HALKIN YEŞİL ALANINI ‘KAMU YARARI` DİYEREK SERMAYEYE BIRAKAN;
KENTLERİ, DOĞAYI, ÇEVREYİ KATLEDEN, SERMAYE AKLI İLE HAREKET EDEN ANLAYIŞ TERKEDİLMELİ, AYAYORGİ KOYU YARINLARA TÜM DOĞAL GÜZELLİĞİ İLE BIRAKILMALIDIR!
İzmir ili, Çeşme ilçesi, Dalyan ve Sakarya Mahalleleri, Ayayorgi Mevkii‘ne ilişkin yapılaşma baskısı, tüm yargı kararlarına rağmen inatla devam ettirilmekte, Ayayorgi Koyu`nun doğal, kültürel ve ekolojik bütünlüğü hızla yok edilmektedir.
Tamamı Doğal Sit Alanı, bir kısmı 3. Derece Arkeolojik Sit Alanı içinde kalan bölgenin yapılaşmaya açılmasına yönelik girişimler; kamu yararı ilkesine aykırı, hukuka aykırı ve geri dönülmez çevresel tahribat riski taşımaktadır.
2002 yılında üst ölçekli planlarda "Bölge Parkı" kullanım kararı getirilen alanda 2005 yılında alt ölçekli planlar hazırlanmış olup Doğal ve Arkeolojik Sit kararlarına, üst ölçekli "Bölge Parkı" kullanım kararına uygun bir şekilde "Park, Dinlenme Alanları ve Rekreasyon Alanları" kullanım kararları getirilmiştir.
Bu kararlara istinaden Bakanlık 2015 yılında kendi hazırladığı 100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planında "Bölge Parkı" kullanım kararını korumuştur. Ancak 5 yıl sonra Bakanlık planlama alanına ilişkin "Bölge Parkı" kullanım kararını, alanda yapılaşmanın önünü açacak "Tercihli Kullanım Alanı" kararı ile değişiklik yaparak onamıştır.
Söz konusu alana ilişkin değişikliğin de bulunduğu 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı Değişikliği Danıştay 6. İdaresinin 2021/461 esasına kayden açılan dava sonucunda İdarenin 15.01.2024 tarihli kararı ile planlama konusu alana ilişkin "tercihli kullanım alanı" amaçlı yapılan düzenlemenin yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiştir.
2022 yılında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 109. maddesi uyarınca Bakanlık tarafından onaylanarak askıya çıkarılan 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı Değişikliği ile "gelişme konut alanı, belediye hizmet alanı, eğitim alanı, sağlık alanı,ticaret ve park alanı" kullanımlarına dönüşmüştür. Ancak, söz konusu plan değişikliğine açılan dava sonucunda İzmir 4. İdare Mahkemesi‘nin 2022/2209 esasına kayden mahkeme kararıyla planlar iptal edilmiştir.
Son olarak 2022 yılında iptal edilen planların iptal gerekçeler dikkate alınmadan 1 Numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 109/c maddesi uyarınca Bakanlık tarafından onaylanan, 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı Değişikliği, 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve 1/1000 Ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planına şubemiz tarafından yapılan incelemeler doğrultusunda İzmir 6. İdare Mahkemesi`nin 31.12.2024 tarih ve 2025/4 Esasına kayden açılan dava devam etmektedir.
Danıştay 6. Dairesi`nin 2024 yılında verdiği yürütmeyi durdurma kararına rağmen, Bakanlık tarafından benzer içerikli yeni planlar onaylanmış, Afet Yasası kapsamında verilen olağanüstü yetkiler, afet riskini azaltmak için değil, kentliye ait bir yeşil alanın sermayeye aktarımı için kullanılmıştır.
Bu durum, kamu gücünün kent hakkına ve doğaya karşı değil, doğa ve toplum yararına kullanılması gerektiği yönündeki Anayasal yükümlülüklerin açık ihlalidir.
Ayayorgi Koyu Koruma Altına Alınmalıdır, Tahrip Edilemez!
Tamamı "Doğal Sit Alanı" olan planlama alanın bir kısmı "3. Derece Arkeolojik Sit Alanı"nda kalmaktadır. Daha önce Şehir Plancıları Odası tarafından açılan dava dosyasına sunulan bilirkişi raporunda "alanın bitişiğinde 1.Derece Doğal Sit Alanı ve 3.Arkeolojik Sit Alanının bulunduğunu, alanın güney ve doğu bölümlerinde üzerinde zeytin ağaçlarının da olduğu tespit edilen yoğun yerleşim dokusu içerisinde korunmuş doğal flora ve fauna yapısı ile tampon ve geçiş zonu özelliği gösterdiğini, çevresindeki yapılaşmaya rağmen doğal alan ve habitat özelliğini kaybetmediğini, flora ve fauna yapıları için alandaki tek yaşam alanı olduğunu, alanın yerleşime açılmasının doğal yapısının bozulmasına, ulusal ölçekte tarihi, doğal ve kültürel nitelikli Ayayorgi koyu ve bölgesinin geri dönüşü olmayacak bir şekilde yok olmasına neden olacağı" tespit edilmiştir. Bununla birlikte planın rant artışına ve kamu mülklerinin peşkeş çekilmesi amacıyla yapıldığını Emlak Konut eliyle söz konusu parsellerin 27 Şubat`taki ihalede satışa çıkarılması açıkça göstermektedir.
Ayayorgi Koyu Halkındır, Satışı Kamu Yararı İçermemektedir!
Ayayorgi Koyu, yalnızca Çeşme`nin değil, İzmir`in tüm ekolojik dengesi açısından büyük önem taşımaktadır. Bölge, kıyı ekosistemi, zeytinlik alanları ve doğal peyzaj değerleri ile korunması gereken bir kamusal mirastır. 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu`na göre doğal sit alanlarında yapılan her türlü planlama, doğayı koruma önceliği gözetilerek ve bilimsel gerekçelere dayandırılarak hazırlanmalıdır.
Ancak bugün gelinen noktada, "kamu yararı" söylemi, doğayı tahrip eden bir meşrulaştırma aracına dönüştürülmektedir.
Mimarlar Odası ve Şehir Plancıları Odası olarak açıkça ifade ediyoruz:
Kentlerin geleceğini belirleyen planlama kararları, toplum yararına, bilimsel verilere, ekolojik dengeye ve yargı kararlarına uygun olarak alınmalıdır.
Ayayorgi örneğinde olduğu gibi, yargı tarafından iptal edilen planların benzer içerikle yeniden onaylanması, hukukun etrafından dolanılması anlamına gelmektedir.
Geri dönülmez tahribatın önüne geçebilmek için; hukuken ayrı idari işlemler olarak değerlendirilmesine rağmen 1/100.000 Çevre Düzeni Planına ilişkin veilen yürütmeyi durdurma kararının ilgili alt ölçekli planlara da uygulanması gerekmektedir.
Afet Yetkileri Kamu Yararı Gözeten Bilim ve Tekniğe Uygun Uygulamalar İçin Kullanılmalıdır
Afet Yasası ile kamu idarelerine verilen olağanüstü planlama yetkilerinin, kentlerin dirençliliğini artırmak, riskli alanları güvenli hale getirmek, altyapıyı güçlendirmek için kullanılması gerekirken; bu yetkilerin ranta dayalı imar uygulamaları için kullanılması kabul edilemez.
İzmir`in en hassas doğal bölgelerinden biri olan Ayayorgi`de alınan plan kararları, afet riskini azaltmamakta, aksine doğal afetlere karşı kırılganlığı artırmaktadır.
Kentlerin afetlere hazırlıklı hale getirilmesi, yeşil alanların korunması, doğal drenaj sistemlerinin ve ekolojik koridorların devamlılığının sağlanmasıyla mümkündür.
Bu nedenle çağrımız nettir:
Afet planlaması için tanınan yasal yetkiler, İzmir`in afet dirençli bir kent olarak yeniden planlanması, yeşil alanların korunması ve kamu yararına bir kent politikası oluşturulması yönünde kullanılmalıdır.
Mimarlar Odası ve Şehir Plancıları Odası olarak,
Ayayorgi Koyu`nun geleceğini tehdit eden her türlü plan değişikliğinin iptali, bölgenin doğal sit statüsünün korunması ve kamu yararına uygun planlama süreçlerinin yürütülmesi gerektiğini hatırlatıyor bu anlamda Çevre Dernekleri ve Şehir Plancıları Odası`nın yürüttüğü hukuki sürecin tüm kamuoyu ve sorumlular tarafından sahiplenilmesi gerektiğini vurguluyoruz. Alanda devam eden inşa faaliyetlerinin durdurulması için tüm yetkili kurumları göreve davet ediyoruz.
Kentlerimizi, doğayı, suyu, zeytinliği, yaşam alanlarımızı korumak; yalnızca meslek örgütlerinin değil, tüm yurttaşların ortak sorumluluğudur.
TMMOB Mimarlar Odası İzmir Şubesi
TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi