ATATÜRK HAVALİMANI MİLLET BAHÇESİ YAKIN ÇEVRESİNE İLİŞKİN PLANLARA DAİR AÇTIĞIMIZ DAVADA YÜRÜTMENİN DURDURULMASI İSTEMİNİN REDDİNE KARAR VERİLDİ!
İstanbul İli, Bakırköy ve Küçükçekmece İlçeleri sınırları içerisinde yer alan Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi ve Yakın Çevresine ilişkin 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği ile 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planlarının Değişikliğinin iptali ve yürütmenin durdurulması istemimize ilişkin yürütülen dava sürecinde bilirkişi heyetince belirlenen gerekçelerle planların uygulamaya UYGUN OLMADIĞI ve KAMU YARARI GÖZETMEDİĞİ tespitine rağmen ilgili mahkeme YÜRÜTMENİN DURDURULMASI İSTEMİMİZİN REDDİNE karar vermiştir.
Son durumda ilgili mahkemenin esas hakkındaki kararı beklenmektedir. Aleyhimize bir karar olması durumunda davayı istinaf mahkemesine taşıyacağımızı kamuoyu ile paylaşırız. Davaya ilişkin tarafımızca sunulan gerekçelere sonraki sayfalarda ulaşabilirsiniz.
Dava gerekçelerimiz, söz konusu dava dilekçemizde aşağıdaki gibi sıralanmaktadır :
Dava konusu planın hukuka, planlama mevzuatına, planlama hiyerarşisine, şehircilik ilke ve esaslarına ile kamu yararına aykırı olduğu,
15/06/2009 tarihinde onaylanan İstanbul Çevre Düzeni Planına göre dava konusu bölgenin "Askeri Alan ve Askeri Güvenlik Bölgesi" ve "Havalimanı" lejantında kaldığı, yapılan 1/100.000 ölçekli plan değişikliği ile 500 hektarlık alanın "Millet Bahçesi" ve "Kentsel ve Bölgesel Sosyal Altyapı Alanı" olarak planlandığı,
377 hektarlık alanın "Havaalanı/Hava Limanı" ve "Askeri Yasak ve Güvenlik Bölgesi" olarak planlandığı,
1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin plan açıklama raporunda, alana dair meriyetini koruyan nazım imar planlarının içeriğine dair herhangi bir bilgiye yer verilmediği, bu bağlamda, plan değişikliği çerçevesinde meriyetini koruyan nazım imar planlarının nasıl bir kapsamda değişiklik içerdiği konusunda bir belirsizlik yaratıldığı,
dava konusu uygulama imar planlarında da üst ölçekli plan açıklama raporu ile birebir aynı bir plan açıklama raporu hazırlandığı ve yalnızca vaziyet planı gösterimlerinden ibaret bir uygulama imar planı ortaya çıkarıldığı,
bu haliyle yapılan plan değişikliklerin çevre düzeni planı değişikliği kararlarının alt ölçekli planlara işlenmesinden ibaret olduğu,
detaylı ve nesnel analizler içermediği,
planların ayrıntı düzeyi ve içerik farklılaşması ilkelerine uygun olmadığı,
planların katılımcı ve bilimsel bir biçimde hazırlanmadığı,
dava konusu nazım imar planı değişikliği ve uygulama imar planı ile mevcut alan yapılaşmaya açılarak çevredeki yakın imar planları ile uyumsuzluk ortaya çıkarıldığı ve yapılaşmanın artırılmasına emsal teşkil ettiği,
korunacak eski yapılar ve yeni inşa edilecek yeni yapılar sonrasında, alanın bir afet toplanma alanı olarak kullanılabilecek bir kentsel boşluk özelliğinin kalmayacağı olarak ileri sürülmüştür.
Bu gerekçeler doğrultusunda; açılan dava kapsamında oluşturulan 20.01.2023 tarihli bilirkişi raporu sonucuna göre dava konusu imar planlarının şehircilik ilkelerine, yerleşmenin gelecekteki ihtiyaçlarına, planlama tekniklerine UYGUN OLMADIĞI ve KAMU YARARI GÖZETMEDİĞİ bilirkişi heyetince tespit edilmiştir.
Gerekçelerimiz ve söz konusu bilirkişi raporuna karşın, İstanbul 11. İdare Mahkemesi‘nce yürütmenin durdurulması isteminin reddine 27/12/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir.