GEZİ`NİN SESİ YÜKSELDİKÇE ADALET YAYILACAK!
Bugün, İstanbul‘un en önemli kamusal alanlarından biri olan Gezi Parkı‘nın başka amaçlar uğruna kurban gitmesini engellemek adına mesleki sorumluluğunu yerine getirdiği için haksız ve hukuksuz bir şekilde cezaevinde tutulan meslektaşımız, hocamız, kent savunucusu Tayfun Kahraman ve arkadaşlarının tutukluluğunun 700. günü. Bu artık dile bile kolay değil. Bu süreçteki adaletsizlik, hukuka aykırılık ve meslektaşımıza yönelik haksız uygulamalara karşı tepkimizi sürdürüyoruz.
Gezi Parkı tıpkı Taksim Meydanı gibi sadece bir mekan değil, aynı zamanda demokratik hakların ve kamusal alanların savunulduğu bir sembol haline gelmiştir. Şehir planlama mesleğinin temelinde bilimsel gerçekler ve kamu yararı her zaman en ön sırada yer almıştır. Tayfun Hocamız, bu değerleri savunarak hareket etmiş ve halkın çıkarlarını korumak için onuruyla Gezi Parkı için mücadele etmiştir. Ancak bu mücadelesi onu haksız, hukuksuz, delilsiz bir cezalandırmayla 700 gündür ailesinden, sevdiklerinden ve çok sevdiği İstanbul`dan koparmıştır.
Tayfun Hocamızın tutsaklığı, sadece bir kişinin değil, tüm şehir plancılarının ve demokrasi savunucularının tutsaklığıdır. Bu nedenle, onun için adalet talep etmek, sadece bir meslektaşımızın özgürlüğünü değil, aynı zamanda demokrasinin ve insan haklarının savunulmasını talep etmektir.
Mesleki sorumluluklarını yerine getiren herkesin yanında olduğumuzu ve Gezi tutsaklarının serbest bırakılması için mücadelemizi sürdüreceğimizi bir kez daha vurguluyoruz. Haksızlığa karşı sesimiz yükseldikçe adalet yayılacak.
Gezi Parkı‘nın, Tayfun Hocamızın ve tüm gezi tutsaklarının yanında olmaya devam edeceğiz. Çünkü adalet için mücadele etmek, Gezi‘nin mirasını yaşatmak demektir. Çünkü #GeziOnurumuzdur!
Sevgi ve dayanışmayla.
