Etik İlkeler Özlük Hakları
YEREL YÖNETİMLER VE PLANLAMA
BASIN AÇIKLAMALARI
Yayına Giriş Tarihi
2024-03-27
Güncellenme Zamanı
2024-03-27 13:55:11
Yayınlayan Birim
İSTANBUL

Yerel Yönetimler Ve Planlama | 27 Mart 2024

Yönetim kurulu üyemiz Berfin Demir`in hazırladığı metni sizlerle paylaşıyoruz. Berfin`in söylemi ile "Planlama meslek alanı da aynı bilinçle tüm varlıkların yaşam alanlarına olumlu müdahaleler yapmayı kendine ilke edinmiş kamusal bir disiplindir". Metnin tamamı aşağıdaki gibidir. Bilgilerinize sunarız.

Yerel ölçekte planlama 1970 yıllardan itibaren ülke gündemi girmiş ve 1985 yılında çıkarılan 3194 sayılı İmar Kanunu ile de kent planlarının hazırlanması konusunda büyük ölçüde yerel yönetimler yasal olarak yetkili kılınmıştır. Planlama disiplininin yere özgü karakteri düşünüldüğünde; yerel yönetimler ve yerel düzeyde karar vericiler yasal sorumluluklarının da ötesinde; kentlerde ulaşım-dolaşım ilişkileri, çevre ve doğa, sağlıklı fiziksel yapı, kentsel tarihi ve kültürel miras, konut, kent güvenliğinin sağlanması, kentlerde sağlık, halk katılımı, kent yönetimi ve planlaması gibi birçok konuda aldıkları roller sebebiyle kentsel mekanı şekillendirme ve kentsel haklar açısından oldukça önemli aktörlerdir.

Yerel yönetimlerin bugün olduğu konumu anlayabilmek adına son 20 yıllık süreçte radikalleşen siyasal, ekonomik ve sosyal dönüşümleri doğru okumak gerekmektedir. Neoliberal politikaların daha kararlı bir biçimde uygulanması ve devletin sermayenin önündeki engel olmaktan çıkması ile beraber inşaat odaklı büyüme ülkenin en temel ekonomi politikası olmuştur.

Kentlerin geleceğini etkileyen, mekânı şekillendiren politikalar ve kamusal haklar geçmişten bugüne özellikle seçim süreçlerine yakın dönemlerde hatırlanmaktadır ve siyasi ve ekonomik bir vaat olarak karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca son dönemlerde ardı ardına yaşanan depremler, kentsel dönüşüm kavramını sağlıksız kentsel mekânlarda yaşamakta olan birçok yurttaşın en önemli gündemi haline gelmiştir. Bu sebeple kurumların ve belediye başkan adaylarının yerel seçimlerin etkisiyle bilimsel ilkelere dayanmayan, planlama ilke ve esaslarını hiçe sayan vaatlerine şahit olmaktayız.

Bir yandan da pandemi sürecinin ardından derinleşen ekonomik kriz ortamı bir yandan yaşam maliyetlerinin karşılanamayacak düzeylere ulaşması ve merkezi yönetimin herhangi bir kriz yönetim mekanizmasının olmaması yurttaşları inşaat sermayesinin talepleriyle baş başa bırakmaktadır.

Bunun yanında yerel yönetimlerin yetki alanlarının daralması, bürokratik süreçlerin uzun ve ağır işleyişi, kaynak yetersizliği gibi sebepler bugün yurttaşı bu çoklu kriz ortamında güvenli bir konutta yaşayabilmek adına kat talep eden ilgili yetkili idareyi ve özellikle yerel yönetimleri ve dolayısıyla bu bağlamda çalışan karar vericileri kat veren konumuna getirmektedir.

Sonuç olarak Yerel Yönetimler insana ile doğrudan ilişki içerisinde olan, yaşanabilir çevrelerin, kentlerin oluşturulmasında ve doğal, kültürel alanların korunmasında birinci dereceden sorumlu ve görevli idari yapılardır. Planlama meslek alanı da aynı bilinçle tüm varlıkların yaşam alanlarına olumlu müdahaleler yapmayı kendine ilke edinmiş kamusal bir disiplindir.

Yerel yönetimler için olmazsa olmaz bir araç olan plan yapma yetkisi, toplum, kamu yararı ve koruma odaklı kullanıldığında yaşanılabilirlik düzeylerini istenilen seviyelere çıkarabilecek güçtedir.

 

Planlama ilke ve esaslarının önümüzdeki yerel seçimlerden sonra yönetime gelecek yerel yöneticilere rehber olmasını umut ederek, ilke ve esaslarımızın takipçisi olacağımızı bildiriyoruz.

TMMOB
Şehir Plancıları Odası

Çerez Politikası & Gizlilik Sözleşmesi

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz

kişisel verilerinizin Odamız tarafından işlenme amaçları konusunda detaylı bilgilere KVKK sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

"/>