Etik İlkeler Özlük Hakları
8 KASIM DÜNYA ŞEHİRCİLİK GÜNÜ BİLDİRGESİ
HABERLER
Yayına Giriş Tarihi
2019-11-07
Güncellenme Zamanı
2019-11-07 13:46:30
Yayınlayan Birim
MERKEZ

8 Kasım Dünya Şehircilik Günü Bildirgesi

 

8 Kasım Dünya Şehircilik Günü kapsamında bu yıl 43.sü düzenlenen Kolokyum, TMMOB Şehir Plancıları Odası`nın 50. kuruluş yıldönümüne denk gelmesi sebebiyle ayrı bir önem taşımaktadır. Odamızın 50. yılında, kuramsal ve kavramsal tartışmaları, araştırma yöntemlerini, planlama eğitimini, mevzuatını ve uygulama süreçlerini anlamak ve birlikte düşünmek amacıyla 43. Dünya Şehircilik Günü Kolokyumu`nun teması "Planlama, Kavramlar ve Arayışlar" olarak belirlenmiştir. 

Ülkemizde Şehir ve Bölge Planlama meslek alanı tarihsel olarak bir  çıkmaz içerisindedir. Kentlerin değişen yapısını kavramak, toplumun eşit olarak kamusal hizmetlere erişimini sağlamak, toplumsal adalet ve kamu yararını kent sorununun merkezine koymak, doğal, tarihi ve kültürel değerleri korumak, sağlıklı, güvenilir yaşam alanları oluşturmak ve bu bağlamda mekansal ilişkiler kurarak politikalar üretmek meslek alanımızın temel amaçlarıdır. Ancak mesleğimizin sahip olduğu temel ilke ve esaslar, hakim ekonomik sistem ve siyasi müdahalelerle günden güne güç kaybetmektedir. Bugün, kentleşme ve kentsel gelişme pratikleri ile temel mesleki ilkelerimiz arasındaki uyuşmazlık ciddi boyutlara ulaşmış durumdadır.  

Planlama meslek alanı, yasal ve yönetsel düzenlemelerle her geçen gün biraz daha fazla işlev yitimine uğramakta ve toplumsal meşruiyetini yitirme tehlikesi ile karşı karşıya kalmaktadır. Her ölçekte ve içerikte piyasa aygıtlarının önündeki engelleri kaldırarak "hızlandırılmış" bir yatırım süreci oluşturmak isteyen merkezi ve yerel yönetimler, gelinen noktada, kısa erimli çıkarları gerçekleştirmeye dönük olarak planlamayı araçsallaştıran ve etkisizleştirmeye çalışan çabalarını sürdürmektedir. Yaşam alanlarının tahribatına ve el değiştirmesine neden olan  önemli yasal değişiklikler, temel evrensel ilkeler ve bağlayıcı yasal hükümler gözardı edilerek, katılım süreçleri işletilmeden, antidemokratik yöntemlerle hayata geçirilmektedir. Plan kararlarına aykırı olarak inşa edilen yapılar, hiçbir denetim sürecine tabii tutulmadan affedilmekte; iktidar tarafından gerçekleştirilen yasa değişiklikleri eliyle plansızlık ve kuralsızlık olağan ve egemen kılınmaktadır. İktidar bir yandan afetleri dayanak göstererek, hız kesmeden kentsel dönüşüm uygulamalarını sürdürürken, diğer yandan yasadışı yapıları affeden ikili politikası, bu anlamda sorunları daha da derinleştirmekte ve çözümsüzlüğe davetiye çıkarmaktadır. Kentsel mekan, merkezi ve yerel yönetimler tarafından süreklileşen ve niteliksizleşen plan değişiklikleri yoluyla yeniden üretilmektedir. Usul ve içerik olarak değişen planlama pratikleri nedeniyle mesleki faaliyet alanı etkinliğini ve itibarını kaybetmektedir.

Bu dönüşüm, planlama meslek alanına dair yüksek öğretim politikası ve üst ölçekte dayatılan güvencesiz çalışma koşulları ile de perçinlenmektedir. Akademik kadro ve mekansal yeterlilik konusunda belirlenen asgari ölçütler gözetilmeden, sürekli olarak yeni açılan bölümler nedeniyle hem kontenjanlar ülke ihtiyaçlarının çok ötesindeki rakamlara erişmiş, hem de meslek alanımıza dair eğitim süreçleri önemli bir nitelik sorunu ile karşı karşıya kalmıştır. İş bulamama sorununa ek olarak, halihazırda iş sahibi meslektaşlarımızın, tarihsel birikim sonucunda inşa edilen mesleki ilkelere aykırı işveren taleplerine karşı durması, işsiz kalmaları ile sonuçlanabilmektedir. Bu sebeple, işveren taleplerini mesleki bilgisini kullanarak plan çalışmasına aktarmadan ibaret, tekniker olarak değerlendirilebilecek mesleki faaliyet biçimi yaygın hale gelmektedir. Bu durum, meslek alanının kapsamını ve özünü yok saymakta ve mesleğin sahip olduğu toplumsal meşruiyeti sorgulatmaktadır. 

Serbest piyasa koşullarında güvencesizliğin yanı sıra, totaliter yönetim anlayışı nedeniyle güvenceli sayılan kamu çalışanı plancıların dahi mesleki bağımsızlıklarını korumaları güçleşmiş, mesleki pratikleri denetleme görevinin koşulları zorlaşmış, eleştirel düşünce üreten birçok akademisyen ve kamu çalışanı meslektaşımız işlerinden ihraç edilmiş ve mesleki ilkeler doğrultusunda faaliyet  yürütmek tümüyle bir mücadele pratiği haline gelmiştir.

Aktarıldığı üzere sistem bütünlüklü bir şekilde planlama ilke ve esaslarına aykırı mesleki faaliyeti dayatmakta ve meslek alanımız çok boyutlu bir çıkmaz ile karşı karşıya kalmaktadır. Fakat bu durum, kendi içinde karmaşık olduğu kadar yeni yöntem arayışlarına, kuramsal tartışmalarda yeni kavramsal açılımlara da yol gösterecek önemli  bir potansiyel barındırmaktadır. 

Bir çok sorunsal tanımı yapabileceğimiz içinden geçtiğimiz bu dönem, kapsamlı çözümlerin yeşerebileceği elverişli bir zemin imkanı da sunmaktadır. 

Bu amaçla, Odamızın 50. kuruluş yılında, meslek alanımızın yaşadığı bu karmaşık ve yeniliklere açık süreci kamu yararına hizmet edecek verimli arayışlara ve tartışmalara vesile kılmak önem taşımaktadır. 

TMMOB Şehir Plancıları Odası olarak, öğrencilerimiz, meslektaşlarımız ve meslek alanımız için çalışmalarımızı, bilimsel bilgi birikimlerimize dayanarak ve kamu yararını esas alarak devam ettireceğimizi; planlama meslek alanını tarihsel olarak üretilen ilkeleri doğrultusunda savunma ve koruma görevini yılmadan sürdürmeye kararlı olduğumuzu bir kez daha vurgulamak isteriz. Karşı karşıya olduğumuz bu kriz ortamında, TMMOB Şehir Plancıları Odası; bilimin ve tekniğin gerekleri doğrultusunda halkın yanında olmaya ve topluma hizmet etmeye devam edecek; kamusal alanların savunulması, mesleğin ve meslektaşın saygınlığının korunması ve artırılması için, meslek alanına ve meslektaşlarına sahip çıkmayı ve katkı sunmayı kararlılıkla sürdürecektir. 

Meslek Odasında örgütlü olarak sürdürdüğümüz mücadelemiz, toplumsal hareketler içerisinde yer alarak özgürleştirici mekansal deneyimlere kapı aralamaktadır. Politik ve mesleki sorumluluğumuzun bilinciyle AKP`nin tüm baskıcı, cezalandırıcı müdahalelerine karşı örgütlülüğümüzden aldığımız güçle, bu mücadeleyi sürdüreceğimizin bilinmesini isteriz. Siyasi iktidar, toplumsal muhalefet bileşenlerini ve meslek odalarını sindirmek amacıyla  tüm meşru mesleki faaliyetleri, cezai yargılamaya konu etse de toplumsal mücadeleler içerisinde safımızı emekten, halktan, bilimden yana koruyacağımızı ifade etmek isteriz.

Odamızın 50. kuruluş yılında,  gerçekleştirilecek olan kolokyum süresince sunulacak bildiriler ile yapılacak değerlendirme ve tartışmaların, planlama meslek alanında yaşanan sorunlara dair kavramsal ve yöntemsel çözümler sunacağını umut ediyoruz. 

 

Bu düşüncelerle, başta üç gün boyunca bizlere ev sahipliği yapacak olan TED Üniversitesi olmak üzere, kolokyum hazırlık sürecinde emeği geçenlere ve katkı sunmak için bir araya gelen tüm konuklarımıza teşekkür ederiz.

 

TMMOB Şehir Plancıları Odası






TMMOB
Şehir Plancıları Odası

Çerez Politikası & Gizlilik Sözleşmesi

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz

kişisel verilerinizin Odamız tarafından işlenme amaçları konusunda detaylı bilgilere KVKK sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

"/>