Etik İlkeler Özlük Hakları
PLANLAMA YARGILANAMAZ!
BASIN AÇIKLAMALARI
Yayına Giriş Tarihi
2024-03-19
Güncellenme Zamanı
2024-03-19 20:03:24
Yayınlayan Birim
İSTANBUL

Yönetim kurulu üyemiz Bahar Yıldırım`ın hazırladığı metni ve Gezi İçin Adalet Nöbetinde 694. Güne dair bir kareyi sizlerle paylaşıyoruz. Bahar`ın söylemi ile "Kentlerimiz ve Gezi Parkı kent hakkı mücadelemizdir." Metnin tamamı aşağıdaki gibidir. Bilgilerinize sunarız.

Kent hakkı, 1960`ların sonunda ilk defa LeFebvre`in Le droit à la ville adlı yayınında adı konulan bir kavramdır. Kent hakkı, yaşayanların bütününe, ihtiyaçlarına yönelik alanlar üretme, bunları kullanma ve adil, sağlıklı ve güvenli bir kentte yaşama hakkı olarak tanımlanabilir. Kentsel mekanların şekillenişi, biçimi ve geleceğine karar vermek yaşayanların hakkıdır. Bugün dünya nüfusunun yarısından fazlası kentlerde yaşıyor, 21. yüzyıl kentlere ev sahipliği yapıyor. Kentlerimiz demografik, kültürel ve dönemsel olarak hızlı bir dönüşüm içerisinde. Rant odaklı kentsel dönüşümler, soylulaştırma, mega projelerle kentlerimizde sosyal eşitsizlikler hızla artmakta ve kent hakkı mücadelesi önem kazanmaktadır. Dolayısıyla kent hakkı kavramının sadece bir araç olarak değil kentlilerin en temel haklarının sağlanması için bir zemin oluşturması gerekmektedir. 


Planlama bilimsel olduğu kadar politik de bir disiplindir. Bugün bu söylemim pekala kent hakkıyla açıklanabilir. Kentsel hizmetlere adil ve eşit erişimi, demokratik ve aktif katılımı içeren kent hakkı, kentlerin sermaye sahipleri ve/veya karar vericiler tarafından şekillendirilmesini değil kentlilerin merkez olmasını savunur. İnsanlığın varoluşuyla ilk yerleşimlerden itibaren var olan planlamanın bir disiplin haline gelişi 19 yüzyılın sonlarına dayanır. Son çeyrek asırda yerelleşmeye ve yasalaşmaya başlayan katılımcı planlama da esasen kent hakkıdır. Kentin ihtiyaçlarına ve sorunlarının çözümüne kentlilerin, bir paydaştan fazlası olarak karar vermesidir. Kentlinin kente dahil olmasıdır.


Gezi, bir kent hakkı mücadelesidir! Sevgili hocamız, meslektaşımız Tayfun Kahraman Eylül 2022`de haksız, hukuksuz olarak tutuklu bulunduğu Silivri 9 No`lu A/47`den  yazdığı bir makalede "Gezi`deki direnişi büyüten; parkını savunan, kent hakkı talebini dillendirenlerin gördüğü şiddet üzerine, o güne kadar biriktirdikleri itirazlarını alıp desteğe gelen yurttaşların talepleriydi. Demokratikleşme, eşitlik, özgürlük ve kardeşleşme özlemiyle büyüyen Gezi Direnişi, bu anayasal hak taleplerinin cisimleştiği bir alan oldu." demişti. Kentlerimiz ve Gezi Parkı kent hakkı mücadelemizdir. Ortak taleplerimizi, itirazlarımızı dillendirmeliyiz. Daha adil kentlerde yaşamak mümkün. Kentler yargılanamaz, mesleğimiz yargılanamaz, planlama yargılanamaz.


TMMOB
Şehir Plancıları Odası

Çerez Politikası & Gizlilik Sözleşmesi

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz

kişisel verilerinizin Odamız tarafından işlenme amaçları konusunda detaylı bilgilere KVKK sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

"/>