Etik İlkeler Özlük Hakları
ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ VE KEÇİÖREN BELEDİYESİ RANT UĞRUNA HUKUKU VE BİLİMİ AYAKLAR ALTINA ALMAKTA, YETKİ VE SORUMLULUKLARINI İHLAL ETMEKTEDİR!
BASIN AÇIKLAMALARI
Yayına Giriş Tarihi
2021-02-08
Güncellenme Zamanı
2021-02-08 18:32:26
Yayınlayan Birim
ANKARA

Keçiören Belediye Meclisi`nin 04.03.2020 tarih ve 152, 153 ve 154 sayılı kararları ile uygun görülen "Ayvalı, Aşağı Eğlence, Etlik, İncirli ve Esertepe Mahallelerine ilişkin 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Revizyonu", "Kavacık Subayevleri ve Hasköy mahallelerini kapsayan 78 ha büyüklüğündeki 1/1000 ölçekli İmar Planı Revizyonu" ve "Şenlik, Yakacık, Güçlükaya ve Tepebaşı Mahallelerine Ait 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Revizyonu" adlarıyla hazırlanan üç ayrı plan, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi`nin 08.09.2020 tarih ve 1022, 1024 ve 1025 sayılı kararları ile onaylanmıştır.

Planlar 1/25000 ölçekli Başkent Ankara Nazım İmar Planı kararlarına aykırıdır.

Keçiören İlçesi yerleşik alanı içerisinde yaklaşık 532 hektar büyüklüğündeki alanı kapsayan planlar Başkent Ankara Nazım İmar Planında "Meskun (Düzenli) Konut Alanı", "Korunan Alanlar", "Vadi Tabanları/Dere Yatakları" ve "Özel Proje Alanları" olarak belirlenmiştir. Bu alanlarda, nüfus ve yapı yoğunluğu artırıcı kararların getirilemeyeceği ve hangi şartlarda hangi değişikliklerin yapılabileceği açıkça tanımlanmıştır;

 

  • Meskun (Düzenli) Konut Alanları ve Korunan Alanlarda "sosyal ve teknik altyapı ile fiziki çevreyi iyileştirmek dışında plan revizyonu ve değişikliğinin yapılamayacağı",
  • Özel Proje Alanlarında "niteliği, özgünlüğü ve iç içe geçmiş karmaşık sorunları nedeniyle kentsel özel müdahaleler gerektiren sorunsal alanlar ile bu plan bağlamında verilmiş kararların hayata geçebilmesi için tetikleyici olabilecek, içerisinde Özel Proje Alanları (ÖPA) da bulunan, "bütüncül planlama çalışmasının yapılacağı bölgelere" ait sınırları kapsamaktadır. Bu bölgelerin, çok boyutlu ve kapsamlı analizlere dayanan ve gerekli sosyo-ekonomik, finansman-örgütlenmeye dair açılımları da içeren özel planlama çalışmaları ile yürütülmesi gerektiği, planlama sürecini güçlendirecek kentsel tasarım proje ve uygulamaları geliştirmesi gerektiği",
  • Vadi Tabanları/Dere Yatakları "Vadi tabanları, su kaynakları ve/veya havzalarının bütünleri olarak yerleşim baskısı ve kararları dışında ele alınması gereken alanlardır. Her tür ve ölçekteki planlama çalışmalarında, yapılaşmış alanlar da dahil olmak üzere, vadi tabanlarının tespit edilip, her türlü sel, su baskını vb. tehlike ve risklere mahal vermeyecek şekilde planlanması, yeni planlama çalışmalarında bu alanların özgünlüklerinin tespit edilerek yeşil alan sisteminin parçaları haline getirilmesi esastır."

 

Söz konusu plan değişiklikleri ile üst ölçek plan kararlarına aykırı kararlar alınmış; bölgede fonksiyon değişiklikleri gerçekleştirilmiş ve alanın büyük bir bölümü Yüksek Yoğunluklu Konut Alanı, Ticaret Alanı ve Konut+Ticaret alanı olarak tanımlanmıştır. Mevcut imar hakları bölgelere göre birkaç katına çıkarılmakta, plan notlarıyla da bu artış gizlenmekte ve transfer edilebilir hale getirilmektedir. Üstelik ada-parsel bazında artırılan bu haklar herhangi bir jeolojik etüt çalışmasına da dayanmamaktadır. (Planlar incelendiğinde mevcutta en fazla 2,5 olabilen emsal değerlerinin kimi bölgelerde 7,32`ye kadar yükseltildiği görülmektedir.) Bu haliyle, üretilen imar planı değişikliklerinin, sosyal ve teknik altyapı ve fiziki çevreyi iyileştirmek amacı dışında oluşturulduğu açıktır. Daha da endişe verici olan ise, söz konusu plan değişikliklerinde sosyal ve teknik altyapıyı artırıcı tek bir karar dahi bulunmamakta, yapı ve nüfus yoğunlukları artırılırken donatı alanları aynı kalmakta, bölgede zaten yetersiz olan yaşam kalitesi yok edilmektedir. Keçiören Belediyesi`nin önerisinde "yeni ulaşım aksları oluşturulması" belirtilse de bu yönde de herhangi bir karar geliştirilmemiştir.

Doğal alanların niteliklerini geri dönülmesi mümkün olmayan şekilde değiştiren önemli etkenlerden birisi hatalı yapılaşma kararlarıdır. Amacı ne olursa olsun yapılaşma kararı ile birlikte teknik ve sosyal altyapı ihtiyacı da ortaya çıkmaktadır. Yerleşecek nüfusun ihtiyacı olarak da sosyal, eğitim, kültür, sağlık, ticaret, belediye hizmetleri, dini tesis, yol, içme suyu, kanalizasyon, katı atık, enerji hatları gibi teknik altyapı ve üstyapı gerekliliklerinin karşılanması planlamanın teknik ve bilimsel gerekliliğidir. Bu nedenle bu plan değişiklikleri kent ve kentsel alan bütünlüğünü sağlayan üst ölçek planın aleyhinde gerçekleştirilen ve dolayısıyla kamu yararı gözetmeksizin sadece rant geliri elde etmeyi amaçlayan bir işlemdir.

Söz konusu plan değişiklikleri imar planlarının kademeli birlikteliği ilkesine aykırıdır.

Alt ölçekli bir plan değişikliğini meşru kılmak için yapılan üst ölçekli plan değişikliği önerilerinin gerçekleştirildiği bir düzenlemenin yapılması, temel planlama prensiplerine, şehir planlama bilimi ve disiplininin var oluşuna ve en başta da farklı ölçekteki imar planlarının kademeli birlikteliği ilkesine tamamen terstir. Söz konusu plan değişiklikleri, üst ölçek plan bütünlüğünü bozucu nitelikte kararlar olarak kent bütününün gelişimini olumsuz yönde etkileyecek, planlamanın en temel ilkesi olan kamusal öncelikten uzak, bireysel çıkarları önceleyen niteliktedir.

Keçiören Belediyesi, ilçenin yerleşik alanının büyük bir bölümünü kapsayan bu alanda, mevcut sorunları çözmek yerine, bölgeyi daha da yaşanmaz hale getirecek olan söz konusu plan değişiklikleri ile İmar Kanununu hiçe saymakta, tüm kullanım değişiklikleri ve imar hakları artışlarını "uygulama imar planı" ölçeğinde gerçekleştirmektedir.

Söz konusu plan değişiklikleri üst ölçek plan kararlarına uygun olmadığı gibi, getirilen kullanım değişiklikleri ve yapılaşma koşulları kararları herhangi bir nazım imar planına da dayanmamaktadır. Onaylanan uygulama imar planları, sanki bu planlardan fayda sağlayacak olanları daha fazla bekletmemek için nazım imar planı çalışmaları olmaksızın, uygulama ölçeğinde hazırlanmıştır. Böyle bir süreçle kamu yararının sağlanamayacağı açıkça ortadadır.

Söz konusu imar planı değişiklikleri yasalarla tarif edilen onama süreçlerine uymamakta, kamunun teknik kadrosunu reddetmekte, rant uğruna hukuku ve bilimi ayaklar altına almaktadır.

Keçiören Belediyesi, rant odaklı, kamu yararına aykırı planlar üretmekte, denetime tabi tutulmaksızın hileli bir yöntemle Büyükşehir Belediyesi Meclisinde önerge ile imar planlarını onaylatmaktadır. Bu süreçte Büyükşehir Belediyesi, yetki ve sorumluluklarını ihmal etmiş, Büyükşehir Belediye Başkanlığı meclis kararını veto hakkını kullanmamış ve Keçiören Belediyesi`nin işlediği bu kent suçuna ortak olmuştur.

İmar Kanunu ve ilgili mevzuatlarca imar planlarında Çevre Düzeni Planları ve üst ölçekli nazım imar planlarının önceliği ve kentsel asgari standartlara uyma zorunluluğu tariflenmiştir. Dolayısıyla, belediye meclisinin toplantı sırasında ani bir önerge ile imar planı onaması veya değiştirmesi yasalarla tarif edilen plan onama süreçlerine aykırıdır.

İmar planları detaylı araştırmalar, etütler, bilimsel çalışmalar ve uzman, sorumlu kurumların görüşleri sonrası, sorumlu ve kamusal bakışı önceleyen bir anlayışla, şehir plancıları tarafından üretilmesi gereken yasal belgelerdir. İmar Kanunu gereği planlama hiyerarşisinde üst ölçekli planlar öncelikli olarak yer almaktadır. Dolayısıyla bir meclis üyesinin önergesi ile meclis kararı alma yöntemi mevzuata uygun olsa bile, yasalaşması söz konusu olamaz.

Öncelikle ilgili mevzuata ve üst ölçekli planlara aykırı bir önergenin oylanması ve karara bağlanması yasal olarak mümkün değildir. Meclis kararları da yasalara aykırı oluşturulamayacağı için, doğal olarak kurumlarda ön denetim sistemleri oluşturulmuştur. Söz konusu plan değişikliği bu ön denetimi devre dışı bırakarak, doğrudan önerge ile gündeme getirilmiş, Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı ve İmar Komisyonunun görüşlerinin meclis üyelerine, karar almadan önce ulaştırılması engellenmiştir.

Sonuç olarak meclis üyeleri, üst ölçekli planlara ve yasalara uygunluk yönünden kendi belediye uzman kadrolarının denetimi ve görüşü olmaksızın karar oluşturmuştur. İmar Yasasına aykırı olduğu için suç oluşturabilecek bir karar, çok sayıda istihdam edilmiş uzman kadroya rağmen önerge ile kabul edilmiştir. Plan onama ve yapım sürecinde detaylı bir şekilde tariflenen kamu yararını bu yöntem ile sağlamak mümkün değildir.

TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi olarak kamu yararını sağlamaktan uzak amaçlarla hazırlanan, hukuku ve bilimi ayaklar altına alan yöntemlerle onaylanan söz konusu planlarla ilgili hukuki süreci başlatmış olduğumuzu, kamu yararına aykırı imar planları ve uygulamalarının takipçisi olduğumuzu kamuoyuna saygıyla bildiririz.
 

TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi

TMMOB
Şehir Plancıları Odası

Çerez Politikası & Gizlilik Sözleşmesi

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz

kişisel verilerinizin Odamız tarafından işlenme amaçları konusunda detaylı bilgilere KVKK sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

"/>