#1 Geçmiş Yüzyılda,
Genç Cumhuriyetin, modern yaşam idealine odaklanan mekansal politikaları, zamanla ideolojik bir hesaplaşma güdüsüyle bilinçli olarak terk edilmiştir.
Cumhuriyet`in öngördüğü, ulusal ve bölgesel ölçekten başlayarak köylere kadar sirayet eden dengeli, planlı ve işbirliğine dayalı kalkınma modeli, küresel sisteme entegrasyon bahanesiyle terk edilmiştir. Böylece eşitsiz büyüyen kentler, azmanlaşan bölgeler ve ıssızlaşan köyler yaratılmıştır.
Erken Cumhuriyet Döneminde önemli yetkilerle donatılmış merkezi planlama kurumları kapatılmış, rant odaklı, parsel bazlı müdahalelerle planlama devre dışı bırakılmıştır.
Planlı kalkınma düşüncesinin, yerini rekabete dayalı serbest piyasa koşullarına bırakmasıyla birlikte, görece geri kalmış bölgelerde ikamet edip üretim yapan yurttaşlar göç ederek, kentlerde güvencesiz çalışma koşullarına razı edilmiş, geleceksizleştirilmiştir.
Yaşanan ideolojik dönüşüm, mekan üretim süreçlerinde de kendini göstermiş, konuttan temel kamusal hizmetlerin sunumuna kadar gündelik hayata dair her alanda eşitsizlik baş göstermiştir.