Etik İlkeler Özlük Hakları
BÜYÜKESAT VADİSİNDE HUKUKA AYKIRI ŞEKİLDE DEVAM EDEN İNŞAAT MÜHÜRLENMELİDİR
BASIN AÇIKLAMALARI
Yayına Giriş Tarihi
2020-01-03
Güncellenme Zamanı
2020-01-03 12:46:54
Yayınlayan Birim
ANKARA

Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi olarak kamusallıklarımızı ve kamu yararını korumak ve doğal varlıklarımıza tüm insanlık adına sahip çıkmak adına, uzun yıllar boyunca Ankara‘nın vadilerinde gerçekleştirilen yıkıcı kentsel uygulamaları takip etmekte; planlama esaslarına, şehircilik ilkelerine ve kamu yararına aykırı olduğu tespit edilen tüm planlamaya ilişkin konular için yargı yoluna başvurmaktayız. Bugün Ankara‘daki vadiler sisteminin kent içinde kalan önemli parçalarından biri Büyükesat Vadisi‘dir. Ankara Büyükşehir Belediyesi‘nin geçmiş dönemlerinde gerçekleştirdiği rant odaklı dönüşüm icraatları nedeniyle Büyükesat Vadisi 2010 yılından bu yana sermaye tarafından kuşatılmış olup, yapılaşma tehdidi altında yok olmaya devam etmektedir.

Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 16.06.2010 gün ve 1844 sayılı kararı ile "Büyükesat Vadisi Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanına İlişkin 1/5000 Ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliği" onaylanarak askıya çıkarılmıştır. Şubemiz tarafından, "kent içinde, açık yeşil alan sisteminin bir parçası olarak korunması gereken doğal alanlarda yapılaşmaya izin verilmesi" gerekçesiyle 23.12.2010 tarihinde planların iptali için yargı yoluna başvurulmuştur. Bu doğrultuda ilgili mahkeme tarafından; "alan kullanımının şirket tercih ve keyfine bırakıldığı, dolayısıyla parçacıl bir yaklaşımla kamu yararından ziyade bireysel tercihlerin öne alındığı, bu nedenle söz konusu işlemin kamu yararını zorunlu kılmadığı" gerekçeleriyle planlar iptal edilmiştir. Ancak Ankara Büyükşehir Belediyesi, Ankara‘nın birçok yerinde başvurduğu mükerrer plan üretimi yoluyla hukukun arkasından dolanma yöntemini burada da işleterek, aynı alanda benzer planları 13.05.2011 gün ve 1409 sayılı karar ile yeniden onamıştır. Söz konusu planlara da aynı gerekçelerle yeniden dava açılmıştır.

Bu davamız devam ederken kamu yararına aykırı olarak onanan planlar doğrultusunda alınan yapı ruhsatları ile vadi tabanında ve yamaçlarında inşa faaliyetleri tüm hızıyla başlamıştır. Söz konusu inşaatlar sebebiyle 14.06.2016 tarihinde vadi tabanından geçen yol üzerinde çökmeler dahi meydana gelmiştir. Bilimsel yaklaşımın ve doğanın tüm uyarıları dikkate alınmaksızın inşaatlar ısrarla sürdürülmüştür. (bkz. http://spoankara.org/haber/gokcek-yolun-yol-degil-demistik/) 29285 ada 7 parsel üzerinde başlayan inşaat da vadi içinde başlayan bu hukuksuz projelerden biridir.

Nihayetinde son planlara açılan davada "Türkiye Cumhuriyeti‘nin bir hukuk devleti olduğu,... idarenin yargı kararlarının gereklerini/gerekçelerini gecikmeksizin yerine getirmeye mecbur olduğu, yargı kararlarının gerekçeleriyle birlikte okunması ve anlaşılması gerektiği, yargı kararlarının uygulanması görüntüsü altında yargı kararlarını geçersiz kılmaya dönük işlemlerin idari yargı mercilerince iptal edileceği gibi ilgililerin ceza hukuku bakımından sorumlu tutulacakları da tartışmasızdır. Bu durumda, dava konusu imar planı değişikliğine ilişkin dava konusu belediye meclisi kararlarında hukuka uyarlık bulunmamaktadır." denilerek ikinci kez onaylanan planların iptali ile sonuçlanmıştır. Netice olarak ise Çankaya Belediyesi, mahkeme kararına uyarak, yani görevini yerine getirerek, 29285 ada 7 parselde devam eden inşaat faaliyetini 21.06.2019 tarih ve 64/2067 sayılı yapı tatil tutanağı ve aynı tarihli mühürleme tutanağı dahilinde durdurmuştur.

İnşaat sahibi firma ise bu mühürleme işlemine itiraz ederek, inşaatın yapı ruhsatları yönlendiriciliğinde ilerlemesi için görevini yerine getiren Çankaya Belediyesine karşı dava açmıştır. Gelinen aşamada 2019 yılı Ekim ayı içinde, Ankara Bölge İdare Mahkemesi 6. İdari Dava Dairesi skandal şekilde; "iptal edilen planlara dayanılarak verilen yapı ruhsatı doğrultusunda inşa faaliyetinin sürdürülebileceği, sürdürülmediği takdirde şirketin telafisi güç zararlar göreceği"(!) kararının altına imza atmıştır.

Bugün bu karar doğrultusunda Büyükesat Vadisinde şehircilik ilkelerine aykırı şekilde hukuksuzca yapılaşma devam etmektedir. Bu noktada hatırlatmak gerekir ki; mühürleme işleminin yapıldığı tarihte bahse konu inşaat 4-5 kat seviyesindedir. Bugün tüm hızıyla devam eden inşaat tamamlandığında ise "kot altı yapılaşmaların (yani yaklaşık 10 kat) emsal hesabı dışında tutulduğu 49 katlı ve yaklaşık 173 metre yüksekliğinde konut binası, ofis alanları ve alışveriş merkezinden oluşacak" bir yapı vadi tabanında yükselecektir. Ortada imar planları iptal edilmiş bir alanda devam eden açıkça hukuka aykırı bir inşaat bulunmaktadır ve inşaatın devam ettirilmesi ile birçok vadi gibi Büyükesat Vadisi‘nin de sonu gelmiş olacaktır.

Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi olarak Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Çankaya Belediyesine çağrımız kente karşı işlenen bu suça ortak olmamaları ve inşaat alanını bir kez daha mühürlemeleridir. İnşaat ruhsatının dayanağı olan imar planı iptal edilmiş olduğu için inşaat durdurulmalı ve şehircilik ilkelerine uygun şekilde yeni bir plan süreci başlatılmalıdır. Hiçbir merci tarafından sorgulanamayacak haklılıkta olan mühürleme ve yeniden planlama işlemi ivedilikle tesis edilerek sermayenin zararları değil kamu yararı odak alınarak Büyükesat Vadisi tüm doğallığıyla Ankaralıların ortak kullanımına sunulmalıdır.

TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi

TMMOB
Şehir Plancıları Odası

Çerez Politikası & Gizlilik Sözleşmesi

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz

kişisel verilerinizin Odamız tarafından işlenme amaçları konusunda detaylı bilgilere KVKK sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

"/>