazanmıştır. 2012 yılında yürürlüğe giren "Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun" ile de alan üzerindeki her türlü mekansal karar alma ve uygulama yapma görev ve yetkisi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı‘na geçmiştir. Kültür Turizm Bakanlığı‘ndan Çevre Şehircilik Bakanlığı‘na gerçekleşen devir ile, AKM alanı üzerindeki koruma vurgusunun kalkacağı ve kentsel dönüşümün diğer pek çok uygulamasında olduğu gibi değer yüklü bu mekanın güncel çıkarlar uğruna kültürel, mimari ve doğal değerlerinden soyutlanarak yeniden yapılaşmasının yolunun açılacağı yönünde kaygı oluşmuştur.

AKM Alanı ile ilgili geçerli olan bütüncül tek plan 2001 tarihinde Bayındırlık ve İskân Bakanlığı‘nca hazırlanan ve Milli Komite tarafından onaylanan 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planıdır. Bu plan, alan genelinde bir kullanım kararı gözeterek alanın korunmasını sağlamakta; ancak uygulamaları yönlendirmekte yetersiz kalmaktadır. Alanın 1/1000 ölçeğinde tasarım kararlarını içeren, bütüncül bir plana gereksinimi bulunmaktadır. Çünkü asıl sorun alana yapılan parça parça müdahaleler ve bu müdahalelerle alan bütünlüğünün bozulmasıdır. 2007 yılında yürürlüğe girmiş olan 2023 Ankara Nazım İmar Planının Raporunda da AKM alanına ilişkin olarak;

"...tarihsel bağlamı, kimlik değerleri ve kent içindeki özgün konumu doğrultusunda, yeşil alanlar ve kamu kuruluş alanları ana planları ile eşgüdümlü olarak ele alınması ve planlanması esastır."

denilerek, önemine ve bütünselliğine vurgu yapılmıştır; ancak buna bağlı olarak alan içindeki yapılaşmaları yönlendirecek bir alt ölçek plan çalışması geliştirilmemiştir. 2014 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı‘nın gerçekleştirdiği Atatürk Kültür Merkezi Ortak Akıl Çalıştayı sonucunda alana ilişkin "Ulusal Kentsel Tasarım Yarışması" düzenlenmesi kararı ortaya çıkmış, ancak karar uygulanmamıştır.

Bu tarihsel süreç içinde Ankara kent bütünü içindeki önemi, kent merkeziyle olan yakın ilişkisi ve mekansal değerleri göz önünde tutulmayan, yetki karmaşası içinde tehditlere açık hale gelen ve bütüncül planlama ve tasarım faaliyeti gerçekleştirilmeyen alan kaybedilmiş olan kimi değerlere rağmen Ankara kenti için hala önemli bir değerdir. Cumhuriyetin önemli bir mirası olan AKM alanları içinde geçtiğimiz aylarda kamuoyuna kimi yıkımlar ve yeni projeler yansımıştır.

Söz konusu yıkım, alanı oluşturan en önemli parçalardan biri olan spor alanı kullanımları kapsamında birçok tesis ve saha içermekte olan 19 Mayıs Spor Kompleksi‘ne ilişkindir. 1940‘lı yıllarda İtalyan mimar Viotti tarafından Ankara‘ya kazandırılan kompleks, denetimsizce yapılan eklentilerle özgün mimari ve kentsel değerlerini zamanla yitirmiştir. Yapılan müdahalelerle kompleks içerisinde yer alan stadyumun önemli bir özelliği olan ve Jansen Planında da vurgulanan Kale vistası kaybolmuş, stadyum sıradanlaşmış, bakımsızlık sonucu kullanım performansı da azalmıştır[1]. Herşeye rağmen Cumhuryetin ilk planlı spor alanı olan ve bünyesinde ve çevresinde Antrenman Sahaları, Atatürk Kapalı Spor Salonu, Yaşar Doğu Spor Salonu, Atış Poligonu, Açık Yüzme Havuzları, Tenis-Eskrim Kulübü, Boks-Tekvando-Jimnastik Spor Tesisleri, Atletizm Sahası, Beden Terbiyesi Bölge Müdürlüğü, Asayiş Şube Müdürlüğü, SESAM, Spor Yazarları Yapısı, Kore Anıtı ve Paraşüt Kulesi gibi önemli yapılara ve kullanımlara ev sahipliği yapmış olan tesis yıkılmak yerine planlama, kentsel tasarım ve mimarlık ilkeleri gözetilerek çağdaş bir spor işletme/yönetim modeli ile ele alınarak ilişkili tüm kullanımlarla birlikte korunmalı ve yaşatılmalıdır. Bugün 19 Mayıs Stadyumu ile birlikte alanda bugüne kadar yapılan tüm müdahalelere rağmen varlığını sürdürmeyi başaran diğer kullanımların yıkımdan nasibini alıp almayacağı, yerine nelerin geleceği belirsizliğini koruyarak yıkım faaliyeti sürdürülmektedir.

19 Mayıs Stadyumu ve çevresine ilişkin yıkımın derecesi ve yerine yapılacak olan proje muğlaklığını korurken 24 Haziran seçimlerinin hemen öncesinde seçim vaadi olarak karşımıza çıkan millet bahçesi projelerinin seçim sonrasında hükümetin 100 günlük eylem planı programına girmesiyle birlikte Ankara‘da AKM alanlarında bir Millet Bahçesi projesi yapılacağı bilgisi basına yansımıştır. Türkiye‘de 17 ilde 28 adet olacağı duyurulan millet bahçesi projelerinin biri için Ankara AKM alanının uygun görülmesi ile birlikte 5 AKM bölgesinin dönüşüme sahne olacağı bir tanıtım ile duyurulmuş, projenin genel hatları kamuoyuyla paylaşılmıştır. Henüz bir planı bulunmayan, amacının ne olduğu anlaşılamayan, millet bahçesi tanımı ile mevcutta doğal ve kültürel özellikleri ile kentlerimizde varlığını sürdüren değerlerin nasıl bir kapsamda ele alınacağı tam bir muammadır. Kaldı ki Sadece Ankara için değil tüm ulusun ulusal değerleri olan Hipodrom ve AKM alanı, 19 Mayıs Stadyumu ve diğer spor alanları, Gençlik Parkı, CSO binası, Adliye binası, Cer Modern, Opera Binası, Birinci ve İkinci Meclis binaları, Ankara Palas, Eski Stad Oteli gibi cumhuriyetin modern mirasını içinde barındıran bu genişlikte bir alanın her şehre yapılacak muğlak prototip proje tanımları içerisine sokulması son derece tehlikelidir.

Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi olarak Türkiye Cumhuriyeti‘nin kuruluşuna ilişkin önemli bir mekansal düzenleme olan, doğal, tarihi ve kültürel boyutlarıyla yalnızca Ankara kentine özgü olmayan, bütün bir ulusun sahiplenmesi gereken bir değer olarak günümüze kadar gelen Atatürk Kültür Merkezi Alanlarında belirsizlik içinde devam eden yıkımlardan ve proje fikirlerinden bir an önce vazgeçilmelidir. Bütünselliği korunarak gelecek kuşaklara aktarılması gereken, kültürel ve mekansal değerlerin yanı sıra Cumhuriyetin kuruluş yıllarına ait önemli anı değerlerine de sahip olan mekanlara ilişkin hiçbir özgün koruma eylemi hedeflemeyen popülist söylemlerin bir yana bırakılarak mekan, bütüncül planlama ve tasarım faaliyetleri ile özgün değerlerine yeniden kavuşturulmalıdır. Tartışma ve ortak akıl üzerinden mekan üretme kültüründen yoksun olan yetkilileri Atatürk Kültür Merkezi Alanının tarihsel, kültürel, mimari ve doğal değerlerine saygılı olmaya, bu değerlerin önemini gözeterek, rantın ve ekonomik kazancın değil aklın ve bilimin yolunu izleyerek kararlar almaya çağırıyoruz.

TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi

[1] Yine bu bölgede yer alan, kentin en iyi peyzaj elemanlarından biri olarak gösterilen ve tren garından şehre gelenlere ‘hoş geldin meydanı‘ olarak hizmet eden Atış Poligonu ve meydanı yıkılmış, yerine büyük kütleli Ankara Spor Salonu yapılmıştır. Salon, güncel spor gereksinimlerini karşılamasına rağmen, önceki plan kararlarına ve estetik kaygılara göre yapılmış bir yapı olmadığı gibi, taşıdığı işlev dışında alan bütünlüğünü ve alanın kimliğini de gözetmekten uzaktır.

TMMOB
Şehir Plancıları Odası

Çerez Politikası & Gizlilik Sözleşmesi

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz

kişisel verilerinizin Odamız tarafından işlenme amaçları konusunda detaylı bilgilere KVKK sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

"/>