Etik İlkeler Özlük Hakları
MİMARLAR ODASI MERKEZ YÖNETİM KURULU
HABERLER
Yayına Giriş Tarihi
2005-06-07
Güncellenme Zamanı
2005-06-07 18:14:34
Yayınlayan Birim
MERKEZ
MİMARLAR ODASI MERKEZ YÖNETİM KURULU’NUN “TMMOB VE MİMARLIK HAKKINDA AÇIK MEKTUBU” ÜZERİNE ODTÜ MİMARLIK FAKÜLTESİ ŞEHİR VE BÖLGE PLANLAMA BÖLÜMÜ’NÜN GÖRÜŞÜ - 06.05.2005

Mimarlar Odası’ndan TMMOB Yönetimine “TMMOB ve Mimarlık” Hakkında Açık Mektup başlıklı yazıda, TMMOB Yönetim Kurulu’nun 12 Mart 2005 gün ve 215 sayılı kararına karşı görüşler öne sürülürken, ODTÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölümünü hedef alan bazı iddialarda bulunulmuştur. Bu iddialar aşağıdaki iki paragrafta yeralmaktadır.

“Yine Türkiye gibi her bir kenti tarihin en eski mimarlık birikimine sahip bir ülkeye, geçmişleri 200 yılı zor bulan Amerikan kentleri anlayışını bulaştıran, 1960’lı yıllarda ODTÜ’de başlattığı “mimarsız kent planlaması” dayatmasında bugün ne yazık ki yaygın bir “kurumsallaşma” içindedir.

Denebilir ki aynı yıllarda bu ülke için söylenen “küçük Amerika olacağız” sözünün ilk ve kalıcı karşılığı kent planlamasında yaşama geçirilmiş; tarihi kentlerimiz mimari duyarlılıktan yoksun, kültürel derinlikleri gözardı eden, sözde çağdaş ve sözde “modern”(!) bir şehircilik eğitimi ve anlayışının eline teslim edilmiştir.”

Mimarlar Odası Yönetim Kurulu, bu konuyu basit bir anti-Amerikancı söyleme indirgemiştir. Şehircilik literatüründe bugüne kadar rastlanmayan kent planlamasında Amerikan kentleri anlayışı kavramı ortaya atılarak bu anlayışın ODTÜ’deki eğitimle başladığı, gerçekte bu şehircilik eğitimi ve anlayışının Amerika hayranlığı ile ilişkili olduğu belirtildikten sonra mimarsız kent planlaması şeklinde tanımlanan anlayışla tarihi kentlerimizin mimari duyarlılıktan yoksun ve kültürel derinlikleri gözardı eden yaklaşımlarla karşı karşıya kaldığı vurgulanmıştır. Diğer bir deyişle Türkiye’de mimarların kent planlamasından uzaklaştırılması Amerika hayranlığı ile ilişkili olduğu gibi mimarlar tarafından yapılmayan kent planlarının hem mimari anlayıştan hem de kültürel derinlikten yoksun olduğu iddia edilmektedir.

Bu iki paragrafta kurgulanan söylem bir görüşün savunusundan çok, şehir plancılarını ötekileştirme gayretinin ifadesi olmaktadır. İyi ile kötü ayrımını baştan yapıp mimarsız yapılan kent planları ve plancılığı kötüdür yargısına herhangi bir kaynak göstermeden veya veri ortaya konulmadan varıldığı görülmektedir. Yazanların meslek bağnazlığı temelli sübjektif değerlendirmelerinin bir ürünü olan bu yargının üniversite tarafından ciddiye alınıp tartışılması sözkonusu olamaz, zira yapılan bilimsel bir önerme olmadığı için böyle bir iddianın bilimsel yöntemlerle tartışılmasının bir anlamı olmayacaktır.

Üniversitenin eğitim anlayışının, kötü ilan edilen mimarsız kent planlamasının nedeni olduğu öne sürülürken bu eğitim anlayışının küçük Amerika olmak hevesiyle ilişkilendirilebilmesi ise herhalde eşine kolayca rastlanmayacak bir düzeysizlik örneğidir.

Mimarlar Odası yöneticilerinin, katkı yaptıkları Avrupa Birliği ülkelerinde mimarların serbest dolaşımı kapsamında Türkiye’de mimarlık eğitimini ve mimarların çalışma koşullarını yeniden düzenleyen yasa tasarısı hazırlığında Şehir ve Bölge Planlama’nın Avrupa Birliği’nde de mimarlıktan farklı bir meslek olarak düzenlendiğini öğrendikleri halde Türkiye’de bu meslek ayrımı için üniversiteyi suçlamalarına anlam veremiyoruz.

Mimarlar Odası Merkez Yönetim Kurulu, üyeleri olan çok sayıda mimarın şehir plancılığı yaptığını ve günümüzdeki kentsel yapıların oluşmasında önemli paylarının olduğunu gözardı eden, mimarlığı bir sanat olarak tanımlarken günümüzde şehir plancılarının ne tür bilgi ve becerilerle donanımlı olmalarının gerektiğini dikkate almayan, halen 12 üniversitede verilen kent planlama eğitimiyle mezun edilen şehir plancılarının estetik ve kültürel değerler konusundaki donanımlarını değerlendiremeyen, 1960’lı yıllara kadar kent planlaması büyük ölçüde bir tasarım hüneri olarak görülürken daha sonra tasarım becerilerine ek olarak sosyal bilimleri de içeren ve bazı konularda mühendislik bilimlerinin ilgi alanına giren bir faaliyet haline geldiği ve planlama kuramları ve uygulama yöntemlerinin planlamanın etkinliğini arttıracak yönde büyük gelişme gösterdiği hakkında bilgi sahibi olmadıkları izlenimini veren bu bildiriyle kendilerinin yanısıra Mimarlar Odası’nın saygınlığına da zarar vermiştir.

Mimarlar Odası Merkez Yönetim Kurulu’nun yayınladıkları Açık Mektup nedeniyle ODTÜ’den ve benzer nitelikte şehir planlama eğitimi veren diğer 11 üniversiteden özür dilemesini bekliyoruz.



....
TMMOB
Şehir Plancıları Odası

Çerez Politikası & Gizlilik Sözleşmesi

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz

kişisel verilerinizin Odamız tarafından işlenme amaçları konusunda detaylı bilgilere KVKK sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

"/>