Etik İlkeler Özlük Hakları
HER TÜRLÜ AFETE KARŞI KENTLERİMİZİ DİRENÇLİ HALE GETİRECEK PLANLAMA ÇALIŞMALARINI HAYATA GEÇİRMELİYİZ
BASIN AÇIKLAMALARI
Yayına Giriş Tarihi
2020-08-17
Güncellenme Zamanı
2020-08-17 13:58:30
Yayınlayan Birim
ANTALYA

 

HER TÜRLÜ AFETE KARŞI KENTLERİMİZİ DİRENÇLİ HALE GETİRECEK PLANLAMA ÇALIŞMALARINI HAYATA GEÇİRMELİYİZ.

Kentler nüfusun yoğunlaştığı, sosyal kültürel ve ekonomik faaliyetlerin en güçlü buluşma alanları olarak her türlü tehlike/tehdit karşısında etkilenme olasılığı yüksek olan yerleşmelerdir.Bu yüzden toplumların ve tüm sistemlerin kendilerini koruma, sistemin işleyişini güvence altına alma, kısa sürede yeniden yapılanma ve değişime uyum sağlama için gerekli kaynaklara ve bu kaynakları etkin kullanım becerisi ve yönetimine sahip olması gerekmektedir. Bunun için de kentlerin her türlü afet, salgın gibi ne zaman gerçekleşeceği belli olmayan ve etki süresini tahmin edemediğimiz olaylara hazırlıklı olması gerekmektedir.

Çok sayıda insanımızın yaşamını yitirdiği 17 Ağustos 1999 Marmara Depreminden bugüne 21 yıl geçmiş, Düzce, Elazığ, Van, Denizli`de yaşanan depremlerin yanı sıra Türkiye`de birçok can ve mal kaybına neden olan deprem meydana gelmiştir. Ayrıca  Ordu`da, Bursada, Rize`de yaşanan sel felaketleri gibi bugüne kadar gerçekleşen doğal afetlerde birçok insanımız etkilenmiş ve birçokları yaşamını kaybetmiştir. Bir deprem ülkesi olarak her an risk altında olmamıza rağmen, kalıcı çözümler oluşturulmamış, planlı adım atılmamış, bunun yanında imar barışı altında imar affı düzenlemesi ile kaçak yapılar yasallaştırılmış, doğal alanlarımız ve kıyılarımız plan değişiklikleriyle farklı kullanımlara dönüştürülmüş açık-yeşil alanların zarar görmesine neden olunmuş, kamusal yaşam alanlarımız bu durumdan olumsuz etkilenmiştir.

Antalya kentinde yaşanan yoğun göç kentimizi en fazla göç alan üçüncü kent yapmış  artan oranda devam eden kentleşme hareketleri  yapılaşma talebi, imar aflarıyla yasallaşan yerleşime uygun olmayan alanlarda yapılaşmaların denetlenmemesi,doğal alanların tahribi ve rant baskısı doğal afetlerin olumsuz etkilerini daha da arttırmıştır. Özellikle plansız alanlarda ve şehircilik ilke ve esaslarına aykırı yapılaşmış, önlem alınmamış alanlarda su taşkını gibi doğal olayların felakate dönüşmesine neden olmuştur.

 

Kentimizde afetlere yönelik dirençli bir kent olma konusunda, olası depremlerin  meydana getireceği can ve mal kayıplarını azaltmada ve depremle baş edebilmede, deprem sonrası strateji ve eylemlerin belirlenmesine ve kentimizde bir an önce depreme dayanıklı yaşanabilir, güvenli, sağlıklı yerleşim alanlarının oluşturulması için bilim ve tekniğe uygun,  kapsamlı ve bütüncül planlama çalışmalarına ihtiyaç bulunmaktadır. Böylece; Riskleri oluşturan tehlikelerin önceden belirlenmesi ve zarar görebilirlik düzeyinin tespitine yönelik kentsel risk değerlendirme çalışmalarını içeren bir mekansal planlama yaklaşımı olası afetlerin olumsuz sosyal ve ekonomik etkilerini azaltabilmektedir.

 

Antalya`nın ihtiyacı olana afet risklerini en aza indirgeyecek, Depremlerin neden olabilecekleri fiziksel, ekonomik, sosyal, çevresel ve politik zarar ve kayıpları önlemek veya etkilerini azaltmak ve depreme dirençli, güvenli, hazırlıklı ve sürdürülebilir yeni yaşam çevreleri oluşturmak için riskli alanların belirlenmesi, riskli yapıların kamusal binaların özellikle hastane ve eğitim kurumları başta olmak üzere, tarihi ve kültürel çevrenin, risk teşkil eden yapı stoklarının bilim ve tekniğe uygun envanter çalışmalarının yapılmasına, güncel bilgi teknolojilerinin oluşturulmasına ihtiyaç bulunmaktadır.

 

Özellikle Büyükşehir Belediyesi koordinatörlüğünde, afetler konusunda bir toplumsal katılım ortamının yaratılması, elde edilen verilerin ışığında bu alanlardaki riskleri önleyecek müdahale biçimlerinin belirlenmesi ve mekansal planlama çalışmalarına aktarılması gerekmektedir. Afet risklerinin önlenmesive kentlilerin güvenli ve sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını temel alan kısa, orta ve uzun vadede yapılacak stratejilerin oluşturulması planlama  çalışmalarının farklı kurum ve kuruluşlarla işbirliği içerisinde meslek odaları ve sivil toplum kuruluşları katılımıyla kentteki her türlü riskleri önleyiciSakınım Planlaması Çalışmalarının bununla bağlantılı Deprem Master Planının yapılması büyük önem taşımaktadır.

 

Doğal ve kültürel potansiyeli yüksek bir kent olan Antalya için bir an önce yaşanabilir, güvenli, sağlıklı yerleşim alanlarının oluşturulması için bilimsel, afete duyarlı ve planlama ilkelerini esas alan üst ölçekli planlama kararlarına uygun, sosyal dokuyu gözeten bütüncül planlama çalışmalarına ihtiyaç vardır.

Ayrıca tüm dünyada etkisi artarak devam eden iklim değişikliğine yönelik yaşam alanlarımıza yönelik politikaların üretilmesini, kentsel risklerin önlenerek yaşam hakkımızın korunmasını talep ediyor, deprem ve doğal afetlerde yaşamını yitiren vatandaşlarımızıbir kez daha saygıyla anıyoruz.

Şehir Plancıları Odası Antalya Şubesi XI. Dönem Yönetim Kurulu

 

 

 

TMMOB
Şehir Plancıları Odası

Çerez Politikası & Gizlilik Sözleşmesi

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz

kişisel verilerinizin Odamız tarafından işlenme amaçları konusunda detaylı bilgilere KVKK sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

"/>