Etik İlkeler Özlük Hakları
RUMELİ HİSARÜSTÜ – DUA TEPESİ’NDEKİ UYGULAMALARI DURDURAN KARAR, DANIŞTAY TARAFINDAN ONANDI!
BASIN AÇIKLAMALARI
Yayına Giriş Tarihi
2011-02-21
Güncellenme Zamanı
2022-02-14 15:41:58
Yayınlayan Birim
İSTANBUL

RUMELİ HİSARÜSTÜ – DUA TEPESİ`NDEKİ UYGULAMALARI DURDURAN KARAR, DANIŞTAY TARAFINDAN ONANDI!

 

Fatih Anıt Alanı olarak bilinen Sarıyer, Hisarüstü 7 pafta, 37 ada, 13 parsel sayılı alana ilişkin hazırlanan "İstanbul, Rumelihisarı, Nafi Baba-Şehitlik Tekkesi, Mezarlığı ile Dua Tepesi`nde Yapılacak Plan, Proje ve Uygulamalara İlişkin Protokol`ün kabulüne dair İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi`nin 28.11.2006 tarihli ve 2124 sayılı kararının, söz konusu alanın düzenlemesine ilişkin kısmı ve bu işleme dayanak oluşturan İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi`nin 05.07.1985 tarih/301 sayılı kararı – Boğaziçi İmar Yüksek Koordinasyon Kurulu`nun 19.09.1985 tarih/854 sayılı kararı ile kabul edilen 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği`ne karşı Odamızca açılan davada Danıştay 6. Dairesi kararını verdi. Dava konusu işlem ve ona dayanak imar planları ile ilgili yürütmeyi durdurma kararına karşı, davalının temyize başvurması ile başlayan süreç sonucunda Danıştay 6. Dairesi 25.10.2010 tarihli kararı ile İstanbul 2. İdare Mahkemesi`nin 12.09.2008 tarihinde aldığı yürütmeyi durdurma kararını onadı.


TMMOB`a bağlı Şehir Plancıları Odası olarak açtığımız davada; 

Protokolün İmar ve Boğaziçi Kanunlarının benzer alanlar için oluşturduğu kısıtlamalar ile plan kararlarını bilimsel yollarla veren şehircilik bilimine, planlama esaslarına ve hukuka açıkça aykırı maddeler içermesi, 

Boğaziçi`nin en güzel tepelerinden biri üzerinde bulunan bir alanın imar düzenlemelerinin sebebini şehircilik ve kamu yararı ilkeleri yerine birtakım rivayetlerin oluşturmasına zemin hazırlaması, 

Hukuka ve şehircilik ilkelerine aykırı bir biçimde gerçekleştirilen plan değişikliğine ait açıklama raporunun, yapılan çalışmanın bilimsel dayanaktan yoksun olduğunu kanıtlar nitelikte olması, 

Bu alanda yapılması öngörülen kültürel amaçlı tesis projelerinin gerçekleştirilmesi halinde, kamu kaynaklarının, doğal ve tarihi sit alanı olan Boğaziçi`nin doğal güzelliklerinin bozulması gibi telafisi güç zararların oluşacak olması; 

bu imar uygulamalarına altlık oluşturan protokole müdahale etme mecburiyetimizin gerekçelerini oluşturmaktadır.

İstanbul Boğaziçi Alanının Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu`nun 14.12.1974 tarihinde "Doğal Sit Alanı" ilan ettiği, "Dua Tepesi" olarak da bilinen alan, Boğaziçi Öngörünüm bölgesinde yer almakta ve Boğaziçi Üniversitesi`nin Koruluğu ile bütünleşerek Rumelihisarı ve dolayısıyla özgün yapısı tüm dünyada kabul gören Boğaziçi`nin arka dekorunu oluşturmaktadır. Tarihsel önem, kamusal kullanım fonksiyonu ve İstanbul Boğazının silueti açısından önemli ve özgün bir nitelik taşıyan bu alanın akıbetini belirleyecek protokol çalışmasında, İmar Kanunu`nda bulunan lejant formatına ilişkin uyumsuz ifadeler, bu açık alanda konumlanacak anıta ilişkin kısıtlayıcı, ölçülebilir ve kontrol edilebilir olmaktan uzak belirsiz ifadeler ve alanda yer seçmesi öngörülen anfi tiyatro, müze, kültür sanat merkezi gibi fonksiyonların ortaya çıkarabileceği farklı büyüklükteki yapılaşmalar da diğer dava gerekçelerimizdir.


Bu vesileyle bir kez daha hatırlatmak ve vurgulamak gerekir ki; Boğaziçi gibi dünya ölçeğinde özgün nitelik taşıyan bir bölgede bulunan Dua Tepesi`nin ve İstanbul Boğazı`nda benzer şekilde kamu mülkiyetinde bulunan alanların şehircilik ilke ve esasları ile ilgili kanunlara aykırı uygulamalarla, boğazın siluetini tahrip edecek şekilde, doğal ve tarihi açıdan özgün ve çok önemli olan bölgeye zarar verecek yapılaşmaların hayata geçirilmesine kati suretle izin verilemez. Dua Tepesi`nde kamu adına elde edilen ve emsal teşkil edecek olan bu olumlu karar, yerel yönetim birimlerine, kente dair uygulamalarında bir kez daha kamu yararı ve kentimizin geleceğini esas alan kararlar ile şekillenen yönetim anlayışı doğrultusunda, kenti yönetmenin asli görevleri olduğunu bir kez daha hatırlatmak açısından önemli bir gelişmedir. 

TMMOB Şehir Plancıları Odası, temel sorumlulukları gereği Dua Tepesi`nde olduğu gibi, kamu yararı ve kentin sürdürülebilirliğine aykırı biçimde gerçekleşecek her uygulamada kamu adına gereken duyarlılığı göstermeye devam edecektir.

Basının ve kamuoyunun bilgisine ve takdirlerine sunarız.


Saygılarımızla,


TMMOB Şehir Plancıları Odası 

İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu


TMMOB
Şehir Plancıları Odası

Çerez Politikası & Gizlilik Sözleşmesi

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz

kişisel verilerinizin Odamız tarafından işlenme amaçları konusunda detaylı bilgilere KVKK sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

"/>