Etik İlkeler Özlük Hakları
8 KASIM DÜNYA ŞEHİRCİLİK GÜNÜ BİLDİRGESİ
HABERLER
Yayına Giriş Tarihi
2025-11-06
Güncellenme Zamanı
2025-11-08 11:10:57
Yayınlayan Birim
MERKEZ

 8 KASIM DÜNYA ŞEHİRCİLİK GÜNÜ BİLDİRGESİ

Meslek alanımız doğası gereği hem toplumsal, hem teknik hem de siyasal anlamda ileri değerleri bünyesinde taşır. Şehir plancıları; mesleki ilkelerinin izini sürdüğünde, yalnızca kentlerin biçimini değil yaşamın yönünü de değiştirecek bir iradeyi temsil eder. 

Şehircilik disiplini, toplumun genel yararını odağına alan; doğal varlıkların korunmasını, tarihsel sürekliliğe saygıyı ve yerin ruhunu yaşatmayı esas alan bir bilinçtir. Bu bilinç; yalnızca bir meslek kültürü değil, toplumsal bir sorumluluk duygusudur. Kentleri veriye dayalı olarak anlamaya, doğayla uyumlu gelişmeyi planlamaya, mekânsal adaleti gözeten politikalar üretmeye yöneliktir. Bu yönüyle şehir planlama, bilimin rehberliğini toplumsal vicdanla buluşturan bir disiplindir. Şehir plancıları kamucudur, toplumcudur, eşitlikçidir, korumacıdır; yalnızca mesleğin değil, yaşamın bütününde temel hakların savunucusudur. Çünkü bilir ki, kentin geleceği planlamanın vicdanında şekillenir.

Ne yazık ki ülkemizde bugün olup bitenler, bu değerlerin tam tersini temsil etmektedir. Tam da bu nedenle meslek alanımız bir bütün olarak baskı altındadır. Kamu yararını, bilimin rehberliğini ve mesleki etiği savunan pek çok meslektaşımız haksız gözaltı ve tutuklamalarla susturulmaya çalışılmaktadır. Oda yöneticilerimiz yargı süreçleri üzerinden hedef alınmakta, meslek örgütümüzün tarihsel birikimiyle oluşmuş kurumsal duruşu baskı altına alınmak istenmektedir. Mesleki özerkliğimizin ve kamusal sorumluluk bilincimizin temeli olan etik ilkeler sistemli bir şekilde aşındırılmaktadır. Planlamanın bilgi birikimi, eleştirel aklı ve etik duruşu; piyasanın çıkarları ve siyasal keyfiyet karşısında engel olarak görülmektedir. Oysa şehir plancıları, ülkemizde her geçen gün derinleşen kentsel, sosyal ve çevresel sorunlara karşı bilgi, emek ve dayanışmayla çözüm üretme iradesine sahiptir. Bu irade baskılara, haksızlıklara, adaletsizliğe rağmen sürmektedir çünkü biliyoruz ki kentlerin geleceği ancak kamusal aklın, toplumsal dayanışmanın ve bilimin ortak ışığında kurulabilir.

Her yıl iki bini aşkın genç şehir plancısı, kentleri ve doğayı koruma bilinciyle mezun oluyor. Bugün ülkemizde on binleri bulan meslektaşımız, akademik donanımı, teknik yeterliliği ve kamusal sorumluluğuyla bu ülkenin geleceğini planlamaya hazırdır. Ancak bu dönemde şehir plancısı bulunmayan idareler eliyle kentler biçimlenmekte, planlama önemsizleştirilmekte, meslektaşlarımızın emeği değersizleştirilmekte, işsizlik derinleşmektedir. Ülkemiz kentlerinde yaşanan sorunların ne meslek alanımızdaki birikimin eksikliği ile ne de şehir plancısı eksikliği ile ilgisi vardır.

Ülkemizin kuruluş döneminde güçlü bir kurumsal yapı ve kamusal vizyonla şekillenen planlama geleneği; bugün sermayenin kentsel toprağı, kamusal alanları ve doğal kaynakları sınırsızca kullanabilmesi için araçsallaştırılmaya çalışılmaktadır. İstenmektedir ki, bu rant düzeninin karşısına ne yasal, ne teknik, ne de toplumsal bir engel çıksın.

Ancak şehir plancısı, bu gidişata sessiz kalamaz. Teslim olmaz, susmaz, görmezden gelmez. Kentin, doğanın ve kamusal alanın geleceği için direnir. Geçici çözümlere teslim olmak yerine, yaşamın yönünü yeniden kurma cesaretini taşır.. Değişim, dışsal bir beklenti değil, mesleğin özündeki toplumsal sorumluluğun ta kendisidir. Çünkü değişim, planlamanın kalbinde, şehir plancısının iradesinde başlar. 

Bugün planlamanın bilgi birikimi, ilkeleri ve toplumsal hedefleri ile ülkedeki egemen anlayış arasında derin bir uçurum vardır. Bugün toplumun ihtiyaçları, ekonomik kriz, adalet ve etik değerlerin aşındırılması karşısında, meslek alanımız ve meslektaşlar olarak tarihsel bir eşikteyiz. Toplumun, doğanın, meslek alanımızın temel ilkelerinin önünde engel olarak duran bu sorunu kaynağından çözecek ve ülkeyi yeniden ayağa kaldıracak toplumsal iradenin bir paydaşı olmak; bu eşiği aşmak ve gidişatı değiştirmek zorundayız.

Dünya Şehircilik Günü Kolokyumu, bu zorunluluğun ve sorumluluğun en yakıcı biçimde hissedildiği bir dönemde gerçekleşmektedir. Bizler, değişimin eşiğinde duran değil, o değişimi yönlendirecek, dönüştürecek, adaletli bir gelecek için mücadele edecek gücün öznesi olmak zorundayız.

Bu kolokyumun, meslek alanımızın yeniden ayağa kalkmasına, dayanışmanın güçlenmesine, genç meslektaşlarımızın sesini büyütmesine ve planlamanın kamusal niteliğini savunan bir dönüşümün filizlenmesine vesile olmasını diliyoruz.



 

TMMOB
Şehir Plancıları Odası

Çerez Politikası & Gizlilik Sözleşmesi

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz

kişisel verilerinizin Odamız tarafından işlenme amaçları konusunda detaylı bilgilere KVKK sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

"/>